Kadınlarda ortalama 45-55 yaş civarında temelde adet kanamalarının sonlanmasıyla kendini gösteren doğal bir süreçtir menopoz dönemi. Bu dönem öncesinde kadınlarda; yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak adet düzensizlikleri başlamakta ve bu süreci takiben şikayetlerde artış olmakta ve adet tamamen kesilmektedir.
Menopoz Belirtileri Nelerdir?
• Sıcak ve/veya ateş basması olarak adlandırılan ani terlemeler,
• Sinirlilik, uykusuzluk, depresyon ve yorgunluk şikâyetleri,
• Adet düzeninde değişiklikler, uzamış adet periyodları bu dönemde karşılaşılan en önemli belirtilerdir.
Menopoz Dönemi ve Sonrasında Karşılaşılan Problemler:
Kemik Erimesi(Osteoporoz): Menopoz sonrası görülen en önemli problemdir kemik erimesi. Kemik dokusunun temel minerali olan kalsiyumun azalmasına paralel olarak kemik erimesi meydana gelmekte ve bunun sonucunda ortaya çıkan kırık riskinde artış gerçekleşmektedir. Özellikle, omurga, kalça ve bilek kırıklarında artış görülmektedir.
Kalp Damar Hastalıkları: Menopoz öncesi kadınlar için koruyucu kalkan olarak adlandırdığımız östrojen hormonunun bu süreçte azalması sonucu, bu hormonun koruyucu etkisi ortadan kalktığı için, kalp-damar hastalıklarında yüzde 65’e varan artışlar meydana gelmektedir.
Kanser: Özellikle erken menopoza girilmesi durumunda kullanılan hormon takviyelerinin ilerleyen dönemde menopoz ve kanser ilişkisini tetiklediği konuşulmaktadır. Ancak bu konu ile ilgili yapılan çalışmalar yeterli değildir.
Bel Bölgesinde Yağlanma / Kilo Artışı: Kalp damar hastalıklarında görülen artışın temel nedeni olan östrojen hormonundaki azalma aynı şekilde bu dönemde de bel bölgesindeki yağlanmayı tetiklemektedir. Aynı zamanda kişiden kişiye değişmekle birlikte metabolik hızın bu dönemde yavaşladığı bilinmektedir. Günlük beslenme düzeninin bu nedenle menopoz öncesi dönemde düzenlenmesinde fayda vardır.
Menopozla Baş Etmek İçin;
Hormon Tedavisi: Hekim kararı ve kontrolü olmadan kesinlikle uygulanmaması gereken bu tedavide amaç; kişiye azalan östrojen hormonunu vererek şikayetleri azaltmaktır.
Egzersiz: Yaşamın her döneminde olduğu gibi bu dönemde de, fiziksel aktivite son derece önemlidir. Egzersiz yapılarak hem vücut ağırlığı, hem de kemik ve kalp sağlığı korunabilir. Düzenli egzersiz yapmak; oksijen kapasitesini geliştireceği gibi sıcak basmaları üzerinde olumlu etkiye yol açmakta ve kemik erimesi riskini azaltmaktadır.Her gün 40 dakika yapılacak yürüyüş, basit ağırlık kaldırma egzersizleri bu dönemde önerilen temel egzersiz türleridir.
Diyet: Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenmek, yaşam tarzı değişikliği ile gerçekleştirilecek en doğru tedavidir. Bu dönemde;
– Artan kalsiyum ihtiyacını karşılamak için kalsiyumdan zengin beslenmek şarttır. Günde 2 – 2,5 su bardağı kadar süt veya yoğurt, 1 – 2 dilim peynir tüketilmesi gerekmektedir.
– Artan kalp hastalıkları riski için toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol içeriği düşük bir diyet uygulanmalıdır.
– Vücut ağırlığı korunmaya çalışılmalıdır. Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırarak vücut ağırlığını korumak için az ve sık beslenme önemlidir. Gün içerisinde 4 – 6 öğün beslenmeye çalışılmalıdır.
– Sigara ve alkol gibi sağlığı olumsuz etkileyen alışkanlıklardan kesinlikle vazgeçilmelidir.
– Kurubaklagiller; menopoz döneminde doğal östrojen hormonunun salgılanmasını sağlayan besinler olduklar için en az haftada 3 gün tüketimleri sağlanmalıdır.
– Aşırı baharatlı yiyecekler, kafeinli içecekler, salamura tarzı tuz içeriği çok yüksek besinler sıcak/ateş basmalarını tetikleyebilir. Bu nedenle bu besinler tüketilecekse bile minimum miktarda tüketilmesine dikkat edilmelidir.
– Fitoöstrojen adı verilen, insan vücudundaki östrojene benzeyen bitkisel hormonlardan faydalanmak da bu dönemin rahat geçirilmesine yardımcı olmaktadır. Fitoöstrojenin bulunduğu kuru fasulye, mercimek, bezelye, soya fasulyesi, sarımsak, soğan, brokoli, havuç, rezene, keten tohumu gibi besinlerin bu dönemde ölçülü bir şekilde tüketilmesi önerilmektedir.
Yorumlar