Hürrem Sultan Hamamı Yeniden Gözde

1556 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun en kudretli hükümdarlarından Kanuni Sultan Süleyman’ın, çok sevdiği eşi Hürrem Sultan için Ayasofya’nın tam karşısında, mesleğinde bir deha olan Mimar Sinan’a yaptırdığı Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı, yapımından 455 yıl sonra, dev bir yatırımla restore edilerek yeniden hamam olarak hizmete açıldı…

Hamam alışkanlığı olan herkes bilir. Hamama giderken bir hamam çantası yaparsınız. İçine de kese, lif, sabun, şampuan, tarak, terlik, havlu ve hatta hamam tasınızı koyarsınız. Bir de oturacağınız yeri dezenfekte etmek için yanınıza temizlik malzemesi alırsınız. Ama artık hamam keyfini eziyete dönüştüren bütün bu hazırlıklara gerek yok. Çünkü Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı var. Kanuni Sultan Süleyman’ın 1556 yılında eşi Hürrem Sultan için Mimar Sinan’a yaptırdığı hamam tekrar aslına döndü. Binayı 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden 15 yıllığına ihale yoluyla kiralayan Haseki Turizm 17 milyon TL harcayarak geçirdiği depremler ve bilinçsiz restorasyonlar nedeniyle yıkılma noktasına gelen binanın ömrüne 500 yıl kattı. Üç yıl süren restorasyon çalışmalarıyla sadece tarihi hamam değil, hamam hizmeti de restore edildi. Yüzünü Ayasofya’ya sırtını Sultan Ahmet Camii’ne vermiş bu görkemli yapı şimdi bütün ihtişamıyla sizi gerçek hamam keyfiyle tanıştırmak için bekliyor.

HARCINA ONBİNLERCE YUMURTA KIRILDI

Tarihi hamamın restorasyon projesini yürüten Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Tevfik İlter, “Bu hamam 1556 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hürrem Sultan için Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Bu üç özel insanın ismi bir raya gelince de böylesine özel bir yapı çıkmış ortaya. Biz de böyle bir yapıyı tekrar İstanbul’a kazandırmaktan son derece mutluyuz” diyor.

Tevfik İlter, yapının depremler ve geçirdiği restorasyonlar nedeniyle büyük zarar görerek yıkılmak üzere olduğunu söyleyerek, “1910 yılına kadar aktif olarak kullanılan hamam, dönem dönem kağıt ve benzin deposu olarak, İstanbul’un işgali sırasında da Fransızlar tarafından mahkeme salonu olarak kullanılmış. Bir dönem belediye meclisi yıkım kararı almış. Muhtelif restorasyon denemeleriyle 1986 yılına kadar gelmiş. 2008 yılına kadar kamuya ait halı satış mağazası olmuş. Her defasında yapıya büyük zarar verilmiş” diye konuşuyor. Hamamın restorasyonunda her şeyin orijinaline uygun olmasına önem verdiklerini vurgulayan İlter, “Orijinalindeki gibi Horasan harcı kullandık. Onbinlerce yumurta kırıldı sıvanın harcı için. Hamamın mermerleri temizlik hissi verebilmek için yüzlerce ton mermer arasından beyaz ve beyaza yakın tonlar seçildi. Restorasyonda her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. Geçirdiği depremlerin ve restorasyonların izlerini silerek yapıyı eski haline getirmek için çok emek ve çok para harcandı” diye tamamlıyor sözlerini.

HAMAM HİZMETİNİ DE RESTORE ETTİK

Haseki Turizmin Genel Müdürü ve Hürrem Sultan Hamamı’nın İşletmecisi Hıfzı Moravalı da hamamı restore ederken hamam hizmetini de restore ettiklerini vurgulayarak,

“Hamama girdiğinizde resepsiyonist sizi bir hamam terapistine yönlendirir. Sonra arkadaşlar size bir hamam seti verir. Bu kilitli torba içerisinde şampuan, saç kremi , vücut losyonu, kese, sabun, tarak, peştamal ve bir çift de terlik vardır. Burada her şey kişiye özeldir. Eşyalarınız bıraktığınız dolaplar şifrelidir. Hatay’dan defne, Edremit’ten zeytinyağı sabunu getirtiyoruz. Peştemallerin modelleri Topkapı Sarayı’nın kataloğundan beğenildi ve Ödemiş’te özel olarak dokundu. Yüzde 50 ipek, yüzde 50 kotondur. Hamam taslarımız altın kaplama. 16. yüzyıl kataloglarından çıkardığımız desenleri Kapalıçarşı’da bir usta elde yaptı. Musluklarımız altın kaplama. İçeride kullanılan ağaç malzeme hamama en uygun olan sedir ağacıdır. Hamamda kullanılan şebeke suyu da arıtılarak kullanılıyor. Bu bina Türkiye ve İstanbul’a katılmış bir değerdir” diyor.

Burada verilen hizmetle kıyaslandığında hamam ücretlerinin çok uygun olduğunun da altını çiziyor Moravalı ve şöyle devam ediyor: “Dört ayrı paketimiz var. En ucuz paketimiz 86 Euro. Bunun içinde kese, köpük masajı ve dinlendirici baş-boyun masajı var. Aslında bu fiyatlar çok değil. Çünkü dışarıda bu işlemlerin hepsinden ayrı ayrı ücret alırlar.”

365 gün 20 saat açık olan hamam sadece gece 02.00-06.00 arası bakım ve onarım için kapatılıyor. Haremlik ve selamlık olan hamamın bayanlar kısmında ise her şey bayanlara özel. Ayrıca hamamın bahçesinde Türk mutfağından oluşan bir alakart restoran, bir nargile bahçesi ve bir çay bahçesi de hizmet veriyor.

Aç karınla girerseniz zayıflarsınız

Tevfik İlter hamam kültürü hakkında bazı bilgiler veriyor: Hamama sabah aç karınla girenlerin zayıflayacağını söyleyen İlter, “Tok karınla girerseniz kilo alırsınınz. Ayrıca hamam dört mevsim şeklinde yaşanmalıdır. Sıcaktan soğuğa hemen geçilmez” diyor.

Kaynak: Yeni Şafak