Her insanın ilişkilerini yönettiği kendi kalıplaşmış inançları vardır. Hayata tutunmak, huzurlu yaşamak, istediğimiz başarılara ve saygıdeğerliğe ulaşmak için ilişkilerimizi yönetme arzusu hissederiz.
Fakat ilişkilerimize karşı inançlarımız bazen, hayat adına seçeneklerimizi ve çözümlerimizi azaltabilir. Pek çoğumuz bizi strese sokan, davranışlarımızı kısıtlayan ve enerjimizi çabuk tüketmemizi sağlayan ilişki kalıplarına sahibiz.
Yapmamız gereken ise kuralları belirlemek, sonuçları sorgulamak ve zararlı inançları ayıklamaktır. Gelin zararlı inanç kalıplarımızı biraz daha detaylı inceleyelim.
- 1- “Ben herkesi mutlu etmek zorundayım”
Herkes hayatta kendi hayat imtihanını yaşar. Ve mutlu olmak istemeyen bir insanı siz mutlu edemezsiniz.
Doğrusu herkesi mutlu etmek değildir. Dürüst adil ve sorumlu davranmaktır. Yani sizin hayattaki rolünüzün size yüklediği kadarı ile karşılık vermelisiniz.
- 2- “Herkese iyilik edemezsem değerli de olamam”
Böyle bir düşünce sizi tüketmekten başka bir işe yaramaz. Bizi doğru insan yapan şeylerden biri de, elbette çevremize iyilik yapan birey olabilmektir.
Fakat bunu değerli olmak için değil, doğru olan tercih olduğu, adil olan bu olduğu için, beklentisiz yapmak önemlidir.
Değersizlik duygusunu size neyin yaşattığını, neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz, bu soruların cevabını bulup; sizin bir şarta bağlı olmadan da değerli olduğunuz inancını kazanmanız gerekir.
- 3-“Biri bana kızarsa suçlu muhakkak benim”
Biz en çok kendimizi suçlamayı severiz. Ve en zor affedebildiğimiz kişide aslında kendimizdir. Her suçlanan suçludur diye bir durum yok. Hata, sizde de sizi suçlayan kişide de olabilir.
Kendinizi her seferinde suçlamaktan vazgeçin. Ben gerçekten doğru olanı mı yaptım? Olması gereken bu muydu? Bunu sorgulayın. Karşı tarafın hoşuna gitmese de yaptığınız şey doğru ise arkasında durun.
- 4- “Ben saygılıysam muhakkak karşımdaki de saygılı davranmak zorundadır”
Bu bir beklentidir. Her insan kendi davranışlarından sorumludur. Karşıdan aynı saygıyı bekleyip, bulamamak sizde zamanla ”Ben demek ki saygıyı hak etmiyorum” duygusu oluşturabilir.
Fakat ”Ben kendime olan saygımdan, olması gerektiği gibi davranmayı tercih ediyorum” demek ilişkini senin kontrolüne taşır.
- 5- “Eşim beni sevmiyorsa iyi bir eş değilim”
Eşinize de, hayatınızdaki herkese de kendinizi zorla sevdiremezsiniz. Karşınızdaki sizi sevmemeyi tercih ettiyse bu onun tercihi, kendinizi suçlamayın. Fakat hayatta evrensel kanunları da bir kenara atamazsınız.
Siz kendinizi hak ettiğiniz gibi sevip değer vermedikçe, hayatınıza giren hiç kimsede sizi istediğiniz gibi sevip değer vermez. Burada sormanız gereken “Ben kendimi seviyor ve değer veriyor muyum?”
Kendinizi sevmek için adım attığınızda, çevrenizdekilerde ya sizi sevmek için adım atacak yada hayatınızdan zararsızca uzaklaşacaktır.
