Züleyha Sarı, stüdyo çekimleri haricinde; kendisini dışarı atıp yeni evlenen çiftlerin düğün fotoğraflarını çekiyor, hayata merhaba diyen bebeklerin ilk pozlarını yakalıyor…

Züleyha Sarı, enerjisi ve kusursuz çalışmalarıyla fotoğraf alanında isminden oldukça söz ettiriyor.

Türkiye’de düğün ve doğum fotoğrafçılığı oldukça ilgi görüyor. Son zamanlarda tesettürlü bayanlar da fotoğrafçılık sektöründe oldukça güzel işlere imza atıyorlar. Bu alanda çalışmalarıyla beğeni toplayan en önemli isimlerden biri de Züleyha Sarı.

Fotoğrafçı Züleyha Sarı ile çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik… Züleyha Sarı, fotoğraftan mutluluğa kadar her şeyi anlattı…

Bize Zülayha Sarı’dan biraz bahseder misiniz? Züleyha Sarı kimdir?

Züleyha Sarı: Lise yıllarından başlayacak olursak, Eyüp İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Bilgisayar alanında birtakım kurslarda eğitim aldım ve sonrasında Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünden mezun oldum. Bu alan bana göre pek doğru bir tercih olmamıştı, bana uygun bir alan hiç değildi. Sonrasında babam kendisine hem yardımcı olmamı hem de bu konuda pişmemi istiyordu. Babam benim fotoğrafçılık anlamında ilk destekçim olmuştur. Üniversite yıllarımda babam bana fotoğraf makinesi hediye etti ve bu şekilde fotoğrafla kendimi çok daha iyi ifade edebildiğimi keşfettim.

Fotoğraf çekmeye nezaman ve nasıl başladınız?

Züleyha Sarı: Aslında ben ilk okuduklarımın fotoğraflarını çektim. Edebiyatla, şiirlerle ve hikayelerle çok ilgileniyordum ama bir türlü tam anlamıyla bütünleşemiyordum. Anne-babadan gelen o bakış bana çok yansımıştı edebiyatın içine girmek yerine aslında fotoğrafçılığa doğru ilerlediğimi gördüm.

Fotoğrafçılık anlamında bir eğitiminiz var mı?

Züleyha Sarı: Uzun bir süre fotoğrafçı olan babamın yanında tecrübe kazandım fakat belli bir zamandan sonra kendi kendime yetemediğimi anladım ve eğitim almaya karar verdim. Önce temel fotoğrafçılık ve sonra stüdyo fotoğrafçılığı üzerine eğitim aldım.

Babanızdan öğrendiğiniz en önemli şey nedir?

Züleyha Sarı: Bu benim için zor bir soru, ‘en sevdiğiniz şarkı nedir?’ gibi birşey, bu yüzden zihnimin içindekilerden birini çıkarıp işte budur diyemem.

‘İyi Bir Fotoğraf Omzun Üstünden Meleği Göstermelidir’ adlı karma fotoğraf sergisi gerçekleştirdiğinizi biliyoruz. Yakın zamanda başka sergileriniz de olacak mı?

Züleyha Sarı: Yeni bir sergi herzaman planlarım dahilinde ama zamanı şuan için net değil. Hatta farklı bir sergi hayalim var; içinde videonun, fotoğrafın ve farklı dekorların da olduğu bir konsept hayal ediyorum. Bakalım zaman neler gösterecek.

Fotoğraflarla iç içe olmanın olumsuz bir etkisi oluyormu? Sizden götürüleri de var mı?

Züleyha Sarı: Fotoğrafla zaten iç içe olmak benim yaşam biçimim… Benim için fotoğraf, çerçeveletilip bir köşede duran obje değil. Ben fotoğraflarla iç içe oldukça kendimi güçlü ve iyi hissediyorum, tam yerinde ve olması gereken yerde… Devam edebilmemin tek nedeni de böyle hissetmek. Fotoğrafın dışında bir hayat düşünemiyorum…

Fotoğraflarla anı tutuyorum…

Her gittiğim yerde bir fotoğraf çekiyorum, bir çift tuzluk-biberlik bile fotoğraf çekmeme sebep olabiliyor bazen. Ben fotoğraflarla anı tutmayı seviyorum. Yani anlaşılacağı gibi bir olumsuz yanını görmem söz konusu değil.

Unutamadığınız bir çekim anınız var mı?

