Aslında hiç de yabancı değiliz bu terime. Modacıların, tasarımcıların, bloggerların sıklıkla kullandığı terimler arasındadır minimalizm. Peki nedir bu minimalizm?

Aslında şekilsel olarak bildiğimiz şeyleri sıra teoriye geldiği zaman afallıyoruz. Moda dünyasında bazı kelimelerin Türkçe karşılığını arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz. Bunlardan bir tanesi de minimalist. Neyi, nasıl giyersek minimalist tarza sahip olmuş oluruz?

Öncelikle minimalizm kelimesinden başlayalım; modern sanat ve müzikte, kökeni 1960’lara kadar giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkartan bir akımdır. O yıllarda son derece basitleşmiş ve yalınlaşmış sanat akımlarını tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmış.

O dönemdeki abilerimiz, ablalarımız soyut dışavurumculuğun biçime ve duyguya verdiği aşırı öneme karşı bir tepki olarak, nesnenin nesne olma özelliğine dikkat çekmek ve tarihsel, sembolik anlamlarını minimuma indirmek amacıyla hareket etmiştir. Bir nevi pembe panjurlu evlerin varlığını en aza indirmeye çalışmışlar. Yaklaşık 15 yıl bu başarılarını istikrarlı bir şekilde de devam ettirmişler.

Minimal sanat 1960’lı yılların moda tasarımcılarını da etkilemeyi başarmış. André Courrèges, Pierre Cardin, Yves Saint Laurent, Calvin Klein gibi zamanın devleri -tıpkı şimdi olduğu gibi- o zamanlar oldukça yalın ve modern çizgilere sahip kıyafetler tasarlamışlardır. Zaten o zamanın modern giyim anlayışını ifade eden moda giyim tarzında da genellikle minimal sanattan esintiler var. Basit kalıplara sahip A-line dediğimiz çan elbiseler, şatafattan uzak, net ve dikiş ustalığını gösteren kıyafetler moda olmuş.

Gelelim minimal tarzdaki kıyafetlerin seçimine; siyah ve beyaz minimal tarzın ana renkleridir ve genellikle blok tarzda kullanılır. Dekolteye yer yoktur –ki zaten günümüzde de dekolte moda dünyası için pek iyi yerde değil- düz kesimler kadar asimetrik formdaki kesimler de ön plandadır.

Olabildiğince de bol ve dökümlü kıyafetler tercih edilir. Kumaş tercihi de önemli; parlak ve desenli kumaşlara minimalist tarzda yer yok. Piye Dö Pull dediğimiz kazayağı deseni hariç.

Aksesuarlarda da sadelik söz konusu. Tak takıştır, sür sürüştür gibi bir durum yok. İsterseniz büyük formda tek bir takı –sadece bileklik- isterseniz ince formda birkaç kolyeyi bir arada kullanabilirsiniz.

Ayakkabılarda ise düz renk olması şartıyla serbestsiniz. İster stiletto ister oxford isterseniz de sneakers…

Asimetrik detaylar minimalist stilde sıkça kullanılan bir süslemedir. Ben canlı renkler kullanmak istiyorum diyorsanız da en fazla üç renk kullanmalısınız. Ve en önemlisi evden çıkmadan önce aynaya bir bakın ve gözünüze takılan parçaları çıkartın.

Hazırlayan: Munise Boz