İçkisiz-Alkolsüz Restaurantlar
İçeriye adım attığınızda evinizi fazla aratmayan bir ortam sizi bekliyor…
Halice açılan pencere de Orhan Veli şiirleriyle, Galata ya bakacağınız, aşklara doyamayacağınız kalıcı seyre dalacağınız aileniz eşiniz dostunuz ve tüm sevdiklerinizin yanında hayali gerçeğe dönüştürdüğünüz keyifli anlarınız için Cafe Haliç “Seyr-i İstanbul” sizlere Haliç’in ve boğazın birleştiği yerde keyifli vakitlerinizi ayırdığınız yeni dünyalarla buluştuğunuz içinde sevgi ve dostlukların pekiştirildiği tarihi bir mekan kokusu almak isteyenlerin hizmetinde…
İstanbul’un seyrine doyum olmaz güzellikleri var. Bu güzellikleri fark etmek, o güzelliği ruhunuza çekmek gerek. Bunlardan bir tanesi de hiç şüphesiz Süleymaniye sırtlarından İstanbul’u izlemektir.
Cafe Haliç bu noktada en güzel seyir ve lezzet mekânlarından birisi. Süleymaniye’nin ara sokaklarında olan bu kafe, manzarası ile sizleri adeta büyüleyecek. İstanbul’da dört köprüyü aynı anda gören başka bir mekân var mıdır bilmiyorum ama Haliç ve Boğaz’ın güzelliğinin bir kez daha farkına vardım burada. Tabii bu güzel manzaraya eşlik eden nefis yemekleri de tattığımda keyfim yerine geldi. Her ne kadar mekânın bulunduğu bölge sosyal çöküntü alanlarından birisi olsa da değişmeye başlayan Süleymaniye’nin geleceğine dair bir fikir vermesi bakımından önemliydi. Zaten mekânın rezervasyon olmadığında akşam ezanından sonra kapalı olması da bunun bir göstergesi.
Cafe Haliç‘ten içeriye adımını attığınız anda evinizi aratmayan bir sıcaklık kaplıyor içinizi. Mekânı işleten Kasım ve Nesrin Yenidünya çifti bu ortamın sıcaklığını size hissettiren iki isim. Muhabbetleriyle, sunum ve ikramlarıyla çok keyifli bir ana iştirak ediyorsunuz. Dört yıldır işlettikleri bu beş katlı konağın üç katında hizmet veriyorlar. Nesrin Hanım’ın elleriyle yaptığı nefis mantı, çiğ börek, omlet, kahvaltı ve et yemekleri yerken lezzetin bir kez daha farkına varıyorsunuz. “Biz iki kişilik bir orduyuz.” diyen Kasım Yenidünya, fiyatları yüksek tuttuklarını ve seçkin müşteriler ağırlamak istediklerini kaydediyor. Sabah 08.30’dan gece 20.00’ye kadar açık mekân, rezervasyon yaptırılması durumunda gece de açık. Akşam yemeği ve kahvaltı için rezervasyon yaptırmanız şart yani. “Burasının hakkını verebilecek kişilere hizmet vermek istiyoruz. O yüzden çayı bile 5 TL’den satıyoruz. Her tür müşteriye değil de bu güzelliğin farkına varacak, nezih ortamımıza katkı sağlayacak kişilere hitap ediyoruz. Son derece düzeyli bir müşteri kitlemiz var.” diyen Kasım Bey, tur operatörleri ile çalışmadıkları için yolunu kaybeden yabancı turistlerin mekânlarına geldiğini kaydediyor.
