2016 Başkanlık seçim hazırlıkları Amerikan siyasetinde gündemi farklı bir şekilde hareketlendiriyor. Seçim döneminin ilk Başkan adayları arasındaki münazara milyonlarca Amerikalı’yı televizyona ve sosyal medyaya kilitledi. İlk münazaranın galibi Hillary Clinton olarak belirlendi. Donald Trump’ın Clinton’ın sözlerini nezaketsiz bir şekilde kesmesi, sesini yükseltmesi, rakibesini azarlaması yani sıra, Clinton’ı ataerkil bir tonla, kadın olduğu için aşağılaması seçmenlerin gözünden kaçmadı. Trump’ın bu tavırları karşısında sadece gülümseyen ve ara sıra kahkaha atan Clinton, münazara suresince sakinliğini korumayı başardı.
Siyasetin moda ile yakın ilişkisi olduğunu daha önceki yazılarımızda paylaşmıştık. Toplumda kıyafetlerin rolüne yön çizen modanın siyasette de büyük yeri olduğunu özetlemiştik. Bu yazımda da münazara sebebiyle giyilen kıyafetlere değinmek istiyorum. Kıyafetlerin iletişim mesajları ile yüklü olduklarını söylemek yanlış olmaz. Özellikle göz önünde bulunan bireylerin kıyafet seçimleri bazı mesajlar vermek, yaptıkları açıklamaları desteklemek için güzel birer araç olarak kullanılabilir. İşte Clinton ve Trump ilk münazaralarında giyimleriyle önemli mesajlar vermiş oldular.
Öncelikle en çok dikkati çeken özellik iki adayın da kıyafetlerini seçerken karşı partinin renklerini tercih etmeleri oldu. Cumhuriyetçi Partinin Başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partinin rengi olan mavi renkte bir takım giymeyi tercih etmiş, buna mukabil Hillary Clinton da Cumhuriyetçi Partinin rengi olan kırmızı ceketiyle sahneye çıkmıştı. Bu basit bir detaymış gibi görünse de, oldukça önemli bir taktik güdüldüğü muhakkaktır. Karşı partinin renklerinden oluşan bir kıyafet giyerek, zıt partinin seçmenlerine görsel mesaj vermiş ve onlara daha yakınlaşmış oluyorlar. Trump’ın mavi takımı, mavi kravatının yanı sıra kıyafetindeki tek dikkat çeken unsur Amerikan bayraklı rozeti oldu. Clinton ise, güç rengi olarak tanımlanan kırmızı kıyafeti ile, hem güçlü bir kadın aday olduğunu hem de otoriter ve başkan olduğu takdirde ülkeyi yönetebilecek karizması olduğunu yansıtan bir seçim yapmış oldu.
Uzun zamandır Clinton’la çalışan ünlü tasarımcı Ralph Lauren’in tasarladığı ceket-pantolon takım, seçmenler ve moda kritikleri tarafından çok beğenildi. Her zamanki gibi sade tarzından taviz vermeyen Clinton, bu maskülen takımı, iddiasız altın kolye, küpe ve bilezik takılarıyla ile tamamlamıştı. Bir süredir, Trump ve basın tarafından sağlığının sorgulandığı Clinton, kırmızı kıyafeti, koyu makyajı ve yapılı saçlarıyla hem bakımlı hem de sağlıklı ve enerjik görünüyordu. Siyaset modasına giydiği pantolon-ceket takımlarıyla “güçlü takım” (power suit) konseptini kazandıran Clinton, bakalım bundan sonraki seçim münazaralarında kıyafetleri ile hangi mesajları verecek. Amerikan siyasetinin ilk ve tek kadın başkan adayı olması itibarı ile bütün dünyanın gözleri üzerinde olduğu şüphesiz.
Yorumlar