Baharın gelmesiyle birlikte düğün sezonu da açılmış oldu. Ben de bu yazımın gelin olacak hanımlar için iyi olacağını düşündüm. Tatlı telaş diye adlandırdığımız düğün hazırlıkları için koşturan çiftler, o gün haliyle her şey kusursuz ve mükemmel gözüksün ister.

En ufak bir detay bile atlamadan organize edilen düğün günü, mutluluklarını ölümsüzleştiren fotoğraf çekimi ve bu karelerin başkahramanları gelin ve damat, eşi benzeri olmayan gelinlik ve tabi ki damatlık, özenle hazırlanmış düğün pastası, artık bir gelenek haline gelen ve nitekim bir ilan anlamındaki gelin arabasının süslenmesi gibi birçok güzel detay ile birlikte gece için hazırlanılır.

Peki, bunların hepsine eşlik eden gelin çiçeği… Gelinlerin tamamlayıcı aksesuarı, özellikle bahar ve yaz düğünlerinde mutlaka gelinlerin elinde olması gereken gelin buketi nasıl olmalı? Buket, hangi çiçeklerden oluşmalı? Her çiçeğin ve renginin bir manası olduğunu unutmayalım. Bu gelenek günümüze nereden gelmiştir? Ve düğün sonunda gelin tarafından atılan buket ne anlama gelmektedir?

Gelin Buketinin Hikâyesi

Aslına bakarsanız iki farklı rivayet var. Bunlardan ilki 16.yüzyıl İngiltere’sinde bu geleneğin ortaya çıktığını söylemekte. O dönemde düğünler haziran ayında yapılıyormuş ve gelinler senelik banyolarını mayıs ayında yapıyorlarmış. Ve haziran ayında da evleniyorlarmış. Vücutlarından çıkan pis kokuyu engellemek için ellerine çiçek buketi alıyorlarmış ki ondan çıkan mis kokular pis kokuyu engelleyebilsin. İşte bundan sonra kokuyu gizlemek için elde tutulan çiçekler bu geleneğin başlamasına sebep olmuş.

Bir başka rivayet ise şöyle; daha muhtemel bir hikaye. Ortaçağ Avrupa’sında gelinliğin iyi şans ve doğurganlık getirdiğine inanılırmış. Bu sebeple düğünden sonra bekar kızlar gelini kovalayıp gelinliğinden bir parça alabilmek için koşar ve gelinliği paramparça ederlermiş. Fakat daha sonra gelinliğini gelecekteki kızı için saklamak isteyenlerin sayısı arttıkça bu gelenek yerini çiçek buketi atmaya bırakmış.

Gelin Buketi Nasıl Olmalı?

Öncelikle şunu belirmeliyim ki, buket mutlaka canlı çiçeklerden oluşmalı. Özellikle bahar düğünü yapacaksanız siz gezindikçe onlar etrafa mis gibi bir koku bırakmalılar. Çiçekler birbiriyle uyum içinde olmalı ve renk tonlamasını iyi tutturmalısınız. Her düğünün bir teması vardır ve sizin buketiniz de bu temaya mutlaka uymalıdır.

Hemen hemen tüm çiçeklerin bir manası vardır. Narinliği, saflığı ve temizliği temsil eden beyaz güllerden oluşan bir buket ve içine ekleteceğiniz bir adet aşkı temsil eden kırmızı gül ile buketinizi tamamlayabilirsiniz. Ya da ilk görüşte aşkı temsil eden mor leylaklardan, uysal aşkın çiçek dili olan beyaz papatyalardan, içine serpiştireceğiniz aşkın habercisi sıklamen çiçeklerinden, bağlılığı sembolize eden mavi menekşelerden ve tabi ki mis gibi kokusuyla yine aşkı temsil eden yasemin çiçeklerinden oluşan bir bukette çok hoş olacaktır. Tabi seçim sizin…

Gelin Buketi Neden Havaya Fırlatılır?

Günümüzde de gelinin arkasını dönüp fırlattığı ve onu kapan bekar kızın gelecekteki akıbetini bilmeyen yoktur sanırım. Güya buketi kapan bir sonraki evlenecek olan kız imiş. Çünkü havaya atılan çiçek, evlilik şansının yükseleceği manasına geliyormuş. İnanan var mıdır bilmiyorum ama düğün sonunda atılan çiçeği kapmaya çalışmak epey eğlenceli oluyor.