Yurt dışı seyahatleri, farklı yerler görmek, başka kültürler tanımak ve çeşit çeşit deneyimler kazanabilmek için en ideal yol olarak karşımıza çıkıyor.

Dünya’nın dört bir tarafında bambaşka kültürlerin yaşandığı, bambaşka dillerin konuşulduğu, farklı iklim ve tabiat özelliklerinin bulunduğu ülkeler ve şehirler keşfetmek, dolu dolu bir tatil geçirilmesinin en iyi güvencesi oluyor. Biz de bu yazımızda yeni seyahat fikirleri ve yurt dışı seyahat önerileriyle ufkunuzu genişletecek ve aklınıza yeni fikirlerin gelmesine yol açacak tavsiyelerde bulunuyoruz. Henüz tatil planınızı yapmadıysanız ve nereye gideceğinize karar veremiyorsanız siz de içeriğimize bir göz atın!

Katar

Arap Yarımadası’nda bulunan bir Basra Körfezi ülkesi olan Katar, her yıl Dünya’nın her yerinden birçok turisti ağırlıyor. Yaz aylarında 50 dereceye kadar çıkabilen yüksek sıcaklıklar nedeniyle sonbahar ve kış aylarında gezmek için daha uygun ve keyifli bir ülke. Birçok turistin ülkeyi gezmesi nedeniyle, İngilizce yaygın olarak konuşulan dillerden bir tanesi. Bu da gezi için gidilecek ülkelerde önemli bir avantaj oluşturuyor. Arap Yarımadası’ndaki diğer ülkelerle benzer şekilde toplu taşıma neredeyse yok denecek kadar az. Bu nedenle buraya gittiğinizde araba kiralamak mutlaka gerekiyor. Yeme içme hususunda ise Türk kültürüne uygun yemekler oldukça yaygın ve ulaşılabilir. Ülkenin başkenti Doha ise turistler için tam bir cazibe merkezi. Basra Körfezi’ne kıyısı olan şehir, Al Cornia adında bir kıyı şeridine sahip. Ayrıca başkent oldukça cazibeli ve gezilebilecek mekanlar açısından zengin bir yer. Çeşitli gökdelenler, çarşılar, canlı bir şehir merkezi ve İslam Sanatları Müzesi gibi birçok turistik alana sahip.

Dubai

Lüks, şatafat ve gösteriş denince akla gelen ülkelerden ilki tabi ki de Dubai. Yedi emirlikten oluşan ülke, Ortadoğu’nun gözde tatil, alışveriş ve ticaret merkezlerinden birisi haline getirilmiş. Ülkede Burj Khalifa adında Dünya’nın en yüksek binası bulunuyor. Bunun haricinde özellikle başkent Abu Dhabi’de birçok gökdelen ve lüks otellere rastlamak mümkün. Resmi dili Arapça olan ülkede yoğun turist nüfusundan ve uluslararası ticaret ilişkilerinin gelişmişliğinden dolayı İngilizce oldukça yaygın olarak konuşuluyor. Basra Körfezi’ne kıyısı bulunan ülke, burada denize girmek isteyenler için ve plajda vakit geçirmek isteyenler için de imkan sunuyor. İkliminden, nemli ve sıcak havasından dolayı ülkenin dört bir yanı yemyeşil palmiyelerle kaplı bulunuyor. Bahar aylarında sıcaklıklar rahatça gezmeye imkan verirken, yaz aylarında sıcaklığın bir hayli yükselmesi zorlayıcı olabiliyor. Fakat bölgede klimasız ve serin olmayan bir mekana rastlamak neredeyse imkansız. Bu nedenle yaz aylarında tercih edilmesi bile çok da sıkıntı oluşturmayacak bir durum.

