Kaygı İle Baş Etme Yöntemleri

Kaygı İle Baş Etme Yöntemleri

Kaygılı İnsan

Bireyin yaşamı kaygı duymadan yaşayabilmesinin tek yolu, bir gruba ait olduğunun bilincinde olmasıdır.
— Alfred Adler

Kaygının bir amacı vardır. Mağara insanı için bu amaç varlığını, vahşi hayvanlardan ve düşman komşulardan korumaktı. Günümüzde kaygının vesileleri çok daha farklıdır: Bugün korktuğumuz şeyler arasında rekabetten yenik çıkmak, istenmediğimizi hissetmek, soyutlanmak ve dışlanmak yer alıyor. Fakat kaygının amacı bugün de bizleri aynı şeylerle tehdit eden tehlikelere karşı korumaktır yani amaç varlığımızı ya da varlığımızla özdeşleştirdiğimiz değerlerin korunmasıdır. Duyarlılığımızı ve hayal gücümüzü uyuşturmak ya da apati gibi bir bedel ödemeden yaşamımızdaki normal kaygıdan kaçmamız imkansızdır.

Bir bütün olarak bakacak olursak, kaygının her an her yerde var olan bir duygu olmasının nedeni, insan olarak her birimizin bir gün olmama durumu ile yüz yüze geleceği gibi bir gerçeğin farkında olmasıdır. Olmama durumuyla kast ettiğimiz şeyler ölüm, ağır hastalık, kişiler arası düşmanlık gibi psikolojik köklerimizi derinden sarsan ani değişimlerdir. Durum ne olursa olsun, kaygı kişinin varlığını ya da onu özdeşleştirdiği bir şeyi yok edecek bir şeyle karşı karşıya kaldığında verilen tepkidir…

İnsanlarda Kaygı

Kaygıdan kaçamayız ama azaltabiliriz. Kaygı yönetiminde mesele kaygının normal seviyelere indirilmesi, sonra da bu normal kaygının kişinin farkındalığını, dikkatini ve yaşama sevincini artıracak bir uyaran olarak kullanılmasıdır.

Meseleye başka bir açıdan bakarsak, kaygı bireyin kişiliğinde ve insanlarla ilişkilerinde ters giden bir şey olduğuna dair bir işarettir diyebiliriz. Kaygı, asıl problemin çözülmesi için içeriden dışarı doğu yükselen bir yardım çağrısıdır. Elbette, ters giden şeyler sayısız çeşitlilikte olabilir. Bireyin patronuyla, arkadaşıyla ya da eşiyle arasında yanlış anlamalar olabilir, bunlar genelde karşıdaki kişiyle girilen içten bir iletişimle çözülür. Harry Stack Sullivan’ın dediği gibi açık iletişim, şaşırtacak kadar çok sayıda problemli durumu açıklığa kavuşturabilir. Aşağıdaki şiirde William Blake öfkeden söz ediyor ama aynı şeylerin kaygı için de geçerli olduğu söylenebilir:

Kızgındım düşmanıma,
Sakladım öfkemi ama gitgide büyüyüverdi
Kızgındım arkadaşıma
Söyledim öfkemi ve sönüp gidiverdi.

Kaynak: Rollo May, The Meaning of Anxiety, s. 343-344, W.W: Norton&Company, New York, 1977 (Çev. Aysun Babacan)

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir