21. yüzyılın dijital kültürü alış veriş algılarımızı da değiştirdi. İnternet üzerinden bir markanın web sitesinden, sosyal medya hesabından ya da whatsapp numarasından rahatlıkla istediğimiz ürünleri sipariş verebiliyoruz. Siparişlerimiz kapıya kadar geldiği için artık mağazaya gidip alış veriş yapmak için efor sarf etmiyoruz. Bir çok istediğimizi bir tıkla yapabiliyoruz.

Teknolojinin getirdiği yeniliklere ayak uyduramayan markalar yok olmaya mecbur kalıyorlar. Bu markalar ve mağazalar arasında bizi şaşırtan isimler var. Ralph Lauren, Manhattan’ın alış veriş sokağı olarak tanınan 5th Avenue (5. Cadde) de ki mağazasını kapatma kararı aldı. Bu mağaza Amerika içinde markanın kapatma kararı aldığı yaklaşık 50 mağazadan sadece bir tanesi.

Geçtiğimiz günlerde iflas ettiğini ilan eden BCBG Max Azria markası ise bizi şaşkınlığa uğratan markalardan bir ikincisi. Parızyen estetiği ve kaliteli konstrüksiyonu ile tanıdığımız marka da bir çok mağazasını kapatma kararı aldı. Tunus asıllı Fransız tasarımcı Max Azria 1989 yılında BCBG Max Azria (Bon Chic Bon Genre) markasını Amerika’da kurmuştu. Amerika’ya, Avrupa kadınının şıklığını getiren tasarımcı başarısı üzerine daha yüksek fiyatlarda alıcıya sunulan Herve Lever ve Max Azria markalarını kurdu. Genç kitleler için de BCBG Girls markasını kurdu. Her yıl, her sezon bütün markalarının defilelerini New York moda haftasında sunan tasarımcının dünyanın hemen hemen her şehrinde mağazası bulunuyordu. Türkiye’de de tutulan markanın ürünleri en popüler dizilerde yıldızları süslüyordu. Sıra dışı çanta, ayakkabı ve takı tasarımlarıyla da bir çok müşterinin hayranı olduğu markanın iflas ediş sebebi ise mağazalarda yeterince satış yapılamaması ve yüksek fiyattaki ürünlerin hızlı moda markalarıyla yarışamaması olarak gösteriliyor.

Ralph Lauren ve BCBG markaları gibi modanın yüzlerce tanınmış ismi rekabette hayatta kalmak için zorlanıyor. Bu değişime sebep olan nedenler arasında birincisi teknoloji, ikincisi alış veriş kültürümüzün teknoloji sebebiyle değişmesi, üçüncüsü ise hızlı alış veriş anlayışımız, yani bir ürünü gördüğümüz anda ona sahip olabilme arzumuz ve bu ürünü ucuz fiyata alma isteğimiz. Kıyafet alırken kaliteden çok ucuz trend ürünleri seçiyor olmamız da etkenler arasında. Bir çok mağazanın kapanmaya başladığı, alış veriş merkezlerinin terk edilir hale gelindiği şu günlerde, bakalım hangi markalar iflas listesine eklenecek?