Lenfödem proteinden zengin bir ödem olup, hastalıktır. Normal ödem (şişlik) proteinden zengin değildir ve hastalık değil semptomdur. Ortaya çıkış sebeplerine göre primer ve sekonder lenfödem olmak üzere ikiye ayrılır.

Primer lenfödem doğuştan gelen lenf sistemine ait yetersizliklerdir. Sekonder lenfödem ise cerrahi, travma, radyoterapi, kanser, kronik venöz yetmezlik gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar. Lenf sistemi dokular arası boşluktaki proteinden zengin sıvıyı boşaltmada yetersiz kalmıştır. Lenfödem daha çok kol ve bacaklarda görülse de, genital bölge, gövde ve yüzde de olabilir.

Ülkemizde ve tüm dünyada meme, prostat, serviks kanserlerinin sayısının artması ve kanseri yok etmek için uygulanan cerrahi ve radyoterapiler, sedanter yaşamın artmasına bağlı olarak venöz yetmezliklerin kronikleşmesi lenfödem görülme riskini gün geçtikçe artırmaktadır. Aslında çerçeveye genel olarak bakarsak hepimizin risk altında olduğunu anlayabiliriz.

Lenfödem ilk başladığında gece yattığınızda ya da dinlediğinizde azalabilecekken, çok kolay bir şekilde ilerler ve kendiliğinden geçmeyen mutlaka tedavi gerektiren, halk arasında fil hastalığı olarak da bilinen aşamaya kadar ilerler.

Lenfödemin maalesef kesin bir tedavisi yoktur. Ve yine maalesef ki sağlık çalışanları ve halkımız da lenfödem hastalığının tedavisiyle ilgili çok bir fikir sahibi değiller. Yanlış uygulanan tedaviler, tam teşhisin konulamaması hastalığın çok kolay ilerlemesine sebep olmaktadır.

Uluslararası Lenfoloji Birliği lenfödem tedavisinde en etkili yöntemin ‘Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi’ olduğunu belirtmiştir. Hastalığın ilerlemesi yavaşlatılıp, sessiz döneme dönmesi sağlanır. Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi programı bu konuda uluslararası standartlarda kabul görmüş eğitimi alan fizyoterapistler tarafından uygulanır. Bu program nelerden oluşur?

Hastadaki ödemi boşaltmak için uygulanan manuel lenf drenajı, sert dokuyu dağıtmak ve manuel lenf drenajıyla elde edilen sonuçların devam ettirilmesi için bandaj uygulaması, bozulan cilt yapısını düzeltmek için cilt bakım ve bandaj altında yapılan egzersizlerden oluşur. Bu maddelerden hiçbirini tedaviden çıkartamayız.

Bu hastalığı birçok insan kaderi olarak görüp, onunla yaşamaya çalışıyor. Ancak bu o kadar da kolay olmuyor. Sosyal, ruhsal ve bedensel olarak büyük bir çöküntüye girerek yaşamı gerçekten yaşamaktan uzaklaşıyor. Aslında bu kader değil. Bu konuda eğitim almış bir fizyoterapiste danışarak, ödemin durumuna bağlı olarak 2 hafta ile 5-6 hafta arasında lenfödemi kontrol altına alıp, stabil faza geçmek mümkün.

Hastalarımızın diğer bir yanılgısı bu tedavinin haftalar içinde bitecek olmasını düşünmesidir. Haftalar içinde bitecek olan, fizyoterapist müdahalesidir. Ancak sizin hastalıkla ilgili kendi kendinize bakımınız ömür boyu devam edecektir.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın.

Daha sağlıklı bir yaşam için profesyonel destek almak isterseniz humeyraekiz@hotmail.com ‘a e-posta gönderebilirsiniz.