Hayızlı kadınlar, tutmadıkları Ramazan oruçlarını ve kılmadıkları namazları kaza ederler mi?
“Muâze anlatıyor: Aişe’ye sordum, dedim ki “Neden adetli kadın orucu kaza ediyor da namazı kaza etmiyor?” “Sen Harûriyye misin?” dedi. “Hayır, Harûriyye değilim, ama soru soruyorum.” deyince şöyle dedi: “Bizim başımıza bu olay gelince orucu kaza etmemiz emredilirdi, ama namazı kaza etmemiz emredilmezdi.”
(Müslim, Hayız, 69; Ebu Davud, Taharet, 104; Nesaî, Siyam, 64)
Bu hadisin açıklamasını da şöyle birkaç maddede arzedeceğiz:
– Hz. Aişe (r.anha)’nin “Sen Harûriyye misin?” diye soran kişiye çıkışmasının sebebi şudur: Hz. Ali (ra)’ye karşı birleşen Hariciler, ilk toplandığı yer olan “Heravra”’ya nispeten Haruriyye adını almışlardır. Bunlardan bir grup, kadının aybaşı halinde kılmadığı namazlarını kaza etmesinin vacip olduğunu söylüyorlardı. İşte Hz. Aişe (r.anha), soruda; “Neden adetli kadın orucu kaza ediyor da namazı kaza etmiyor?” sözünü duyunca, sinirlenmiş ve “Sen Harûriyye misin?” diyerek çıkışmıştı. Çünkü, Haruriyyelerin bu görüşü, bütün Müslümanların düşüncelerine / onların icmaına terstir. (bk. Nevevî, ilgili hadisin şerhi)
– Hadiste geçen “Bizim başımıza bu olay gelince orucu tutmamız emredilirdi, ama namazı kılmamız emredilmezdi.” mealindeki ifadenin anlamı şudur: Hz. Peygamber (a.s.m) kendisinin aybaşı halinde namaz kılmadığını bildiği halde, ona daha sonra namazını kaza etmesini emretmemiştir. Eğer namazın kazası olsaydı, mutlaka onu emrederdi.(Nevevî, a.g.e)
– Bu açıklamadan; İmam Nevevînin “kaza / kada” kelimesini bizim bildiğimiz anlamda kullandığını ve bu anlayışın bütün Müslümanlara ait olduğuna inandığını anlayabiliriz.
– İmam Nevevî, söz konusu hadisi açıklarken şu görüşlere yer vermiştir:
“Bütün Müslümanlar, aybaşı ve loğusa halinde olan bir kadına namaz ve orucun farz olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir. Yine, bütün Müslümanlar, bu durumdaki kadınların temizlendikten sonra da namazlarını kaza etmekle yükümlü olmadıklarında ittifak etmişlerdir.”
“Keza, bu durumdaki kadınların -temizlendikten sonra- oruçlarını kaza etmekle yükümlü oldukları hususunda da ittifak etmişlerdir.”
“Namaz ile oruç arasındaki fark şundan kaynaklanıyor: Oruç yılda bir defa farz olmaktadır. Namaz ise her gün beş defa kılınması gereken bir farzdır. Namazın kazasından –özel hallerinde olan- kadınların muaf tutulması, Allah’ın onlara bir lütfudur, kolaylığı esas alan bir din olarak İslamın bir toleransıdır.” (Nevevî, söz konusu hadisin şerhi)
Bu açıklamalara göre İslamın emri şudur:
“Kadınlar âdet halindeyken kılmadıkları namazları daha sonra kaza etmezler, ancak tutmadıkları oruçlarını daha sonra kaza ederler.”
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Yorumlar