Öncelikle herkese selamlar, sevgiler efendim.

İlk yazıyı yazmak her zaman zordur, ilk yazıyı paylaşmak ise en zoru. Hele de daha önce tecrübesi olmaya biri için. Heyecanımı sizlere tarif etmem mümkün değil. Tatlı telaşlara, en mutlu heyecanlara şahitlik eden en mutlu gün fotoğrafçısı olarak tecrübe ve anılarımı sizler ile paylaşmaya niyet ettim, tabi ki kabul buyurursanız efendim.

Bilenler bilir lakin adettendir kısaca kendimi tanıtayım; 1986 doğumluyum. Eğitimimi bilgisayar sistemleri üzerine aldım, mesleğime ise hep hayalini kurduğum en mutlu gün fotoğrafçısı olarak başladım. Düzen ve titizlik abidesi bir başak burcuyum. Önce aşk sonra düzen her işimin yapı taşlarıdır. Ayşe Merve Dağlı çok fazla hayal kurar efendim.

Mesela, ömrümüzün bir yarısı hayal kurmak ile geçer. Hayat, her sabah yeni bir güne merhaba demek için mana kazanıyor, her sabah yeni bir hayal ile uyanmakla. Kalbimize düşen ve peşinden gidebileceğimiz hayallerimiz olduğu sürece her daim tutunabileceğimiz bir dalımız vardır.

Şair; “Hayalleri azalınca insan daha çabuk yaşlanır…” demiş. *Cezmi Ersöz

Hayat, içine sığdırdığı hayaller kadar gerçek ve kıymetlidir. Hayali olmayanın hayatı da yoktur esasen. Biraz iddialı oldu galiba, şöyle düzeltelim. Hayali olmayanın hayatı iz bırakmaz, suya sabuna dokunmaz, yavandır, azdır, soğuktur. Hayal kurmayı unutmayalım dostlar.

En mutlu gün fotoğrafçısı olmak benim en büyük hayalimdi, çok şükür hayallerime kavuşturana…

Herkes hayal kurar lakin en büyük ve en pembe hayali gelin adaylarının kurduğuna inanırım hep. Mükemmel bir eş, mükemmel bir ev, harika bir düğün diye devam eden uzun bir liste. Hayat sergisinin en kalıcı fotoğrafları ise şüphesiz ki düğün fotoğraflarıdır. Bir ömür sizden devam edecek nesillere anı kalacak tek hatıralar, hayallerden hatıralara uzanan bir köprü.

Hem hayali olmayan hayatın ne zevki olur ki?