İnanan ve inandığını hassasiyetle yaşayan kadınların giyim kuşamlarında dikkat ettiği en büyük özellik, kıyafetleriyle kendisini doğru ifade etme konusudur.
Çoğu kadının bu hassasiyette zorluk çektiğini biliyoruz. Zorluk diyoruz, çünkü önceki yıllarda kendi değerlerine göre istediği kıyafeti bulamayınca var olanlarla yetiniyor ya da elinden dikiş geliyorsa, kendi düşündüğü ve tasarladığı elbiseyi dikerek stil gereksinimini gideriyordu. Özel terzilere giderek bir elbise diktirtmek mümkün olsa da kumaş, dikim ve aksesuar maliyeti ile bütçeleri fazlasıyla zorluyordu. Zamanla hazır giyim ve konfeksiyon sanayiye dönünce firmalar tesettürlü kadınların giyim ihtiyaçlarını karşılar oldu.
Türkiye’de genç yaşlı, okuyan, çalışan tesettürlü kadınlar çoğaldıkça giyim firmaları, tesettür giyim markası oluşturma yolunda ya da tesettüre uygun kıyafetleri tasarlama adına adeta yarışa girdiler.
Bir kombin oluşturmada tesettür ilkeleri çerçevesinde doğru parçaları meydana getirmek zor. Sadece bir elbisenin kesimi değil, kadını cezbedecek birtakım öğelerden arındırılmış olmalı ki, dinen ve fıkhen de bir sıkıntıya düşülmemeli. Mütedeyyin bir kadının hassasiyeti giydiği elbsenin, inancına, ruhuna, özüne ve kendi yapısına uygun düşmesidir.
Zamanla tesettür markalarının koleksiyonlarında görülen ve kadın hatlarını sanatsal değerlerle gizlemeyi tam bir uygulama olarak gerçekleştiremeyen tasarımcılar, tesettürün ruhundan fazlasıyla uzaklaştılar. Belki de bunu arz talep meselesi olarak görenler olabilir. Oysa ölçülü giyinmeyi kendisine prensip edinen bütün kadınlar, kullandıkları kıyafetlerin sadelik çizgisinde olmasını tercih etmiştir.
Bu durumda bir elbisenin eteğinin ve kolları uzun olması, yakasının kapalı olmasıyla tesettür öğelerini taşıyor olduğunu söyleyemeyiz. Bu sefer tesettürlü giysi yerine, ölçülü giyim tabirini kullanmayı tercih etmekle doğru bir tanım yapmış sayılırız. Ölçülü giyimi başörtü kullananlar kadar kullanmayanların da kabul edecekleri ortak bir tabir olarak görmemiz gerekir. Ölçülü giyim en azından kadınlık değerlerini mahrem olarak gören ve bunun hassasiyetinde olan kadınların buluşma noktası olur.
Teşhircilikten uzak, sadece giyim kuşamında ifrat ve tefride kapılmadan, kadını insan yerine koyarak onun kadınsı değerlerini koruyan bir tutum içinde ölçülü giyimi tarif edebiliriz. Zamanla ölçülü giyime alışan başı açık kadınlar da aynı zamanda dini bir vecibe olan başörtüsünü gardroplarında bulunduracak ve günlük hayatlarında kullanacaklardır.
Yazılarınızı tutarlı buluyorum. Neden ulusal bir gazete size yer vermiyor. Gereksiz bir sürü yazılar varken sizin yazılarınızı çok önemli ve yol gösterici.