Son zamanlarda sayıları oldukça artan tesettür giyim butiklerinin en popüler olanlarından birisi de Studio Nish.
Studio Nish, Nişantaşı’nın ilk “tesettür giyim butiği” olma özelliği taşıyor. Studio Nish’in kurucularından Merve Akaydın’dan tesettür ile tanışma hikâyesini ve hem ortağı hem de eltisi olan Bediz Akaydın’dan Studio Nish’in gelişim süreçlerini dinledik. İşte anlattıkları…
Yeşil Topuklar: Öncelikle kendinizden bahseder misiniz? Birlikte çalışma fikri nereden doğdu?
Merve Akaydın: Hemen hemen 3 senedir tesettür giyim sektörünün içindeyim salına bakarsanız ve iş yaşamıma bu yönde devam etmeyi hep istiyordum. Bediz Hanım ise uzun süre mağazacılık ile ilgilenen birisiydi. Aynı zamanda da kendisi eltim olur. Yani ikimizin de giyim sektörüne dair bir geçmişimiz vardı ve bir nevi tecrübe ile tesettür giyim kavramlarını birleştirmiş olduk diyebiliriz.
İstatistikleri incelediğimizde son 10 senede 250 adet tesettür markasının oluştuğunun bilincindeyiz. Fakat piyasada ticari düşünülüyor ve bakıldığı zaman kalite, tasarım çok ön planda değil… Öncelik ihtiyacın giderilmesine yönelik kıyafetlerdi, belli noktalar dışında düzgün bir bluz bile bulmak lüks halindeydi. Şimdi ise birçok şey bulunabiliyor ama tabii bu kez de yanında bir de tasarım ürün isteği oluştu. Özellikle genç kızlar daha renkli ürünler daha tasarım ürünler aramaya başladı. Bu noktada da biz bir marka oluşturmak istedik.
Bediz Akaydın: Türkiye’de sıkıntılı olarak gördüğüm tesettür giyim sektöründe çok büyük bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Evet, pek çok firma ya da marka var ama müşterinin beklentisini karşılayacak düzeyde değildi.
Ben muhafazakâr bir görüşe sahip olan ama tesettür anlamında kapalı olmayan birisi olmama rağmen bu talepleri çok iyi anlıyor ve çözüm üretebiliyorum. Benim gibi olan yani arada kalan bayanlar Türkiye’ de kıyafet bulmakta ciddi sıkıntı yaşıyorlar. İşte biz bu noktada tesettürü ve muhafazakâr kadın profilini birleştirip bir kombin oluşturmaya çalıştık.
“Tesettüre girmemi engelleyecek hiçbir unsur yoktu, nefsim dışında…”
Yeşil Topuklar: Biraz da sizin tesettür ile buluşmanızdan bahsetmek istiyoruz. Tesettüre girme kararınızı tetikleyen neydi, bize karar verme sürecinizden biraz bahseder misiniz?
Merve Akaydın: Aslına bakarsanız çok zor bir karar değildi benim için çünkü ailem zaten son derece muhafazakâr insanlardır. Çok şükür ki evimiz Kur’an okunan namaz kılınan evler… Yani tesettüre girmemi engelleyici hiçbir unsur yoktu, nefsim dışında… Kapanmak hep aklımdaydı ama 30’dan, 40’dan sonra anca cesaret edebilirim diye düşünüyordum. Ama sonrasın çevremde ki kapalı insanların da gayet güzel giyinebilen kişiler olduğunu ve benim neden olamayacağımı düşündüm. Sonuçta her genç için görüntü de çok önemlidir. Belki de pek çok genç kötü görünme korkusuyla tesettüre karar veremiyor olabilir ancak ben bunu belki de sektöründe içine girince hiç de öyle olmadığını görmemle yendim. Bence sektörün genişlemesi pek çok gencin rahatlıkla tesettürü tercih etmelerine de ön ayak oluyor.
“Eskiden normal gelen şeylerden artık rahatsız oluyorum!”
Yeşil Topuklar: Tesettüre girmeniz sosyal yaşamınızda farklılıklara sebep oldu mu?
Merve Akaydın: Aslında çok büyük değişikliler olmadı ama önceden bana daha normal gelen şeylerden artık rahatsız oluyorum. Örneğin eskiden de alkol kullanmıyordum ama artık alkollü mekânlarda bulunmak da beni rahatsız ediyor.
Yeşil Topuklar: Studio Nish tarzını nasıl yorumluyorsunuz ve nasıl bir müşteri portföyüne sahipsiniz?
Bediz Akaydın: Bir mağazanın tarzı oluşabilmesi için 2 sene geçmesi lazım. Biz kimiz ya da nasıl müşteri portföyüne sahibiz demek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, sizin de gördüğünüz gibi pekte ayak müşterimiz yok. Buraya gelen müşteri kitlesi zaten burayı bilerek geliyor ve Allah’a şükür buraya gelenlerin çok büyük bir kısmı da buradan boş çıkmıyor. Abiye bakmaya gelen farklı bir şey alıp da çıkabiliyor.
Yeşil Topuklar: Ürün çeşitliliğinden bahseder misiniz?
Bediz Akaydın: Abiye giyimden günlük giyim ürünlerine kadar geniş bir ürün çeşitliliğimiz mevcut. Belki tek sıkıntımız büyük beden ancak onda da çözüm üretebiliyoruz. Yani beğenilen bir ürünün bedeninde sıkıntı olursa bedene uygun bir çalışma da yapabiliyoruz. Tasarımcılarımız bu özel siparişleri çok kısa bir sürede (3 gün 5 gün gibi) bir sürede teslim edebiliyor.
Merve Akaydın: Şöyle örnek verebiliriz, minimal bir tarza sahip müşterimiz geldiğinde Nihan Peker’le çalışıyoruz ama biraz daha iddialı olmayı seven bir müşterimiz içinse Erol Albayrak’la çalışıyoruz. Yani müşteri tarzına göre tasarımcılarımıza yöneliyoruz.
Yeşil Topuklar: Peki, fiyat aralığınız nedir?
Merve Akaydın: Günlük giyim 100TL’den başlıyor, abiyeler ise 6500 Türk Lirası’na kadar çıkıyor.
Yeşil Topuklar: Son zamanlarda tesettür giyim butiklerinin sayısı oldukça arttı. Bu rekabet doğrultusunda sizi diğer butiklerden ayıran özellikler nedir?
Merve Akaydın: Bence zaten biz konumumuz itibari ile oldukça öne çıktık. Nişantaşı’nda tesettür giyime yönelik bir butik işini herkesin kolaylıkla yapamayacağını ve cesaret istediğini düşünüyorum.
Yeşil Topuklar: Butiğin dekorasyonuyla kim ilgilendi?
Merve Akaydın: O konuda biraz şanslıyız. Biz ödüllü bir mekâna denk geldik. Burası en iyi ofis ödülü almış bir yerdi zaten ama bir iç mimar desteği de aldık tabii. Sonuçta buranın bir ofisten mağazaya dönüşmesi gerekti.
Merve ve Bediz Akaydın’a keyifli sohbetleri için çok teşekkür ederiz…
Yorumlar