Yüzlerce yıllık tarihe ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz şehir İstanbul’un, muhteşem mimarileri, uhrevi atmosferleri, tarifsiz huzurları ve kusursuz işlemeleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilk ziyaret ettiği noktalar camiler oluyor. Şehrin siluetinde bütün ihtişamlarıyla arz-ı endam eden bu yapılar, ister ibadet etmek isteyenler, isterse de koskoca bir tarihe şahitlik etmek isteyenler için önemli imkanlar sağlıyor. Biz de yazımızda İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken huzur dolu camileri listeledik. İşte daha önce ziyaret edenler için mutlaka tekrar gidilecekler listesine konması gereken, henüz görme fırsatı elde edemeyenler için ise en kısa zamanda planlar arasına yerleştirilecek bu camiler…

Sultanahmet Camii

17. yüzyılın en önemli mimari eserlerinden bir tanesi olan bu cami, mimari dehası Mimar Sinan’ın yetiştirdiği öğrencisi Mehmet Ağa yaptırılıyor. Selatin camileri arasında yer alan bu cami, İznik çinileriyle döşenmiş olduğundan turistler tarafından “Mavi Cami (Blue Mosque) olarak da anılıyor. Yemyeşil geniş bahçesinden geçip, camiinin huzurlu atmosferine girdiğiniz an ise uzun zaman etkisinden kurtulamayacağınız bir huzura kavuşuyorsunuz.

Süleymaniye Camii

Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum.
Ben de bir varisin olmakla bugün mağrurum.

Yahya Kemal’in bu dizelerle anlattığı, yedi tepeli şehrin üçüncü tepesinde yer alan, panoramik bir açıya, muhteşem bir manzaraya ve en önemlisi uhrevi bir atmosfere sahip olan bu cami, özellikle sabah namazı vakitlerinde çok daha huzurlu ve sükunetli bir hale bürünüyor.

Eyüp Sultan Camii

İstanbul’un fethinden hemen sonra inşa edilen, Peygamber (sav) müjdesine şahit olabilmek için 90 yaşında olmasına rağmen İstanbul’un fethine katılan Halid Bin Zeyd Ebu Eyyüb El-Ensari hazretlerinin türbesini de barındıran, Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren birçok padişahın kılıç kuşanma törenine ev sahipliği yapan bu mübarek yer, bir çok Müslümanın da sık sık ziyaret ettiği, bir namaz kılıp, bir dua edip, türbede Fatiha okuduğu ve başka hiçbir yerde eşine rastlanamayan manevi atmosferi bütün ruhuyla hissettiği bir cami.

Fatih Camii

İstanbul’un fethinden sonra yapılan ilk selatin camii olan Fatih Camii, İstanbul’un sembol camilerinden bir tanesi. 4. Tepede yer alan bu cami, huzuru soluklayabileceğiniz en güzel camilerden.

Ortaköy Camii

Uzun yıllar restorasyon çalışmaları devam eden fakat yakın zamanda tekrar ibadete açılan, boğazın en güzel camilerinden bir tanesi Ortaköy Camii. Sultan I. Abdülmecit tarafından inşa ettirilen bu özel ibadethane, zarif ve şık mimarisiyle de boğazın asaletine eşlik ediyor.

Rüstem Paşa Camii

Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın eşi Rüstem Paşa için yaptırılan bir Mimar Sinan eseri Rüstem Paşa Camii. Çinileri Osmanlı Çiniciliğinin en üst eseri kabul edilen ibadethane, Eminönü’nde huzurlu ve uhrevi havayı hissetmek isteyen misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Beyazıt Camii

Sultan II Beyazıt tarafından 1505 yılında yaptırılan, cami, medrese, hamam, kervansaray, tabhane ve sübyan mektebinden oluşan bir ibadethane Beyazıt Camii. İstanbul’da orijinalliğini koruyan en eski selatin cami olarak kabul edilen ibadethane, huzurlu ibadetler ve turistik ziyaretler için ilk sırada gidilmesi gereken yerlerden.

Kalenderhane Camii

Bizans döneminde bir Ortodoks kilisesi olarak inşa edilen, 18. yüzyılda camiye çevrilerek ibadete açılıyor. Kiliseden çevrilmiş bir cami olduğundan özgün yapısı ve farklı mimarisiyle mutlaka ziyaret edilmesi gereken camilerden.

Sokullu Mehmet Paşa Camii

Kabe-i Muazzama’da yer alan Hacerü’l Esved’in korumaya alınması esnasında çevresinden kopan parçalar, İstanbul’a ulaştırıldıktan sonra, Mimar Sinan’ın dehası ile birlikte muhteşem bir caminin birer parçası haline getirilmiş. Şehrin en maneviyatlı camilerinden bir tanesi olan ve Osmanlı döneminin en güzel külliye mimarisinin örneklerinden biri olan Sokullu Mehmet Paşa Cami, mutlaka ziyaret edilmesi ve en azından bir namaz vakti kadar atmosferinde soluklanılması gereken camilerden.

Mekan ve Seyahat Editörü Esra Ünal