‘Cennet anaların ayakları altındadır‘ buyurmuştu Peygamber Efendimiz (sav).
Cennet, hani insanın şu koca dünya hayatını oraya girmeye ‘hak kazanmak’ için geçirdiği, hani bütün bu sıkıntıların bu imtihanların neticesinde hepsini bir bir geçsek bile girip giremeyeceğimizin garantisi asla olmayan yer. İşte ora, annelerin ayakları altında!
Toplumumuzda malesef bir kadının olması gereken tek şey, hatta olabileceği tek şey annelik gibi sunulduğundan; saygı görmesi, özgürlük alanını -ancak çocuklar belli bir yaşa geldikten sonra- bir parça genişletebilmeleri için tek fırsat isimlerinin yanına annelik vasfı eklemek gibi gösterildiğinden değeri yeterince anlaşılamıyor. Halbuki bu dayatmaların, zorlamaların ötesinde şu hayatta sevilesi, sarılası, gönlü hoş tutulası tek insan annelerdir. ( Annelere sorsak cevap muhtemelen evlatları olacaktır) Yapılacak en güzel şey çocuk yetiştirmektir.
Anne denince aklımıza hep kendi annelerimiz anneannelerimiz geldiğinden biraz gönlü hoş tutulması istenen büyüklerimizi düşünüyoruz biraz da grnç annelere kulak verelim istedim. Genç anneler ne istiyor? Nelerden yakınıyor? Zorlandıkları şeyler neler?
Aile ve arkadaş çevremde yıllardır yaptığım gözlemlere ve verdiğim tesellilere dayanarak bir şeyler söylemek istiyorum.
Öncelikle kadın anne olmakla vücudu daha az değerli olmaz herkes ‘nasıl emiyo mu? Sütün var mı?’ diye göz atmasın. Süt demişken, genç annelerim etrafında onu ve bebeği çok çok düşünen teyzelerin dilinden düşmeyen; ‘sütün yetiyo mu? Yetmiyo sanki. Doymuyor o çocuk, mama mı versen acaba?’ sözleri bir daha asla söylenmesin. Siz siz olun bir kadına bebeğini doyuramadığı imasında bulunmayın, dışardan söylenemeyenler içerde nefrete dönüşebilir.
Genç annelerin şikayetleriyle devam edelim. ‘Türkün çocuğu hep açtır, hep üşür‘ sözünü haksız çıkarmamak adına çevredekilerin ‘camı kapat, kombiyi yükselt’ gibi talimatlarla beraber gelen dillerinden düşürmedikleri ‘çocuk üşür’ lafı. Lütfen ev hamam gibi olmasa da olur.
Herkes bir bebek gördüğünde müdahale etmeye o kadar teşne ki yolda yürürken hiç tanımadığınız insanlar bile gelip kendilerince tavsiye verip gidebiliyor, pusetinde uyuyan çocuğu öpmeye çalışabiliyor; dokunmak, mıncıklamak için annenin iznini dahi istemiyor.
Ne diyorduk; genç anneler nelerden şikayet eder, nelerden yakınır? Farkettiyseniz saydıklarımın hepsi çevredekilerden kaynaklanan sorunlar ve bu sorulara yüzlerce cevap da yazsak hiç bir şikayet doğrudan çocukları ile ilgili olmayacak. Çünkü annelik böyle bir şey.
O halde genç anneleri özellikle sevelim, vücutlarına da çocuklarına da müdahale etmeyelim. Ama onlara bol bol sen biraz dinlen ben çocuğa bakarım diyebiliriz.
Yorumlar