Mutlu olmak, yaşadığın ve çalıştığın mekanlarla doğru orantılı bir eylemdir. İnsanlar nefes alan, yaşayan mekanlarda bulunduklarında, kendilerini de o mekanlarla beraber sağlıklı yaşayan ve aynaya baktıklarında gülümseyen bireyler olarak görürler. Pozitif enerji, çok hızlı bir şekilde onlarla beraber ortama yayılmaya başlar.

Biz mimarlar için kalemimizden akan her mürekkebin oluştuğuduğu çiziginin duvar olarak yükselmesi, belirlediği sınırlarda mutlu yaşayan insanların olması kadar keyif verici bir durum olamaz. Bu durumun gerçekleşmesi için ise, yapının sahibi diye nitelendirdiğimiz kişilerin yaşam şekilleri, kullanım amaçları, yapının işlevi, talep edilen büyüklüğü ile doğru orantılı olarak biçimiyle bir araya gelir ve kullanıcılara sunulur. Tüm bunlar yapılırken kullanıcı mimar arasındaki diyalog çok doğru bir şekilde kurulmalıdır. Mimar burada kullanıcının ihtiyaçlarına cevap verirken, mekanda yaşayacak insan profillerinin hayatlarına bıraktığı pozitif etkiyi atlamamalıdır.

Bu anlamda günümüzde insanların taleplerine göre yapılan uygulama sayıları artmaktadır. Konuttan, otele, eğlenme mekanlarından, sosyal tesislerine kadar her türlü yapılarda muhafazakar insanların yaşam şekilleri artık göz önüne alınmaktadır. Yazıyı kaleme alırken, içinde bulunduğum şantiye ortamlarında sürekli gözüme çarpmasının etkisinden mi bilemedim muhafazakar insanların nasıl konutlarda yaşamak istediği ve bunun yanı sıra çoğalan tek salonlu yada amerikan mutfaklı evlerin yaşam türlerine uygun olmadığını gözlemledim.

Misafir odasının lügatımızdan çıkmasının ardından, oturma odası kavramı da kendini yok etmiş ve Salon + X odalı ev terimi oluşmuştur. Ancak muhafazakar yaşam tipinde iki farklı oturma odası ihtiyacı hep var olmuştur. Bu anlamda düşünüldüğünde batının yaşam tarzından etkilenip, topluma göre modernlik belirtisi sanılan salon, aslında temelde bizim kültürümüzde misafir odasıdır. Oturma odasının ise hem günlük yaşamda daha rahat kullanılan ve muhafazakar insan grubunun gereken durumlarda ayrı kullanmak istediği bir oda şeklidir. Mutfak tiplerinde ise amerikan mutfak, evin herhangi bir odasına açılır durumda veya koridora açılır durumda olduğunda muhafazakar yaşam süren insanlar açısından kabul gören bir durum olmuyor. Koridora açılma durumuna nazaran odaya açılan mutfaklar daha çok kullanılıyor.

Yaşam şekilleri, inançları, ihtiyaçları, sosyal durumları, insanların ne istediklerini bilmeleri, dünyadaki her yeniliğin kendileri için uygun olmadığı gerçeğini, yeniliklerin içinden kişilerin profillerine uygun olanları seçip daha güzeli oluşturmak gerekmektedir.

Frank Lloyd Wright’ın da dediği gibi “Mimarlık biçim haline gelmiş yaşamdır”. Kişi yaşadığı mekanı kendi yaşam biçimine göre şekillendirir.
Keyifli mekanlarda, huzurla yaşamanız dileğiyle..

Yaradan’a emanet olun.