Bütün bakışların eleştirel olarak size yöneldiğini mi hissediyorsunuz? Çevrenizdeki herkesin sizin eksik ya da kusurlu olduğunuzu düşündüğünüz, özelliklerinize mi odaklandığına inanıyorsunuz? Sürekli sizi yargıladıklarını, beğenmediklerini, önemsemediklerini mi düşünüyorsunuz? Sorun kimde peki? Sizde mi, onlarda mı? Bu durum kaderiniz mi olmalı yoksa değiştirebilir misiniz?
Eğer sizde çevrenizin yargılarından ya da herkesin işi gücü bırakmış sizi düşündüğünü, sizin hakkınızda konuştuğunu düşünüyorsanız; büyük yanılgıdasınız. İnsanlar sizin sandığınız kadar sizi düşünmüyorlar. Ben merkezcilikten vazgeçmeniz gerekiyor. Esas değiştirmeniz gereken bakış açınız ve kendinize yönelik değerlendirmelerde bulunabilmektir. Sürekli kendinizi yargılıyor, olumsuz yönlerinize odaklanıyorsanız, kendinizi önemsiz buluyorsanız; başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünden, hiç bir zaman net bir şekilde bilgi sahibi olmasanız, kendiniz hakkında düşündüklerinizse ortadadır. Ve siz kendiniz hakkında böyle düşünmeye devam ettikçe, kimse sizin hakkınızda, sizin düşündüklerinizden başka bir şey düşünmeyecektir.
Her Şey Gelişiminize Aynalık Yapar
Kendimize yargılarla ve memnuniyetsizliklerle bakan bir bakışa sahipsek, etrafımızdaki herkesinde bize böyle baktığını düşünmemiz normaldir. Kendimize bakışımızı değiştirdiğimiz anda etrafımıza verdiğimiz mesajda farklılaşacaktır.
Sıkça yazılarımda ele aldığım gibi; karşılaştığımız hiç kimse tesadüfen karşımıza çıkmamıştır. Çevremizdeki insanlar olaylar, bizim en iyi versiyonumuza ulaşmamız için bize aynalık yaparlar. Şöyle düşünün siz gülen bir yüzle aynaya bakarsanız karşıdaki ifadeniz de, size gülümser. Eğer ki, asabi bir şekilde aynaya bakıyorsanız, karşıdaki görüntüde size asabi ve kızgın bakacaktır. Çevremizdeki insanların bakışları bize eğer yargılayıcı ise; bu bizim aynaya böyle baktığımızla alakalıdır.
Kendinizi Nasıl Değiştireceksiniz?
Nasıl daha önemli biri haline gelebiliriz? Kişi doğrudan doğruya kendini ele alıp değiştirmelidir. Bu değişim çok basit olmayabilir, fakat çok zor da değildir. Kendimizi nasıl daha değerli hissedeceğiz? Nasıl daha önemli hissedeceğiz? Cevaplarını bulup, bu adımları uygulamakla başlayabiliriz. Yararlı bir insan olmaya çalışarak kendimizi önemli hissedebiliriz. Birilerinin ihtiyacı olan durumlarda onlara destek olabiliriz. Böylece biz kendimizi değerli ve önemli hissettikçe, kendiliğinden insanların bize bakışı doğal olarak değişecektir.
Araştırmalar gösteriyor ki; haftada bir saat bile bütüne hizmet edecek, gönüllü bir hayır işinin içinde, yardım derneklerinde bulunduğunda kişinin öz saygısında bir artış olmaktadır. Vakıf ve yardım hizmetlerinin içinde bulunmak sadece ruhsal gelişimi için değil, kişinin fiziksel ve biyolojik olarak da iyileştirdiğini bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu tarz gönüllü kuruluşların içinde bulunan kişilerin, fiziksel olarak bağışıklık sistemleri daha güçlenir, hemoglobin sayısı kanlarında artmaktadır.
