Dinimizde, oruç tutmanın emredildiği, tavsiye edildiği günler olduğu gibi, oruç tutmanın yasaklandığı veya hoş karşılanmadığı günler de vardır. Yasağın mahiyetine ve ağırlık derecesine göre, bugünlerin bir kısmında oruç tutmak haram veya tahrimen mekruh, diğer bir kısmında ise tenzihen mekruhtur.
Oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında bayram günleri gelir. Hz. Peygamber (sav) iki vakitte oruç tutulmayacağını bildirmiştir ki birisi ramazan bayramının birinci günü, diğeri kurban bayramı günleridir (Buhari, Savm, 66-67).
“Ramazan bayramının sadece birinci gününde ve kurban bayramının dört gününde oruç tutmak yasaktır.”
(Mevsıli, el-İhtiyar, I, 125)
Bu günlerde oruç tutmanın yasak oluşunun nedeni, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmalarıdır. Ramazan bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir “genel iftar ziyafeti” hükmündedir. Bundan dolayı, ona “fıtır bayramı (iftar bayramı)” denilmiştir. Ramazan bayramının ilk günü bu yönüyle bir aylık ramazan orucunun iftarı olmaktadır. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah’ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki bunun en azından edep dışı olduğu ortadadır.
Allah için kurbanların kesildiği kurban bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.) teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah’ı anma günleri olduğunu belirtmiştir. (Ebu Davud, Savm, 49). Hacılar, oruç tuttukları takdirde güçsüz ve yorgun düşme ihtimalleri bulunduğu takdirde, zilhiccenin 8. “terviye” ve 9. “arefe” günlerinde oruç tutmamaları daha uygun olur. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) arefe günü Arafat’ta olanların oruç tutmalarını yasaklamıştır. (Ebu Davud, Savm, 64). Çünkü hac ibadetini yaparken daha zinde ve canlı olmaları, öncesinde nafile oruç tutmuş olmalarından daha hayırlıdır.
Bunların dışındaki bazı günlerde oruç tutmak ise çeşitli sebeplerle mekruh sayılmıştır. Mesela; sadece aşure gününde oruç tutmak Yahudilere benzemek ve onları taklit etmek anlamını içerdiği için mekruhtur. (Ebu Davud, Savm, 66) Şek günü (Şaban ayının sonuna gelip, Şaban’dan mı yoksa Ramazan’dan mı olduğunda şüphe edilen gün) oruç tutmak mekruhtur. Hz. Peygamber (s.a.s.) ramazanı bir veya iki gün önceden oruç tutarak karşılamayı yasaklamıştır (Buhari, Savm, 11, 14; Müslim, Sıyam, 21; Ebu Davud, Savm, 10).
İki veya daha fazla günü, arada iftar etmeksizin birbirine ekleyerek oruç tutmak mekruhtur. Buna visal orucu (savm-i visal) denir. Hz. Aişe’nin belirttiğine göre Hz. Peygamber (sav) visal orucu tutmalarını yasaklamış; kendisinin bu şekilde oruç tuttuğu hatırlatılınca da
“Siz benim gibi değilsiniz; beni Rabbim yedirir, içirir.”
(Müslim, Sıyam, 55-58) diye cevap vermiştir.
Kaynak: Diyanet
Yorumlar