Kadınların da Camiye Koştuğu Namaz; Teravih

Bugün camiler hal diliyle bayram ilan etmiş durumda. Sanki bir tebessüm var çehrelerinde. Zira misafirleri her zamankinden daha fazla. Kadın-erkek, çoluk çocuk Ramazanın ilk teravih namazına gitmek için yarışacak.

Kadınlar hiçbir vakitte bu kadar rağbet etmiyor/edemiyor camiye. Cuma ve bayram gibi namazlar erkekleri bu kutsal çatı altında toplarken kadınlar ancak teravih namazı ile bu kadar geniş bir cemaate kavuşuyor.

Bazen mahalle camisine bazen de tarihî ya da merkezî bir camiye varıyor telaşla atılan onca adım. Ev ahalisi cami yolunu tutunca ufaklıklar geri kalır mı? Erkekler babalarının peşinde, kızlar ise annelerinin dizinin dibinde. Ailecek gidiliyor teravihe. Böylelikle çocuklar da Ramazanın güzel atmosferini tam yerinde soluma fırsatı buluyor. Ne kadar kıpır kıpır olsalar da geldikleri mekânın sıradan bir yer olmadığının bilincindeler. Zaman zaman anne-babalar minikleri zapt etmekte zorlanıyor ama onlar etrafı keşiften geri kalmıyor. Kimisi daha önce görmedikleri devasa avizeleri, kubbeyi ve kalabalığı incelerken kimisi de minbere tırmanma derdinde.

İftar sofrasının güzelliği ve bereketi teravih ile işte böyle taçlandırılıyor. Günlük hayatımızda nafilelere ne kadar yer veriyoruz bilinmez; ama teravih namazı bu alışkanlığı da aşılıyor. Bu eşsiz vesileyle gözümüzde büyüttüğümüz ibadetlerin aslında yapılamayacak kadar zor olmadığının idrakine varıyoruz.

Namaz bitiminde bu güzel ibadeti eda edebilmiş olmanın huzur ve mutluluğu kaplıyor içimizi. “Belki evde olsak daha çok zorlanırdık kılmaya.” diye yüreğimiz ferahlıyor.