Kendinizi önemli hissetmek istiyorsanız, ki her insan kendini önemli hissetmek ister. Başkalarının sizi önemli bulması değil, sizin kendinizi önemli bulmanız , ancak sizin kendinizi yararlı hissettiğiniz ölçüde olacaktır.
Varlığınızın başkalarına ne yararı var? Aslında soru daha net haliyle şu; ”Sizin bu dünyada olmanız ile, olmamanız arasında ki fark ne?” Cevaben ”Evet benim bu dünyada olmam bir fark oluşturuyor. Şu kadar insanın hayatını müspet yönde etkiliyorum.” diyebildiğiniz zaman, ihtiyacınız olan onayı da alırsınız, ihtiyacınız olan değerli bulunmayı da alırsınız. Çünkü siz kendinizi değerli ve önemli bulmaya başlamışınızdır.
‘Özsaygı’ dediğimiz şey başkalarının bizim hakkımızda ne söylediği ile ilgili değildir. Bizim kendimiz hakkında ne düşündüğümüz, ne hissettiğimiz ve ne söylediğimizle ilgilidir.
Kendinizi Yargıladığınız Kadar Yargılanırsınız
Diyelim ki; gerçekten yargılanacak bir şey yaptınız ve bunu kimseye söyleyemiyorsunuz. Sır gibi saklıyorsunuz. Neden sır gibi saklarsınız? Çünkü o yaptığınız şey her ne ise aslında başkalarından önce siz yargılıyorsunuzdur. Ve bunun açığa çıkmasını istemezsiniz. Fakat yargıladığınız durum ile barışmayı başarabilseniz. Gerçekten affedilmesi gereken bir şey ise kendinizi affetmeyi başarıp, telafi edebilseniz, artık bu durumun açığa çıkması sizi rahatsız etmeyecektir. Siz kendinize yargılarınızdan kurtulduğunuzda, kimse de sizi yargılamayacaktır. Bir kaç kişinin yargısına maruz kalsanız da, bu durum sizi çok etkilemeyecektir.
Evet insanlar sandığımız kadar bizimle ilgilenmiyor. Neden beni yargılıyorlar diye düşünüyorsanız, çok basit siz kendinizi yargılamaktan vazgeçtiğinizde, insanlarda sizi yargılamayacaklardır.
Yargılamaktan Nasıl Kurtulursunuz?
Son zamanlarda bir çok insan kişisel gelişim üzerine, kitaplar okuyup, seminerlere katılıyor, kendini geliştirmek ve içinde bulunduğu depresif halden kurtulmak için adımlar atıyor. Fakat bildiklerimizi hayatımıza aktaramadıktan sonra inanın bunların çok da faydası olmuyor. Yargılar için de aynı şey geçerli, öğrendiklerimizi hayata geçirebilmek ve yargıları hayatımızdan çıkarabilmek ancak böyle mümkün olacaktır.
Yalnızca kendimizi değil başkalarını da yargılamayı hayatımızdan çıkarabilirsek, hayatımızı büyük bir yükten kurtarmış oluruz. Yargılarken kendimizi yakalayıp, ”Yargılamadan nasıl bakabilirim?” sorusunu sorun. Kendimize ve çevremize anlayışla bakabilmeyi başarabilirsek, alçak gönüllü davranabilir ve hata yapma özgürlüğü tanırsak yargılardan da kurtulabiliriz. Tabi ki hata yapma özgürlüğü aynı hataları sürekli yapmak anlamına gelmiyor.
“Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek.” Albert Einstein tanımı gibi, aynı şeyleri yaptığımız sürece aynı sonuçlarla karşılaşacağımız kesindir.
Şimdi her şeyi boş verin ve kendinize sorun; ”Ben kendimle ilgili ne düşünüyorum” Yanıtta cevap da sizde saklı… Pozitif yanlarınıza iyi olduğunuzu düşündüğünüz davranışlarınıza odaklanın.
Online Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.
Yorumlar