- 6- “Ben her şeye layıksam o benim olmalıdır”
Bu en sık karşılaştığım durumlardan biri diyebilirim. Kendini sevip, sevgiyi hak ettiğini düşünüyor ve sonuç; ben her şeye layıksam o benim olmalıdır, düşüncesi…
Bunun altında hırs vardır, beklenti vardır, rekabet vardır, bencillik vardır. Bize düşen tevekküldür. Yani yaptığınız her şeyin, en iyisini yapıp, gerisini ‘ilahi akışa’ bırakmaktır. Akış sana hakkında en hayırlısını verecektir.
“Bizler hayatımızda bizim için, iyi olup olmadığını bilmediğimiz, fakat kendimiz için iyi olacağını düşünüp, ısrar ettiğimiz pek çok şey yüzünden, kendi hayatımızı erteliyoruz.” O yüzden ilahi akışa güvenin o size layık olduğunuzun en iyisini verecektir.
- 7- “İşimi eksik yaparsam rezil olurum”
Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Hata yapmak biz insanlar içindir. Kendi hayat oyununda hatalar yapabilirsin. Fakat hayat bir deneyimler yumağıdır, hatandan alman gereken dersleri alıp kendini bağışlamayı bilip, yoluna devam etmelisin.
Hataların olması seni küçültmeyeceği gibi, insan olmanın en büyük göstergesidir. İnsan kalabilmek için ise hatalarda ısrar etmemek de bir erdemdir.
- 8- “Zayıflıklarımı Belli Edersem Küçük Düşerim”
Her zaman söylediğim gibi neye yoğunlaşırsanız onu hayatınızda büyütürsünüz. Zayıflıklarınız içinde aynı şey geçerlidir. Fakat unutmayalım deminde söylediğim gibi bizler mükemmel değiliz, her birimizin zayıflıkları olabilir.
Bunları aşabilmek için; ilk yapmanız gereken bunları bastırmaya çalışmak yerine, kabul etmeyi tercih etmektir. Enerjinizi olmadığınız biri gibi görünmektense, ”zayıf yanlarımı nasıl güçlendirebilirim” üzerinde kullanmalısınız.
Ben buyum ve ben bu yaşama zayıflıklarımdan, hatalarımdan ders alıp kendimi bulmak için geldim deyin ve yolunuza devam edin.
- 9- “Yalnızlaşırsam mutsuz olurum”
Hepimiz sevdiğimiz kişilerle olmaktan mutlu oluruz. Fakat kişinin kendini bulması, ‘neden burada olduğunun, ne yaparsa daha mutlu olur, hayatta gerçekten istediği ne’ sorularının yanıtlarını, bulması için bazen yalnız kalması gerekir.
Siz kendi içinizde mutluluğu bulduğunuzda zaten, bu enerji sizinle mutlu olmak isteyenleri yanınıza getirecektir.
- 10- “Eleştirilmek beni mahveder
Kendimize güvenmez ve değersiz olduğumuzu düşünürsek eleştirilmekten korkar ve herkesin bizim gibi düşünmesini isteriz. Unutmayın karşınızdaki kişiler sizin enerjinizi, düşürüp aşağılamıyor, küçük düşürmeye çalışmıyor ve gayet yapıcı eleştiriler yapıyors, bu sizi mahvetmez aksine bir adım ileriye taşır. Ki zaten sizin enerjinizi çalmaya çalışan eleştirilerden uzak durun.
Herkesin sizin kurallarınıza uymasını beklemek ise insanların hayat alanlarına müdahaledir. Biz kendi hayatımızdan ve kurallarımızdan sorumluyuz. Biz doğru bildiğimiz yolu gösteririz fakat oradan gidip gitmemek herkesin kendi tercihidir. Herkes kendi hayat imtihanını yaşar.
Burada yazdıklarım, sadece belli başlı yanlış yaptığımız, inanç kalıplarımız muhakkak her kişi, özelde bir çok kalıp daha ekleyebilir. Fakat sonuç bu kalıpları ne kadar çok kırarsak o kadar sağlıklı ilişkiler kuracağımızdır.
Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.
Yorumlar