Mekân son derece özel lezzetler barındırıyor mutfağında. Yediğim nefis mantının tadı ve ezme çeşitlerinin lezzeti hâlâ damağımda. Kırmızı et ağırlıklı bir menüsü bulunan Cafe Haliç‘te balık sezonu da açılmış. Şu an palamut lezzetini tatmak için tam zamanı. Tabii böyle güzel bir mekânda en iyi vakit brunch ile geçer. Bal-kaymak, Nesrin Hanım’ın yaptığı dört çeşit reçel, altı çeşit peynir, semaverde kömür ateşinde limitsiz çay, sıkma portakal suyu, domates, zeytin, salatalık ve en sonunda ikram edilen Türk kahvesinden oluşan zengin bir brunch hafta içi ve hafta sonu keyfinize eklenebilir. Tabii bunun için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Mekân bir aile ortamına sahip olduğu için hanımlar da çiğ börek, mantı ve altın günlerini bir arada yapıyorlar. Aynı zamanda özel toplantı, sünnet-düğün ve nişan yemekleri için de son derece uygun bir yer Cafe Haliç. Tabii en fazla 140 kişiyi ağırlayabildiğini hatırlatmak lazım.
Mimar Sinan’ın Süleymaniye Camii’ni yapmak için inşa ettiği istinat duvarının üzerine kurulu bu beş katın hemen yanında ahır ya da hapishane olarak kullanılmış çok güzel bir taş bina da mevcut. Doğrusu burasının Fatih Belediyesi tarafından acilen elden geçirilip bir konferans ya da sanat galerisi olarak düzenlenmesi yerinde bir karar olur. Murat Belge’nin ‘İstanbul Gezi Rehberi’ kitabında yazdığı gibi burası tarihi dokuyu muhafaza eden tek kare ada. Osmanlı ahşap mimarisi yanında Rum ve Ermeni mimarlara ait taş binaların bulunduğu bölgenin en manzaralı yeri Cafe Haliç. Hem manzarayı hem de lezzetleri tatmak için sizi Seyr-i İstanbul‘a alalım.
Cafe Haliç‘te manzara muhteşem ama fiyatlar biraz tuzlu gelebilir. Zaten mekan, her türden müşteri yerine özel müşterilere iyi hizmet vermek istiyor.
Mekandaki yemeklerin lezzeti gayet yerinde. Bu güzelim yemeklerin ardından restore edilmiş ahşap binalar arasında bir tura çıkabilirsiniz. Tabii manzaradan gözünüzü ayırabilirseniz.
Mekanın tek dezavantajı gece hizmet verememesi. Bölge gece vakti güven telkin etmediği için ara sokaklara girmek cesaret istiyor. Dolayısıyla gece manzarasının güzelliğini görme şansınız rezervasyon haricinde pek mümkün değil.
Özel gün ve toplantılarınız için oldukça rahat ve kullanışlı bir mekan Cafe Haliç. Hanımlar için ise ideal…
Fiyatlar hem manzaraya hem lezzete göre
Brunch: 50 TL
Çorba: 10 TL
Sigara böreği ve börek: 10 TL
Çiğ börek, paçanga, omlet, menemen: 15 TL
Peynir tabağı: 25 TL
Bonfile: 35 TL
Kuzu pirzola: 30 TL
Mantı ve et şnitzel: 25 TL
Kuzu şiş ve çöp şiş: 30 TL
Makarna (kıymalı-peynirli) 20 TL
Zeytinyağlılar: 25 TL
Salatalar (5 çeşit): 15-20 TL
Tatlılar: 10 TL
Bardak çay: 5 TL
Demleme bitki çayları: 10 TL
Kahve, neskafe, sıkma portakal, sıcak çikolata, sahlep: 10 TL
Soğuk içecekler: 8 TL
Cafe Haliç (Seyr-i İstanbul)
Adres: Demirtaş Mah. Ayrancı Sok. No: 9 (İstanbul Müftülüğü ve Botanik Bahçesi’ni geçer geçmez ilk sağ) Süleymaniye/Fatih-İstanbul
Tel: 0212 528 10 25-26
bu mekan artık alkollü bir mekan yanlışınız var bende yeni öğrendim sürekli gittiğim bir mekandı daha düne kadar…ama artık alkol servisleri var…ama menü ve listede yok özel servislere açıyorlar…bilginize
Mekanı arkadaşım devraldı ve alkolü kalırdık. Gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz.