Bu ismi birkaç yıldır duyuyoruz öyle değil mi? Peki, nedir bu Fast Fashion yani “hızlı moda” bilen var mı? Sizce bu bize yarar mı zarar mı sağlıyor?

Öncelikle “Fast Fashion”, en son moda (trend) ürünlerinin müşteriyle en hızlı zamanda, uygun fiyat ile buluşmasıdır. Bu akım sayesinde hazır giyim firmaları hızla büyümekte. Çünkü onlar dünyayı kasıp kavuran bu moda akımını doğru ürün ile en hızlı şekilde bizimle buluşturuyor. Bu akım, tüketicinin bitmek bilmez talepleri üzerine başlamıştır. Her geçen gün bilinçlenen ve moda ürünlerinde kalite ve fiyat uygunluğu arayanlar için fast fashion rüzgarı, sıcak yaz günlerinde esen tatlı rüzgarlar kadar insanı ve keseyi rahatlatıcı bir faktör…

İşin açıkçası firmaların işi hiçte kolay değil. Öncelerde 2 ana sezon 3 te ara sezon olmak üzere toplam 5 koleksiyon çıkaran firmalar artık yılda 8 ile 24 koleksiyon hazırlar hale geldi. Bu da ürün adetini azaltıp model çeşitliliğini fazlalaştırdı. Bir düşünsenize bir koleksiyonun tasarımdan üretime ve rafa konma süresine kadar olan süre normalde 6-12 ayı buluyordu. Şimdilerde bu süre öyle azaldı ki neredeyse “fast fashion” nın dev firmaları ayda 2 koleksiyon çıkarır hale geldi. İşin mutfağında bulunan tasarım ekiplerinin sayısını tahmin bile edemiyor ve tüm içtenliğimle onları tebrik ediyorum. Açıkçası kıskanılası bir başarı.

Eskilerde kaliteli bir ürüne sahip olmayı isteyen ve ciddi paralar yatıran tüketiciler artık trend bir ürüne uygun fiyat ile sahip olmanın peşinde. Ucuz ise kalitesizdir düşüncesi 10 kişinin 9 unda vardır. Ama günümüzde bu durum tamamıyla değişti. Tüm bu tabuları yıkan ise “fast fashion” akımından başkası değil. Artık dikişten ve kumaştan anlayan bilinçli tüketici bu kadar fazlalaşmışken “fast fashion” ürünlerinin hepsine kalitesiz demek doğru olmaz. Çünkü firmalar tüketiciyi göz ardı edemiyor. Zaten çoğu da standardın üzerinde kaliteli, kullanışlı ve farklı ürünler yapıyor.

Fast Fashion firmaları neden hızla büyümekte

Çünkü bu akım üzerinde büyüme gösteren birçok firma “high fashion” ürün yelpazesine sahip diğer firmalardan daha avantajlı. Müşteri sirkülâsyonu çok fazla. Minimum maliyet ile ürün fazlalığına odaklanır. Yani ne kadar seçenek o kadar çok müşteri… Kar marjları düşüktür ama sürümden kazanırlar. Üzerlerinde durdukları stratejileri, müşteriyi cezp etme konusunda oldukça başarılı.

Bu akımı daha iyi anlayabilmek için size güzel bir örnek vereyim; 4 yıl önce ilk mağazasını İstanbul’da açan ve dünyanın en büyük perakendecilerinden olan İsveç kökenli H&M mağazalarına düzenli olarak gidenler bilir. Bu ay gördüğün ürünü gelecek ay görmen imkânsızdır. Çünkü ürünlerinin raf ömrü 2 ile 6 hafta arasında değişir. Stokta ürün bulundurmaz, sürekli yeni ürün getirir. Tüketiciye ayakkabı, çanta, takı, iç çamaşırı, kozmetik gibi daha birçok ürün sunar. Müşterinin her ihtiyacını kendi mağazasından karşılayabilmesi onu “fast fashion” nın öncü firmalarından biri yapmaktadır.

Kısaca “Fast Fashion”;

– İsteyip de alamadığınız moda ürünlerinin ekonomik fiyatlarla alımını kolaylaştırır.

– Model çeşitliliği sayesinde ihtiyacın olan bir ürünü bulma olasılığın neredeyse %100 dür.