Ramazan biz müslümanlar için inanç, umut ve sabır demektir. Eğer bu üç değer varsa bizde rahmetin, bereketin ve mağfiretin bu yaşadığımız dünyada büyük bir anlamı vardır. Başı rahmet, ortası bereket, sonu mağfiret olan bu kutsal ramazan ayı yeniden dirilişimizin, yeniden birbirimize muhabbetle sarılışımızın fırsatıdır bizim için. Kendimizi bulmamızın ve ancak Allah’a hakkıyla kul olmamızın lütfüdür bu ay bizim için…

İnanıyorsak eğer; şeksiz ve şüphesiz amentüye tam anlamıyla inanıyoruz demektir. İnanan insanın asla yıkılmayacağını, eninde sonunda meşru isteklerine kavuşacağını ve bununla birlikte Allah’ın takdirine teslim oluyoruz biz. Azimle, istekle çalışıyor, hizmeti ve ömrümüzü Allah’ın rızası için kul olmaya adıyoruz biz. Bundan da asla ne bir kuşku, ne de bir tereddüt duymuyoruz. Ne kadar acı, ne kadar ıstırap, ne kadar çile çeksek de, bir tecrübe, bir olgunluk kabul edip, inancımızın daha da güçlendiğini hissediyoruz.

İnancımız umutla besleniyor. Umudumuz inançla güçleniyor. Umudumuz hepimiz için, bütün insanlık için güzellikler ve iyiliklerdir. Bütün insanlık için doğruluk, dürüstlük özünde hidayettir. Nefes alış verişimizin devamı umudumuzun devamı olarak da görürüz biz. Bir nefes için, bin umudu taşırız yaşamak ve iyi insan olmak adına; inanırız ve buna mukabil umudumuzla yaşarız biz.

Bazen ne yaparsak yapalım, işlerimiz rast gitmeyebilir. Bu olumsuzlukları inandığımız değerlerde değil, bunu kendimizde ararız; belki de takdiri ilahide bunu hak ettiğimizi düşünürüz biz. Bazen isteklerimiz öyle olur ki; haddimizi bile aşarız. Oysa sağlıkla bir nefes alış verişimiz, bütün insani isteklerimizin de üstünde olduğunun idrakine varmalıyız. Öyle ise biraz zikir, biraz fikir, biraz da şükür etmeliyiz birlikte hepimiz.

Kendimiz için istediklerimizi, mümin ve müslüman kardeşlerimiz için ve bütün insanlığın kurtuluşu için istemeliyiz biz. Eğer yolumuzda çer çöp varsa, sıkıntı ve mihnetle karşılaşıyorsak, bu dünyada çekecek çilemiz varsa sabretmeliyiz biz. Sabır ham meyveyi olgunlaştırır. Sabır bütün beklentilere tebessümle cevap verir. Sabır bu kutsal ayda, sadece yememek, içmemek ve bir takım insani ihtiyaçları ertelemek değildir. Sabır insanın ve müslümanın her anlamda, bedenen, ruhen, maddeten ve manen olgunlaşması ve zenginleşmesi demektir. Sabır bir bayram sabahında bütün müminlerin kucaklaşması demektir.