Her yaz, her kış farklı bir örneği üzerinden aynı konuyu konuşuyoruz. Yine yeni yeniden…

Hatayı değiştirmekte bu kadar zorlanmamalıydık hâlbuki özellikle herkes değişime bu kadar teşneyken.

Neymiş bu tekrar tekrar konuştuğumuz diyorsanız, buyurun:

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerîm’de tesettür için giyilmesi gereken kıyafet şudur buyurmamıştır. Kur’an, evrensel ve kıyamete kadar da bütün Müslümanlar için uyulması farz olan ‘kitap’tır. Yani ne sadece bir tarih dilimine ne de sadece bir topluluğa inmiştir. Dünyanın en soğuk ülkesindeki Müslüman’ın da en sıcak ülkesindeki Müslüman’ın da uyabileceği bir tesettür ölçüsü vermiştir bizlere. Zengini fakirden, kuzeydekini güneydekinden, şehirdekini köydekinden ayırmayan, ayrıştırmayan, zora sokmayan bir ‘ölçü’.

Bütün dünya Müslümanlarına adaletle yaklaşan bu yol aynı zamanda insanın aklına ve iradesine de saygı gösteriyor. Bize şu kumaştan, şu renkten şu şekilde bir kıyafet giymelisiniz denmiyor onun yerine; eller, ayaklar ve yüz hariç vücudumuzu kapatacak içimizi göstermeyecek, vücut hatlarımızı sergilemeyecek kıyafetler giymemizi söylüyor. Akleden bir canlıdan beklendiği üzere bu ilke doğrultusunda hareket etmemiz bekleniyor.

Ancak uyulması kitabımızda açıkça belirtilen bu ölçüye riayet ancak ‘moda’nın izniyle mümkün oluyor. Bizler ‘başınızı açmazsanız okuyamazsınız, çalışamazsınız, hor görülürsünüz’ tehditleriyle savaşmış gençler ve küçük kardeşlerimiz baskıya vermediğimiz tavizi moda için seve seve verir hale geliyoruz.

Bonesiz takılan eşarplardan, şallardan saç, boyun göstermek nasıl moda olabilir? Yapılan şey tesettürün kendisine tam zıt iken… Kollar neredeyse dirseklere kadar açık bırakılıyor; çünkü yetim kol moda. Son zamanlarda pantolonun üzerine bir yelek modasıdır gidiyor arkadan bakınca mütesettir peki ya önden? Kısalan paçalar, etek boyları… Gitgide daralan, ufalan, küçülen kıyafetler ve ayetle sabit Allah’ın emri yerine, ‘herkes yapıyor ama’ ile bahane bulunan modaya vicdan rahatsızlığı duymaksızın uymak nasıl mümkün oluyor?

Pek çok insanın gittiği bu istikametten ötürü tesettürlü hanımların oturup bir muhasebe yapması gerekiyor. Neden yapıyorum? Ne için? Lütfen neyi niye yaptığını bilmeyen bir şuursuz olmayalım.

Modanın, zamanın bize dayattığına uymaktansa modaya ‘ayar veren’, modaya İslami ‘ölçü’ çeken biz olalım.