Sosyal medyada Müslüman kadınların gerçek yüzünü göstermek amaçlı yeni bir haşhtag başlatıldı, #HijabToMe yani “benim için başörtüsü” (veya tesettür). Huffington Post gazetesinin öncü olduğu bu sosyal medya trendi tabii ki bizlerin de hoşuna gitti. Çok taze olan bu hashtag, başörtülü sosyal medya kullanıcıları arasında popülerleşmeyi başardı ve hashtagi kullanarak paylaşımlar yapılmaya başlandı. Paylaşımların asıl amacı İslamofobiyle savaşmak, Batı basının yansıttığı negatif imaja karşı gerçek hayatta Müslüman olan kadınlara bir platform sunmak.
Gazetenin yaptığı basın açıklamasında bu sözler ifade ediliyor: “farklı başörtüsü stilleri Müslüman kadınların ne kadar kültürel zenginlikleri olduğunu gösteriyor. Siz de bizimle başörtülü fotoğraflarınızı başörtünün sizin için ne anlam taşıdığı ile ilgili açıklamanızla beraber paylaşın ki biz de Huffington Post gazetemizde sizin paylaşımlarınızı paylaşalım”.
Paylaşımlara bir göz gezdirdiğimizde (sadece gözleri görünen) peçeli hanımlardan, farklı kariyer sahibi olan başörtülü kadınlara, sporculara yer verilmiş. Twitter, Instagram ve Facebook platformları üzerinden yapılan paylaşımlar Huffington Post gazetesinin din bloğunda da paylaşılıyor.
Belki bazı okurlar, zaten blogger’ların, işte bugün ki kıyafetim, #ootd, hashtagi ile paylaştığı bir kategori varken bu yeni akımın anlamı nedir diye sorabilir? Bazı sosyal medya kullanıcıları resimlerini paylaşmamayı tercih ediyorlar. Herkes farklı şekilde kullanıyor sosyal medyayı, ama öyle ki göz önünde bulunan bir çok başörtülü kadın var, ve içinde bulunduğumuz yüzyılda teknolojiden kaçmamız mümkün değil. Yüzlerini gizleyerek paylaşan kullanıcılar da var. Bu gazetenin yaptığı moda veya blogger ideolojisi üzerinden değil, Amerika’da yayınlanan dünya basınında tanınmış bir gazetenin farklı dinlerle ilgili haberleri olan Din ve İnanç ekinde yer alıyor. Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan başörtülü kadınları görsel olarak onları “Müslüman” kılan başörtüleriyle resmeden fotoğraflarının, İslamofobiyle savaşmak adına paylaşılmasının önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Bu hashtag gazetenin İslamofobiye karşı mücadele etmek için geliştirdiği yeni bir strateji değil aslında.
2011 yılında Huffington Post gazetesi Amerika’da yaşayan Müslim Heroes -Müslüman Kahramanlar- başlıklı bir paylaşım kategorisi hazırlamıştı. Müslüman dünyasında başarılarıyla öne çıkan figürlerin isimlerini paylaşmışlardı. Gazeteyi okuyan bir arkadaşımın, bana haber vermesiyle listede ismimi ve resmimi görünce çok şaşırmış, bir o kadar da mutlu olmuştum. Dünya basınında Müslümanlarla ilgili kötü haberler yer almaya devam ediyor. Ama Sosyal Medya aslında çok daha güçlü çünkü büyük kitlelerin yönlendirebileceği bir basın kanalı. Basını kendi silahını kullanarak vurmanın en güzel örneği bu bence. Çok yeni çıkan bu hashtag bakalım viralleşip yayılacak mı ve faydalı olacak mı? Hep beraber göreceğiz.
Yorumlar