Endonezya Adaları

Endonezya Dünya’nın en kalabalık 4. Ülkesi ve tam 17508 adet adayı bünyesinde bulunduruyor. Tam bir doğal güzellikler cenneti olan ülkede birçok farklı bitki, tropikal meyve ve canlı türüne rastlamak mümkün. Ayrıca benzin fiyatlarının bir hayli ucuz olması da ülkede yüzleri güldüren detaylardan (1 litresi yaklaşık 90 kuruş). Ülke doğal özellikleri bakımından göz alıcı güzelliklere sahip adaları da barındırıyor. Bunlardan en çok bilineni ve tabi ki en çok turistik amaçlı ziyaret edileni Bali adası. Muhteşem plajları ve yemyeşil doğasıyla tam bir tatil cenneti olan Bali adası, aromatik masajlar, lüks oteller ve göz alıcı sahilleri ile oldukça cazip yerlerden bir tanesi. Adada birçok egzotik ve tropikal meyve yetiştiğinden, ziyaret edenlerin otellerde en çok ilgi gösterdiği yiyecek ve içecekler bu meyvelerle yapılanlar oluyor. Endonezya adaları denince akla ilk gelen diğer bir ada da Lombok adası. Bali’den Lombok boğazı ile ayrılan ve küçük su adaları olarak anılan ada, ekvatoral iklime sahip ve tropikal meyveler açısından da oldukça zengin. Ayrıca pek çok su sporu, dağcılık faaliyetleri ve doğa yürüyüşleri ile turistlerin en sevdiği tatil mekanlarından biri olmaya devam ediyor.

Fas

Afrika’nın kuzey batısında konumlanmış Fas, bir yanında Akdeniz diğer yanında ise Atlantik Okyanusu bulunan oldukça cazibedar bir ülke. Dünya’nın en büyük çöllerinden birisi olan Sahra çölünün bir kısmı da bu ülkeden geçiyor. Ayrıca ülke bunun haricinde birçok çölü de bünyesinde barındırıyor. Kahverenginin her tonuna rastlanabilen ülkede, Marakeş gibi her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği kültür merkezleri de bulunuyor. TC vatandaşlarının 30 günlük kalma süresi için vize almasının gerekli olmaması da tercih edilmesi açısından önemli bir avantaj oluşturuyor. Develerle yapılan çöl turları, ve çeşitli tur paketleri de turistlerin en çok tercih ettiği gezi seçeneklerinden.

Kudüs

Kutsal mekan Kudüs… Tarih boyunca elde edebilmek için birçok savaşlar yapılan şimdilerde ise İsrail’in elinde bulunan ve girebilmek için dillere destan gümrük kontrollerinden geçmek zorunda bırakıldığınız bir yer burası. Müslümanların ilk kıblesi olan ve en kutsal sayılan üç mescitten biri olan Mescid-i Aksa da burada bulunuyor. Şehir Osmanlı zamanında yapılan surlarla çevrili halde bulunuyor ve 7 adet kapıdan şehre giriş yapılabiliyor. Surlar içindeki mahalleler 4 bölgeye ayrılıyor, Müslüman mahallesi, Hristiyan mahallesi, Yahudi mahallesi ve Ermeni mahallesi. Bu mahallelerde o dinlere ait bireyler yaşıyor ve ibadethaneler ve yapılar da buna göre şekilleniyor. Tam bir din, tarih ve kültür zengini olan şehir, farklı bir turistik deneyim yaşamak isteyenler için de önemli bir seçenek oluşturuyor.

Bosna Hersek

Gezmeyi, görmeyi, yaşamayı en çok sevdiğimiz, tarihine en yakından şahitlik ettiğimiz, özgürlük mücadelesine aynı safta destek verdiğimiz bir ülke Bosna Hersek. Osmanlı zamanından Türkler ve Bosnalılar arasında kurulan gönül bağları ve sevgi köprüleri ile gitmeyi en çok sevdiğimiz yerlerden bir tanesi. Yemyeşil doğası, tarihi yapıları, masmavi tertemiz suları, dar sokakları, taş evleri ile adeta bir cennet bahçesini andıran güzelliklere sahip burası. Ülkeye giriş için vize gerekmemesi, ayrıca Türk halkının burada oldukça sevgiyle ve muhabbetle karşılanması bizim için ülkenin en önemli avantajlarından tabi ki. Osmanlı mimarisinin buram buram hissedildiği ülkede, başkent Saraybosna ziyaretçi akınına uğrayan yerlerden. Farklı kültür, millet ve dinlerin huzur ve hoşgörü içinde yaşadığı, kendi halinde, şirin, doğallık açısından göz kamaştırıcı ve epey huzurlu bir ülke burası.

Seyahat Editörü: Esra Ünal