Üniversitelerde psikoloji lisans eğitimini tamamlayan herkes “psikolog” olmaya hak kazanır. Fakat psikologlar hakkındaki en yaygın yanlış bilgi her psikoloğun terapist olduğunun düşünülmesidir. Aslında psikoloji, pek çok farklı alt dalı olan (sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, klinik psikoloji, nöropsikoloji gibi) geniş bir bilim dalıdır. Üniversite eğitimi boyunca genellikle tüm bu dallar üzerinde temel bilgiler edinilir. Daha sonra terapist olmak isteyen bir psikolog bir terapi eğitiminden geçmelidir. Genellikle, terapi eğitimi klinik psikoloji yüksek lisans programlarında verilir. Diğer yandan, uzun süreli olarak bir dernek tarafından ya da bir eğitmen tarafından terapi eğitimi almış psikologlar da terapist olabilir. Aynı zamanda, tıp fakültesi mezunu psikiyatristler de bu eğitimleri alarak terapist olabilirler.
Dolayısıyla, bir önceki yazımda bahsettiğim problemlerden bazılarını veya benzerlerini yaşıyorsanız, gideceğiniz psikoloğun ya da psikiyatristin aynı zamanda “terapist” olmasına dikkat etmeniz faydalı olacaktır.
Hangi psikoloğa gideceğime nasıl karar vermeliyim?
Klinik psikologlar, eğitimleri sonrasında yetişkin, çocuk, çift ve aile gibi çeşitli dallara ayrılabilmektedir. Klinik psikoloji eğitimi sonrasında, aldıkları diğer eğitimler veya kişisel tercih ve deneyimleri doğrultusunda yetişkin, çocuk veya aile uzmanı olabilirler. Gideceğiniz psikoloğun uzmanlık alanı olup olmadığını, eğer varsa size uygun olup olmadığını da araştırmak daha etkili bir terapi süreci geçirmenizi sağlayabilir.
Çocuğunuz için psikolog seçimi
Çocuğunuzun kaygı, sürekli ağlama, alt ıslatma, gene korkuları, anneden ayrılamama, hiperaktivite gibi problemleri ile ilgili yardım almak istiyorsanız çocuklar ile ilgili alanda uzmanlaşmış bir klinik psikoloğa gitmeniz daha iyi olacaktır. Çocuk alanında uzmanlaşmış klinisyenler yetişkinlerle uygulalanan tekniklerden farklı teknikler kullanırlar. Bunlardan en yaygını oyun terapisi tekniğidir.
Yetişkin için psikolog seçimi
Şayet bir yetişkin olarak yardım almak istiyorsanız, yetişkin terapistini tercih etmelisiniz. Ülkemizde yaygın olarak klinik psikoloji eğitimleri yetişkin alanında verilmektedir. Yani psikoloji lisans eğitimi üzerine, klinik psikoloji yüksek lisans eğitimini tamamlamış bir psikolog genellikle yetişkin terapistidir. Bazı yetişkin terapistleri belli hastalıklar üzerine uzmanlaşmıştır. Örneğin, kaygı bozuklukları uzmanı, depresyon uzmanı, takıntı (obsesif-kompulsif bozukluk) uzmanı, ilişki sorunları uzmanı gibi bir çok uzmanlık alanı vardır. Gideceğiniz yetişkin terapistini, eğer daha önceden bir tanı aldıysanız, yaşadığınız psikolojik probleme göre de seçebilirsiniz.
Aile ve çift terapisti seçimi
Eğer aile sisteminizde yapısal bir problem olduğuna karar verdiyseniz ve ailecek bir terapiste gitmek istiyorsanız yapılandırılmış bir aile terapisi eğitimi almış psikoloğa gitmeyi tercih edebilirsiniz. Mesela çocuğunuzun eğitimi konusunda eşiniz ile aynı fikirde olamıyorsanız veya sürekli evde problem çıkaran ergenlik döneminde bir çocuğunuz varsa ve ailecek dağılmış durumdaysanız aile terapistine gitmeniz en etkili sonucu verecektir.
Diğer yandan, yalnızca eşiniz ve kendiniz için bir terapist arıyorsanız çift terapisi sizin için uygun seçim olabilir. Eşiniz ile yaşadığınız problem, geçimsizlik, iletişim problemi, aldatma ve cinsel bir problem olabilir. Bu gibi durumlarda tek başınıza psikoloğa gitmek yerine eşinizle birlikte gitmeniz aileniz için daha verimli sonuç verecektir.
Sonuç olarak, nasıl ki şeker hastalığınız için tıp biliminin dahiliye alanında uzmanlaşmış ve sonrasında endokrinoloji alt alanında eğitimine devam etmiş bir hekime başvuruyorsanız, psikoloğunuzu seçerken de aynı hassasiyeti göstermenizde fayda vardır. Çevrenizde daha önce kendi gittiği psikoloğu öneren arkadaşlarınız olabilir, fakat yine de gideceğiniz psikoloğun eğitimini ve uzmanlık alanını araştırmak sizin için faydalı olacaktır.
Yorumlar