İstanbul’da yaşamanın en güzel ayrıcalıklarından biri, kapısı ziyaretçilerine sonuna kadar açık tarihi mekanlarda geçmişe yolculuk yapabilmektir. Tarihin dokusunu ruhunuzda hissedebileceğiniz bu mekanların en gösterişlilerinin başında ise Milli Saraylara bağlı mekanlar gelmektedir.

İster gece yarısı deniz kıyısında çay içmek için uğrayın ister Çamlıca Tepesinde pazar kahvaltısı programı yapın ister ağaçların altındaki bir çardakta arkadaşınızla sohbet için sözleşin…

Her biri özenle dekore edilmiş ve İstanbul’un en güzel manzaralarına sahip bu mekanlar, uygun fiyatlı ve lezzetli menüleri ile misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Dönemin en önemli insanlarına ev sahibilik yapan sarayların, büyülü kapısını sizin için aralıyoruz.

Boğazın güzelliğine doyamayanlara

“Beylerbeyi Sarayı Kafeterya”

Boğaz Köprüsünden geçerken güzelliği ile gözünüze takılan o nazenin sarayı, Beylerbeyi Sarayını halen keşfetmediniz mi yoksa?

İlk tatil gününüzde, önce Beylerbeyi Sarayını gezip, ardından Beylerbeyi Sarayı Kafeteryada huzurlu bir mola vermek üzere program yapmanızı öneririz. Boğaz manzarasının tadı en güzel Beylerbeyi Sarayı Kafeteryada çıkar.

Tenhadaki güzellikleri sevenlere

“Küçüksu Kasrı Kafeterya”

Daha önce gitmediğiniz bir yere gitmek, boğazı başka bir açıdan izlemek istiyorsanız sizi Küçüksu Kasrı Kafeteryaya davet ediyoruz.

Havası güzel, kendisi bir başka güzel Küçüksu Kasrı Kafeteryanın Anadolu Hisarındaki en güzel mekanlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.

Lezzetli bir ızgara tavuk, üstüne de cheesecake yemek için Küçüksu Kasrı Kafeteryayı programınıza ekleyin.

Taksim ve Beşiktaş trafiğinden bunalanlara

“Dolmabahçe Kafeterya”

Taksim’in karmaşasına bir alternatif, Beşiktaş’ın trafiğine huzurlu bir mola arayanlar için en güzel seçenek: 7 gün 24 saat açık Dolmabahçe Kafeterya.

Arabanızı otoparka park edip, denizin dibindeki masalardan birinde çayınızı ve tostunuzu sipariş edin.

Zamanda yolculuk yapmak isteyenlere

“Saat Kule Kafeterya”

Gösterişli mimarisi ile dudak ısırtan Dolmabahçe Sarayı, geçmişle bugünün buluştuğu en değerli miraslardan biri. Sarayın bahçesindeki Saat Kulesi dikkatinizi çekmiştir.

Geceleri saat 02.00’ye kadar ziyaretçilerini ağırlayan Saat Kule Kafeterya, deniz havası almak ve kendinizle baş başa kalmak için en güzel alternatiflerden biridir.

Dolmabahçe’den ayrılamıyoruz

“Kuşluk Kafeterya”

Dolmabahçe Sarayını gezmeye geldiniz, sarayın bahçesindeki Camlı Köşkten gözlerinizi alamadınız… Öyleyse sizi Kuşluk Kafeterya’ya davet ediyoruz.

Asırlık ağaçların ve kadim duvarların arasında, kendinizi prensesler gibi hissetmek için gözünüze kestirdiğiniz ilk masaya oturun ve ruhunuzu zamanın akışına bırakın.

Maslak’taki gökdelenlerden kaçmak isteyenlere

“Maslak Kasrı Kafeterya”

İş yaşamının en hızlı attığı, beyaz yakalıların kahve içerken bile iş konuştuğu Maslak’ta sizi ağaçların altında büyülü bir bahçenin beklediğini söylesek…

Metro ile kolayca gidebileceğiniz Maslak Kasrı Kafeterya, lezzetli menüsü ve kuş cıvıltıları ile çılgınlık kalabalıktan uzaklaşmak isteyenleri ağırlıyor.

Yazı: Hümeyra Yabar