Toplumumuza modernitenin, “konfor ve rahatlık” adı altında sundukları, mutfağımıza da girerek küçük büyük hepimizin kültürel değerlerini alıp götürüyor. Özellikle hanımlar, mutfaklarda işlerin kolaylaşması, elektronik aletlerin de imdada yetişmesiyle kendilerine ev dışında işler bulmaya başladılar. Genç kızlar, ev hanımlığı adına evde öğrenecek bir şeyin olmadığını görünce, yüksek okul ve kariyer yapma derdine düştüler. Bu da toplumun yapı taşı olan anne ve anne adaylarının bu ulvi vazifeyi gereği gibi yerine getirmelerine engel olmaya başladı.
Yeni nesil, hem yeme-içme adabından uzaklaşmaya başladı, hem de hazır gıdaların gitgide esiri haline geldi. Çocukluktan beri bu gıdaların tadına alışmaları, tabi ve organik gıdaların tadına yabancı kalmalarına sebep oluyor. Maalesef bu konuda çocuklardan çok, ebeveynlerin hesaba çekilmesi gerekiyor. Bir evde anne-baba gazoz olmadan sofraya oturmuyor, cips olmadan televizyon seyretmiyorsa, çocuklar da elbette bunların müptelası olacaklardır. Küçük kızının puding yapmasıyla övünen, hazır çorbayı suya katan annenin, çocuklarını hazır gıdalardan uzak tutması, tabii ki mümkün değildir. Bilhassa çocuklardaki aşırı hareketlilik; söz dinlememe, alerji ve bağışıklık sistemlerinin güçsüzlüğü gibi problemler, birçoğumuzun şikayetleri heline geldi.
İşte bu serzenişlerin sebeplerinin büyük bir kısmının hazır gıdalardan kaynaklandığı sık sık uzmanlar tarafından duyurulmakta. Konunun daha da önemli yönü, helâlliği şüpheli olan hazır gıdaların yenilmesi, içilmesi… Bunun için, annelerin mutfaklarda kariyer yapmalarını ve hazır gıdaları, evde hazırlamalarını, katkı maddesi olarak da zikir ve sevgi katmalarını tavsiye ederiz.
Bu yazıyı, yakınlarda Kocaeli’de “helâl gıda” konusunda verdiğimiz bir seminerden yola çıkarak ve biraz da talep üzerine kaleme aldık. Kardeşlerimizin seminere oldukça kalabalık olarak iştirak etmesinden ve ilgiyle takip etmelerinden büyük mutluluk duyduk. Ardından gelen sorulardan, birçok kimsenin annelik vazifesini mutfaklarda hakkıyla yerine getirebilme gayretinde olduğu görülüyordu. İşte bu vesileyle hazır gıda olarak marketlerden alınan ürünler yerine evde yapabileceklerimizden bazı tarifler vermek istedik. Belki böylece hem yetişkinler, hem de çocuklar olarak, katkı maddesi olmayan, gıda boyası ve kimyasallar ihtiva etmeyen, daha sağlıklı yiyeceklere ulaşma yolunu açmış oluruz.
Daha da önemlisi; helal olduklarından şüphe edilen gıdalardan uzaklaşarak, beden ve ruh dünyası sağlam, kalbi huzurlu, ibadetleri huşulu ve duaları makbul fertler haline geliriz.
Evde Tavuk ve Et Bulyon Yapımı
Tavuk bulyon: Kasaptan bütün bir tavuk ya da kemikli tavuk eti alınır. Tencereye su ve tuz ilâve edilerek tavuk, iyice pişirilir. İstenirse maydanoz, yeşil biber, havuç, kereviz, soğan gibi sebzelerden de birkaç parça konulabilir. Böylece daha hoş kokulu bir aroması olur. Pişirme işi bittikten sonra tavuk suyu, başka bir kaba süzülür. Soğuyan tavuk suyu, marketlerde satılan buz poşetlerine belirli miktarlarda konduktan sonra derin donduruculara kaldırılır. İhtiyaç duydukça çorbalara lezzet katmak ve besin değerini artırmak için çıkarıp kullanılabilir.
Et bulyon yapımı: Et bulyon yapımında da tek fark, tavuk yerine kemikli kırmızı etin kullanılmasıdır. Yukarıdaki yapılanların aynısı tekrar edilerek et bulyon da hazırlanmış olur. Böylece hazır et ve tavuk bulyonlar yerine kendi yaptıklarınızı güvenle kullanabilirsiniz.
