Kabe’yi Ziyaret Gönül İşidir
“Bir kimse, yiyecek, içecek ve binecek masraflarına mâlik olup da Beytullâh’a gitmek mümkün iken haccetmezse, onun yahûdî veya hristiyan olarak ölmesine hiçbir mânî yoktur!”
(Tirmizî, Hac, 3)
Hacdan maksat, güzel yemekler yiyip rahat otellerde kalmak değildir. Belki kulluğun ifası için asgari şartların bulunması gerekmektedir, ancak yüzyıllar boyunca nice Allah dostu, bu topraklarda maddî refahtan çok, mânevî bolluk ve lutfun tâlibi olmuşlardır. Buradan elde edilecek kazanç, biraz rahattan, biraz uykudan fedakârlık etmeden ele geçmez.
Kâbe’yi ziyaret ve oradan istifade bir gönül işidir. İnsanlar, oraya hangi niyetlerle ve nasıl bir kalbî kıvamla giderlerse, karşılaşacakları muâmele de o istikamette olur. Niceleri bizzat şâhidi olmuştur ki, o topraklara gitmek sadece para ile olmaz. Pek çok zengin, bir türlü oralara gidememişken, gönlü zengin cebi fakir sayısız kimse de oralara gidip haccını edâ etmiştir.
Yorumlar