Bu hafta odtüöğrencileri adlı twitter hesabından bu iki cümle yayınlandı;
‘Yeni kayıt olan öğrencilerini yalanlarla, iftiralarla kendi yurtlarında kalmaya zorlayan cemaat üyelerini ODTÜ’den kovduk’
‘Kendilerine ak gençlik diyen bir grup marjinal ODTÜ kayıtlarında stand açmaya çalıştı, ODTÜ’lü ilerici öğrenciler tarafından kovuldular’
Bunların üzerine o malum videoyu da izleyince epey bir hatıra canlandı gözümde. Öncelikle yıllar evvel eski rektörlerinin ‘başörtülüler ODTÜ’yü Bilkent’i kazanamaz’ diye buyurduğu beyanat geldi aklıma ne acı bir rektör kendi okuluna böyle yabancı olsun, başörtülülerin başlarını açtığı için kullandıkları ayrı bir kapı olduğunu fark etmesin. Başörtülüler değil de imam hatipliler ODTÜ’yü kazanamaz dese anlayacaktım ama bir itirazla; bir de puanlarını kırmadan deneyin bakalım kazanabiliyorlar mı?!
Bir de puanlarını kırmadan deneyip kazandıklarını görünce ise o rektörlerin okullarını emanet ettikleri ‘ilerici’ gençler okuldan beğenmedikleri adamları kovmaya kalıyor şimdi. Beğenmediklerini değiştirmeye çalışmak da o eski cumhuriyetçi hanımların televizyonlardaki tartışma programlarında söylediklerini hatırlatıyor. Bütün o tartışma programlarında sergiledikleri ‘ben Türkiye ‘modern’ olsun istiyorum o zaman hepiniz modern olmanın gereği neyse onu yapacaksınız’ tavırları hiç bitmiyor böylece bayrağı onlardan devralan torunları ise babaannelerinin yerini aratmıyor.
İki bin on üç yılı mezuniyet törenlerinde ‘orantısız zekaları’nın ürünü esprili pankartlarıyla meşhur ODTÜ öğrencileri geçiş töreninde üzerinde ‘benim integral alamayan bacılarımı dövdüler’ yazan pankart taşıyor. Çünkü Türkiye’nin en özgürlükçü üniversitesi olduğu iddiasında bulunulan ODTÜ’lüler eğitim hakkının elinden alınmasının ne demek olduğunu bilmiyor. Çünkü onlar diyorlar ki bizim rahatımız yerinde biz kimle istersek onunla dalga geçebiliriz. Biz zekiyiz, biz komiğiz, biz.. biz.. biz.. Burası bizim burada istediğimiz parti ve derneklerin varlığına izin veririz, cemaat gördük mü ‘yalanlarla, iftiralarla öğrencileri zorluyorlar’ diye iftirayı biz atar okuldan kovarız giderlerken de ıslık çalar dalga geçeriz.
Peki, belki bir muhatap bulur diye sormak istiyorum ortada bir ‘zorlama’ yani özgürlüğünü elinden alma varsa neden hukuka başvurmuyorsunuz? Biz 500 puan yaptık karşımıza 500 puan yapmış polis getirin diyip entelektülleğinizin altını çizerken öğrencilere yahut ülkeye zarar verdiğini düşündüğünüz bu gruplarla mücadelenizi entelektüel bir çerçevede gerçekleştirmiyorsunuz? Sataşma ve kovalamayı en entelektüel şekilde biz yaparız diyorsanız onu bilemiyorum tabi. Ama biraz insaf!
Ben Gazi Üniversitesi’ndeki milliyetçilerin okulu sahiplenip burası bizim burada biz ne dersek o tavırlarından da nefret ediyorum, ODTÜ’deki ‘devrimcilerin’ ODTÜ’den şunları şunları kovduk tavrından da, bu olayların üzerine ‘zamanı geldi göreceksiniz’ diye yorum yapan ‘dindar gençlik’in tavırlarından da. Bu kadar mı insanlık kimse birazcık orta yol bulamıyor mu yani?
Tekrar bir muhatap bulursa diye söylüyorum; buralar senin de değildi benim de değildi, seninle de kalmayacak benimle de demem o ki biraz sakin olun herkese yer var.
Yorumlar