Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof.Dr.Erol Altınsapan, Sivrihisar ilçesinde bulunan ve Nasreddin Hoca’nın oğlu Ömer’e ait olduğu sanılan taş sundukanın yapılan incelemede Nasreddin Hoca’nın kendisine ait olduğunun belirlendiğini açıkladı.

Taşın muhafaza altına alındığı ve Ulu Camii Kütüphanesi’nden belediyeye getirdiklerini söyleyen Sivrihisar Belediye Başkanı Fikret Arslan “Hocanın mezarının da Sivrihisar’da olduğunun belirlenmesi bizleri sevindirdi. Hocamıza layık bir anıt mezar yapacağız” dedi.

Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı Hortu Köyü’nde 1208 yılında doğan ve 1285 yılında Akşehir’de öldüğü bilinen halk filozofu ve büyük güldürü ustası Nasreddin Hoca’nın mezarının Sivrihisar ilçesinde olduğu öne sürülüyor.
Anadolu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Erol Altınsapan, Sivrihisar ilçesinde bulunan taş sundukanın Nasreddin Hoca’nın oğlu Ömer’e ait mezar taşı olduğu sanılarak ilçedeki Ulu Camii Kütüphanesi’nde muhafaza altına alındığını söyledi.

TAŞIN NASREDDİN HOCA’YA AİT OLDUĞUNU DOÇ.DR. TULUM ORTAYA ÇIKARDI

Anadolu Üniversitesi olarak ilçede 2003 yılında yaptıkları arkeolojik kazı çalışmalarında Nasreddin Hoca’nın kızı Fatma Hatun’un mezarını bulduklarını belirten Prof.Dr.Erol Alltınsapan, Nasreddin Hoca’nın mezarının belirlenmesiyle ilgili gelişmeleri şöyle anlattı:
“50 yıl önce belediyenin yaptığı çalışmalar sırasında eski bir mezarlıkta taş sunduka bulunulup ilçedeki Ulucamii Kütüphanesi’nde muhafaza altına alınmış. Yapılan incelemelerde taşın Nasreddin Hoca’nın oğul Ömer’e ait olduğu değerlendirmesi yapılmış. Bölgede arkeolojik kazı çalışması yaptığımız için bu taşın da fotoğraflarını çekmiştim. Tesadüfen belimle aynı üniversitede görev yapan Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Mehmet Mahur Tulum bu fotoğrafı bende gördü. Fotoğrafı baktı ve ardından da uzun süre yaptığı araştırma ve incelemeler sonucunda taşın Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu belirledi.”
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum da açıklamasında “Taşta ‘Burada yatan kişi Şemseddin oğlu Nasreddin Hoca’dır’ yazısı olduğunu belirledik. Nasreddin Hocamızın doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü yer olarak Sivrihisar’ı kaydetmek doğru olacaktır” dedi.

NASREDDİN HOCA VE KIZI İÇİN ANIT MEZAR YAPILACAK

Sivrihisar Belediye Başkanı Fikret Arslan da taş sundukayı uzun yıllardır muhafaza altında tutulduğu ilçedeki Ulu Camii Kütüphanesi’nden belediyeye getirdiklerini söyledi. Nasreddin Hoca’nın mezar taşını belediyenin arşiv odasında muhafaza altına aldıklarını belirten Arslan, açacakları proje yarışması ile Nasreddin Hoca ve kızı Fatma Hatun iiçin Sivrihisar ilçesine türbe şeklinde bir anıt mezar yapacaklarını açıkladı.
Fatma Hatun’un kemiklerinin Sivrihisar’da mezar taşının da Akşehir’de olduğunu ifade eden Fikret Arslan, bu taşı Sivrihisar’a getirmek için gerekirse dava açacaklarını söyledi. Arslan, Nasreddin Hoca’nın mezar taşının Sivrihisar’da otaya çıkmasının kendilerini için çok önemli bir olay olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bu Sivrihisarlılar için geç kalmış bir tarih. Ama bugün 19 Nisan Sivrihisar, Sivrihisar’ın tarihi için Sivrihisarlılar için çok önemli gün ve tarih olacaktır. Daha önceleri, bundan 8-9 yıl önce, Nasreddin Hoca’nın kızı Fatma Hatun’un mezarı eski Sivrihisar girişinde bulundu. Şu anda Fatma Hatun’un kemikleri Eskişehir Arkeoloji Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Yıllar önce Nasreddin Hoca’nın kızı Fatma Hatun’un mezar taşı Sivrihisar’dan alınarak Eskişehir’e ve oradan da Akşehir’e götürüldüğünü dair elimizde birçok kayıt bulunmaktadır. Bununla ilgili Kültür Bakanlığı aracılığıyla girişimlerimiz oldu ancak bir netice alamadık. Hatun’un mezar taşını getirmek için gerekirse dava açacağız. Bu konudaki girişimlerimiz sürüyor. Nasreddin Hoca’nın mezar taşı da 10-12 yıl önce tesadüfler neticesinde elimize geçmişti. Biz bu mezar taşını, tarihi Ulu Camii’ndeki görevlilerine teslim ettik. O gün bize verilen bilgi bu taşın Nasreddin hocanın oğlu Ömer’e ait olduğuydu. Bize öyle söylenmişti. Aslında biz Nasreddin Hoca’nın kızı ile oğlunun mezarını birlikte inşa edecektik. Ancak Ömer’e ait olduğunu sandığımız taşın üzerinde yazılar okundu ve taşın Nasreddin Hoca’ya ait olduğu belirlendi.

Bundan sonra, yapacağımız proje yarışması neticesinde Nasreddin Hoca ve kızının türbesini Sivrihisar’ımızda inşa edeceğiz. Daha önceleri Sivirihisarlı olan Nasreddin Hoca’nın garebeti ve yaşantısı net bilinmiyordu. İşte bu taş kanıt. Nasreddin Hoca Sivrihisarımızın eski ismiyle Hortu şimdiki ismiyle Nasreddin Hoca Köyü’nde doğmuştur. Çocuk yaşları orada geçti ve büyüdükten sonar sonra ilçemizde uzun süre yaşadı. İmamlık, vaizlik ve kadılık yaptığı atalarımız tarafından söylene gelir. Artık bundan sonra bizim kavgayla gürültüyle işimiz yok Sivrihisar olarak Nasreddin Hocamızın elimizde bulunan mezar taşı ve Fatma Hatunun kemikleriyle birlikte Sivrihisar’ımızda türbesini inşa etmek suretiyle ziyarete açacağız. Artık bir tarih ayağa kaldırılacaktır. Mezar taşı daha önce tarihi Ulu Camii’nin içerisinde bulunuyordu. O zamanlar imamlara teslim edilmişti. Yaptığımız girişimler sonucunda müze yetkilileri bugün ilçemize gelerek bu taşı cami yetkililerinden alıp protokolle muhafaza edilmek üzere belediyemize teslim etmişlerdir. Mezar taşımızı şuanda belediyemizin arşiv odasında muhafaza ediyoruz. Belediyemiz zaten güvenli bir yer iyi bir şekilde koruyacağız.