Not: Gerek et, gerekse tavuk haşlarken, başlangıçta tencereye konulan kaynama suyu soğuk olursa, etlerdeki besleyici maddeler kaynamadan sonra haşlama suyuna geçer. Eğer haşlama suyu olarak kaynamış su kullanılırsa, etteki besleyici maddeler ette kalır, suya geçmemiş olur.
Evde Yoğurt Hazırlama
Evde yoğurt yapımı için günlük pastörize süt kullanılabilir. Eğer yakın bir mandıradan çiğ süt alma imkânı varsa, bu sütü 7-10 dakika kepçeyle karıştırarak kaynatmak gerekir.
Mayalanacak kaba süt dökülerek, kapağı açık soğumaya bırakılır. Yaklaşık 39-40 dereceye kadar soğuyan süte, bir kiloya bir dolu tatlı kaşığı olmak üzere yoğurt katılıp birkaç defa karıştırılır. Kapağı kapatılarak üzeri kalınca bir örtüyle örtülür. 4-6 saat sonra kapağını açtığımızda katılaştığını gördüğümüz yoğurdu buzdolabına yerleştirebiliriz.
Meyveli Yoğurt Yapımı
4 bardak yoğurt, 3 çorba kaşığı bal, 1 bardak doğranmış çilek, 3 çorba kaşığı şeker kullanır.
Çilekler, küçük küçük doğranır ve üzerine şeker serpilir. Kısık ateşte kaynatılarak marmelat hâline getirilir. Ilıdıktan sonra bal ilâve edilir. Bir kapta iyice çırpılan yoğurda çilek marmelatı eklenerek, şirin kâselerde servis edilir. Meyveli yoğurt için, kayısı, şeftali, muz, vişne marmelatları da kullanılabilir. Ancak meyveli yoğurdu, 1 yaşın altındaki çocuklar tüketecekse bal eklenmemelidir.
Evde Şekerli Krema (Krem Şanti) Yapımı
Malzemeler: 1 paket kaymak, 5 kaşık pudra şekeri
Hazırlanışı: Kaymağı oda sıcaklığında 20 dakika bekletelim. Ağzı geniş bir kapta kaymakla 5 kaşık pudra şekerini el mikseri ile çırpalım. Arzu ettiğiniz yerde kullanabilirsiniz.
Pastacı Kreması
Malzemeler: 3 su bardağı süt, 2 çay bardağı toz şeker, 1 çay bardağı un, 2 adet yumurta sarısı, 2 tatlı kaşığı buğday nişastası, 2 yemek kaşığı tereyağı, Vanilya ya da limon kabuğu rendesi.
Yapılışı: Tereyağı ve vanilya hâriç, diğer malzemeler, bir tencerede iyice karıştırılır. Ocağa konularak kısık ateşte sürekli karıştırılarak, göz göz oluncaya kadar pişirilir. Tereyağı ve vanilya ilâve edilerek karıştırmaya devam edilir. Elde edilen krema, hem pasta içi, hem de pasta dışında kullanılabilir.
Kakaolu Pasta Kreması
Malzemeler: 3 su bardağı süt, 2 çay bardağı şeker, 1 yemek kaşığı un, 2 yemek kaşığı kakao, 2 tatlı kaşığı buğday nişastası, 2 adet yumurta sarısı, 2 yemek kaşığı tereyağı.
Yapılışı: Tereyağı hâriç, malzemeler, küçük bir tencereye konur. Orta ateşte çırpma teli ile sürekli karıştırarak pişirilir. Karışım kaynamaya başlayınca, (göz göz olunca) tereyağı eklenerek, eriyinceye kadar karıştırılır ve ocağın altı kapatılır. Karışım ılıyıncaya kadar ara ara karıştırarak kabuk tutmaması sağlanır.
Bu târifleri denediğinizde her türlü kremalı pastaları kendiniz yaparak, sevdiklerinizle beraber gönül rahatlığıyla yiyeceğinizi düşünüyorum. Zaman ayırıp zahmet vererek elde edilen her şeyin daha kıymetli olduğunu göreceksiniz. Öte yandan bu işe, başta doğru bir niyet için vakit ayırmanız da elbette Allâh’ın hoşnutluğunu kazandıracaktır.
Yorumlar