Birbirini takip eden ve toplumsal bir sorun halini alan bazı mevzulara dikkat çekelim istiyorum bu yazımda. Elbette ki konumuz moda.
Beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden youtube’da izlediğim bir video oldu. Şaşkınlıkla mı izledim diyeyim, sinir içinde mi, yoksa üzülerek mi bilemedim… Ortaya karışık bir şey çıkmış olacak ki, bu konuya değinmek istedim.
İzlediğim videodaki başı örtülü hanım kızımız, makyaj videoları çekerek takipçilerine nasıl makyaj yapılır onu anlatmakta. Tesadüfen denk geldiğim sayfasında bir videosuna tıkladım. Olacak ya tam üstüne basmışım! Çok soru almış olacak ki hem makyaj yapıyor, hem de örtüsünün altına neden bone takmadığını anlatıyor. Kendince öyle güzel sebepleri var ki; en sonunda çok iyi bir insan olduğuyla konuyu kapatıyor. Yani mesele bone takmaması ve bir tutam saçının gözükmesi değil; asıl mesele iyi bir insan olması ve tertemiz bir kalbe sahip olması! Elbette ki bu çok önemli. Ama bunu bu şekilde savunması ve ben tesettürlüyüm demesi, onu takip eden birçok insanı teşvik eder ve bone takmama mevzusunu normalleştirir ki; üzülerek söylüyorum, bu zaten şimdilerde böyle.
Yukarıda bahsettiğim örnek, karşılaştığımız birçok örnekten sadece biri. İstediğiniz kadar makyaj yapın, istediğiniz gibi saçınızı açın, istediğiniz gibi giyinin ve istediğiniz gibi eğlenin, oturup kalkın, herkes kendi hesabını verecek! Herkesin kendi hayatı fakat bunları yaparken, halka açık olan profillerinizi takip eden onlarca genç kıza da örnek olduğunuzu unutmayın. Biraz vicdan sızlaması aslında her şeyin üstesinden gelecek ama nefis engel olmasa değil mi?
Bir işte önder olacak kişinin hata yapma lüksü bana göre yoktur. Tesettürüne dikkat etmeye çalışanların profillerine bir bakın, bir de yarım tesettürlülere bakın. Hangisi daha çok takip edilmekte ve hayranlık duyulmakta göreceksiniz. Genelleme yapmıyorum ama örnek verecek olursam: “Filanca hanım sizi severek takip ediyorum idolümsünüz. Bana tesettürü sevdiren sizsiniz(!)” gibi yorumların yapıldığı fotoğraflarda; kişilerin boynunun açık, tunik kollarının dirseklerde olduğunu, tayt denecek kadar dar pantolon giydiklerini ve başı açık bir insandan hiç farkının olmadığını eminim ki sizlerde görüyorsunuzdur. Dini sınırlarımız dâhilinde düzgün yaşayamasak da, daha dikkatli olmayı becerebileceğimizi düşünmekteyim.
Farkında olmak ve olabilmek adına yazdığım bu ve benzeri yazılarımda, yanlış anlaşılmak ve eleştirilmek yerine anlayış ve destek beklemekteyim. Modaya göre tesettür değil, tesettüre göre moda anlayışını benimsemeye ve uygulamaya ihtiyaç olduğunu artık anlamalı ve bu düşünceyi yaygınlaştırmalıyız.
Bunu başarabiliriz!
Son olarak; 2016’da ümitlerin hiç bitmeyeceği, sevgi ve saygının var olduğu bir dünyada kendimiz olmayı başarabildiğimiz, bununla birlikte farkındalık oluşturabileceğimiz hayırlı bir sene olmasını dilerim.
dediğiniz hanımı bende tesadüfen gördüm ve izledim e ne yazıkki birçok insan tesstirin asıl onun gibi olduğunu düşünüyor
Kesinlikle harika bir noktaya değinmişsiniz Kendi nefislerimizi savunurken başkalarına da sebep olduğumuzu farketmeliyiz Bir hata varsa kabul edip tövbe yoluna gidilmeli Aksi tutumlar hem şahsımızı hem de toplumu uçuruma sürükler
Bu konuya değinmenize çok sevindim inanın duygularıma tercuman oldunuz. Alah razı olsun. Çünkü malesef kardeşimizi uyaramıyoruz bile. Bir yorumla eleştirmeye kalkışınca takipçilerinden bin cevap alıyor ve daha çok üzülüyoruz. Yorum yaparken istiyoruz ki bu yola gidenler farketsin ancak bu amacı bile saptırıp işlerine geldiği gibi davranıyorlar. Rabbim hepimize hidayet versin inşallah.