Nişanın Bozulduğunda Taraflar Nasıl Hareket Etmeli?
Nişan iki tarafı da bağlayan ve bozulması için iki tarafında onayını gerektiren bir akit niteliğinde değildir, bir evlenme vaadidir.
Bu nedenle nişan herhangi bir sebeple taraflardan yalnızca birinin istemesiyle de bozulabilir. Ancak sebepsiz yere nişanın bozulması hoş karşılanmaz. Çünkü nişan verilmiş bir söz mahiyetindedir ve nişanı bozmak sözünde durmamak anlamına gelir. Oysa Allah (c.c.); “Sözü yerine getirin, çünkü (insan) söz(ün)den sorulacaktır.”(İsra 17/31) buyurmuştur.
Nişanlılık dönemi evlenmek için tarafların birbirlerinin görüp tanıması ve aralarında sevgi oluşmasına yönelik bir süreç olduğundan, beklenen sonuç alınmadığında yani kişi evlenmek için aradığı özelliklerin karşı tarafta bulunmadığına ve ömür boyu sürecek bir birliktelik için yeterli sevginin oluşmadığına ya da oluşamayacağına kanaat getirirse nişanı bozabilir. Bu durumda karşı tarafın onayı beklenmeden nişan bozulmuş yani sona ermiş olur.
Nişanın sona ermesi halinde nişanlılık döneminde tarafların birbirlerine verdikleri hediyelerin ve eğer verilmiş ise mehrin hükmü önem kazanır. Mehir ancak nikah akdi ile yani evlilikle kazanılan bir hak olduğundan, evlenmeden önce verilen mehir ve diğer hediyeler, nişan sona erince aynen iade edilir. Eğer yok olmuşsa veya değişime uğramışsa bedelinin verilmesi gerekir. Hukuk-u Aile Kararnamesi’nde şöyle denir; “Nişanlılardan biri vazgeçer veya evlenme isteğine olumlu cevap verdikten sonra ölürse, erkeğin vermiş olduğu mehrin durması halinde ailesi onu geri alma hakkına sahiptir. Eğer mehir telef olmuşsa kız tarafı bedelini aynen tazmin eder.”(madde 8)
Hanefilere göre nişanlılık döneminde nişanlıların ya da ailelerinin birbirlerine verdikleri hediyeler hibe hükmündedir. Yani verilen hediyelerde yok olma ya da değişim gibi bir durum söz konusu değilse hibe yapan hibeden dönebilir. Hediyeleri geri isteyince karşı tarafın da vermesi gerekir. Ancak yok olmuş, yenmiş, eskimiş olan hediyelerin ya da bedelinin geri verilmesi gerekmez.
Nişanın bozulması sonucunda taraflar maddi manevi pek çok zarar göreceğinden nişan öncesinde karar verirken gerekli araştırma ve istişareler yapılmalı, nişanlı çiftler mahremiyet sınırlarına dikkat etmelidir. Özellikle kız tarafı nişanın bozulmasında maddi manevi daha mağdur olacaktır. Bir de böyle bir durumda nişan sürecinin uzun tutulmaması önemli bir tedbir olur.
Kaynak: Kadın ve Aile İlmihali
Yorumlar