Züleyha Sarı: Gönlümden ilk geçeni anlatayım o zaman, hatta hala görüşüyoruz o çiftle ve çok severek gerçekleştirdiğimiz bir çekimdi. Ankara Bala’da bir çekim planladık ve çiftmiz bize bir adres verdi. Uzun bir yol gittik bildiğiniz sessiz sakin bir yol… Çevrede bir yer olma ihtimali üzerine netten bir bakalım dedik ve ‘yakınlarda bir yer yok!’ yazısıyla karşılaştık ve bizim için büyük bir şok oldu. 🙂

Mekan seçimini nasıl yapıyorsunuz?

Züleyha Sarı: Şehirdışı ise çiftimizin mekanı belirlemesini daha uygun buluyoruz, zaten şimdiye kadar bu şekilde planlamalar yaptık. Ancak şehir içinde bir çekim olacaksa, çiftimiz ile bir araya gelip birlikte planlıyoruz. Hava şartları, iç-dış mekan olması yada nasıl bir konsept istediklerine kadar birlikte düşünüp planlıyoruz hatta bazen çiftimiz tanıştıkları yerde olmasını istiyor ve ona göre bir plan yapabiliyoruz.

Tesettürlü olmanızın iş hayatınızda olumlu ya da olumsuz bir etkisi oluyor mu?

Züleyha Sarı: Şuana kadar benim için hiç olumsuz bir etkisi olmadı. Aksine tesettürlü olduğum için çiftler kendilerini hep rahat hissederler. Çünkü fotoğraf çekimi isteyen çift eğer muhafazakar bir yaşayış biçimi varsa karşısındaki kişinin de onu anlamasını bekliyor ve istiyor. Düğün-nişan gibi özel günler mutluluğun yanında bolca stresli olduğumuz günlerdir. Bir de fotoğrafçının halinden anlamaması günü iyice zorlaştırır.

Örneğin, herhangi bir fotoğrafçı karşısındaki muhafazakar bir bayan dahi olsa, olmaması gereken pozlar çekme talebinde bulunabiliyor. Çiftlerde doğal olarak en özel günlerinde bu tarz olaylarla karşılaşmadan güzel bir çekim olsun istiyorlar.

Son dönemlerde tesettürlü bayanların öncülük ettiği bir çok girişim bulunuyor. Bu girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Züleyha Sarı: Bence bu girişimleri incelerken biraz evveline gitmek ve bir anda tesettürlü bayanların birşeyler yapma gereksinimi hissettmesinin nedenlerine bakmak gerek. Neden birkaç yıldır tesettürlü bayanlar bir çok alanda biz de varız diyebiliyor? ‘u düşünmeliyiz. Örneğin benim lise yıllarımda bir çok arkadaşım vardı azimli, çalışkan ve üniversiteye gitmeyi planlayan ama imam hatip lisesinden mezun olanların önünde açılan engel yüzünden bir çoğu üniversiteye başvuru bile yapamadı. Onlar bilim-sanat vakfına gittiler, onlar teship kurslarını ve daha bir çok kurslarda eğitimler aldılar. Bukadar birikim olunca tabii ki biryerden başlayacaktılar çalışma hayatına. Ben girişimlerin çoğalmasını, bu birikimlerin patlaması olarak değerlendiriyorum.

Takipçisi olduğunuz fotoğraf sanatçıları var mı?

Züleyha Sarı: Genelde proje odaklı çalışmaları takip etmeyi daha çok seviyorum ve o tarz çalışmaları takip ederek besleniyorum.

Herkesin kendini bir fotoğrafçı ilan ettiğini söyleyenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Bu durumla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Züleyha Sarı: Ben bu tür girişimlerin sonu olmadığını düşünüyorum. Bir insan hobi olarak fotoğraf çeker ve bu son derece güzeldir ama birinin düğün fotoğraflarını çekmeye kalkması çok ciddi bir durum, çok ciddi bir iş. Bazen öyle fotoğraflar görüyorum ki hayret ediyorum. Hatta bu fotoğrafları paylaşabiliyorlar! Acaba o fotoğrafta insanlar kendilerini beğendikleri için mi “güzel fotoğraf” diyorlar hiç bilmiyorum. Çünkü fotoğrafçılığın niteliğinin önemsenmediği fotoğraflar bunlar.

Son olarak fotoğraf çekmeye yeni başlayan ve bu konuda kendini geliştirmek isteyen ziyaretçilerimiz için ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Züleyha Sarı: Tavsiyem şu olabilir, çekilen fotoğraflara on yıl sonra tekrar bakıldığında ‘ben ne yapmışım böyle’ denmeyeceği kareleri yakalamaları.

Züleyha Sarı’ya Nasıl Ulaşabilirsin?
e-posta: zuleyhasari@gmail.com
Telefon: 0546 552 47 42
Facebook: Facebook.com/zuleyhasariCS
www.zuleyhasari.com