Hac Nedir?
Hac, insan rûhunun âhengini, iklîmini ve rengini bulduğu, aslî hüviyetini kazandığı, mânevî feyz yağmurlarıyla temizlenip arındığı ve hakîkatine erdiği rûhâniyet tezâhürleriyle dolu bir ibâdettir.
Hac, sırf maddî ve zâhirî bir ibâdet değildir. Onun mânevî yönü, zâhirî yönünden çok daha mühimdir. Hazret-i Peygamber (sav)’in «hacc-ı mebrûr» ifâdesiyle kasdettiği de böyle baştan başa mânevî güzelliklerden ibâret bir hacdır. Bu yönüyle hac; duâ, tevbe ve istiğfâr ile gönüllerin ilâhî rahmet, bereket ve fazîletlere nâil olmasıdır. Hayatın sâlih amellerle mâmûr edilmesidir. Hacdan sonra da bu hâlin devâmı için Cenâb-ı Hakk’a söz verilmesidir.
Hazret-i İbrâhîm ve Hazret-i İsmâîl (as)’ın tevekkül ve teslîmiyetlerinin sembolü olan hac, beşerî sıfatlardan soyunup bir mağfiret iklîmine; teslîmiyet ve tevekküle giriştir. Hac, muhabbet dolu bir kulluğun îfâsıdır. Hac, altta ve üstte birer havlu ile baş ve ayak açık, kulun bütün dünyevî rütbelerden soyunması, bir nevî kabirden kalkıp mahşer yerine gelmesi ve böylece Rabbine gönülden yalvarış hâli, tam bir teslîmiyettir.
Yorumlar