Kadınlar, yabancı erkeklere göstermemek şartıyla kolye takalabilir. Ancak yabancı namehram bir kişiye plastik dahi olsa süs olarak takılan kolyeyi göstermemek gerekir.
Yüzük dışındaki (ayaklara, kollara, gerdana, kulaklara v.s. takılan) takılar, kadın için ziynetten sayıldığı için bunların yabancı erkeklere gösterilmesi caiz değildir. Takılan yüzüğün de çok dikkat çekici olmaması şartı vardır.
Süslenmek insan tabında varolan arzulardan biridir. İnsanoğlu, daha güzel görünmek için en eski zamanlardan beri altın, gümüş, bakır vb. kıymetli madenler veyahut, inci, elmas, zümrüt vb. kıymetli taşlardan zinet eşyası yapmış ve bunları takı olarak takmak suretiyle süslenmiştir.
Kur’ân-ı Kerim’de, “De ki; Allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim haram etti? De ki; O, dünya hayatında inananlarındır; kıyamet günü de yalnız onlarındır.” İşte biz, bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz” (el-A’raf; 7/32) ayeti müslümanların süslenmesini helal kılmakta; bunu yapmanın karşısında olanları ise helali haram yapmaya teşebbüs ederek haddi aşmakla suçlamaktadır.
Bir diğer ayette, denizden çıkarılan süsler, Allah’ın bir nimeti olarak zikrediliyor; “… inci ve mercan çıkar” (er-Rahmân, 55/23). Kadınların süslenmeye yatkınlığına değinilen bir başka ayette ise, onların bu özelliği tabiî karşılanıyor; “Süs içinde yetiştirilip mücadelede açık olmayan…” (ez-Zuhruf, 43/18). “Ahirette müslümanlara vadedilen Cennet ise göz kamaştırıcı güzelliktedir; gözlerinin hoşlanacağı ne varsa oradadır “(ez-Zuhruf, 43/71); “Orada yaslanılacak koltuklar, ipekli elbiseler, gümüş kaplar billur kâseler, zencefil karışımı kâseler, atlastan elbiseler, bilezikler vardır, ne yana bakarsan bak ulu bir saltanat” (el-İnsan, 76/11-22)
Helal Kılınan Süslenmenin Sınırları Var!
Müslümanlara helal kılınan süslenmenin sınırları vardır; süslenen, güzelleşerek alımlı hale gelen insan, gurura kapılmamalı; kendisine verilen bu nimetin Allah’tan olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır.
“Yeryüzünde kabara kabara yürüme. Çünkü sen yeri yırtamazsın; boyca da dağlara erişemezsin” (el-İsra, 17/37) buyuran Allah, müslümanlardan alçak gönüllü olmalarını istemekte; gurur ve kibrin şeytanın bir özelliği olduğunu hatırlatmaktadır. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla olan bu âdeti İslâm bazı prensiplere bağlamıştır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
1. Aşırılığa kaçmamak şartıyla zînet kullanımı caizdir.
2. Kişinin, zînetle süslenmesinden ziyade hayatını, takva ve güzel ahlâkla süslemesi daha iyidir.
3. Zînetin, cinsel çekicilik aracı olarak kullanılması haramdır.
4. Kadınlar zînet eşyalarını örtmeli, namahremlere göstermemelidir. Zînet, örtülmesi gereken azalar gibidir.
5. Erkeklerin altından mamul zinet eşyası kullanmaları caiz değildir. Ancak madalya, arma vb. cinsinden olup zînetten ziyade alamet niteliğiyle takılan eşyaların altından olmasında bazı alimler bir sakınca görmemiştir.
6. Kıymetli taşlardan mamul zînet eşyası zekâta tabi değildir. (Şamil İslam Ans. Ziynet md.)
Kaynak: Sorularla İslamiyet
Yorumlar