Hafta sonları salgın tedbirleri kapsamında evlerimizdeyiz. Ancak tüm hafta sonunu evde geçirmek istemenler şimdilerde doğaya yakın ama bir o kadar da konforlu tatil anlamına gelen glamping alanlarını tercih ediyor.
Dışarı çıkmak yasak ise doğayı evimize taşıyalım diyenler şimdilerde glamping alanlarını tercih ediyor.
Sadece karantinaya girilen zamanlarda değil, kalabalıktan ve sosyal mesafe kaygısından uzak zamanlar için de glamping alanları en favori konaklama adreslerinden biri oluyor.
Özellikle Pandemi sürecinde yeniden şekillenmeye başlayan tatil alışkanlıkları ile birlikte adını sıkça duymaya başladığımız glamping için kamp tatilinin lüks dokunuşlar ile yeniden yorumlanmış hali diyebiliriz. İzole ve yalıtılmış bir alanda, muhteşem doğal manzaralara şık ve göz alıcı dekoratif dokunuşların ve konfor vadeden hizmetlerin eşlik ettiği glamping turizmi, dünyada oldukça rağbet görüyor.
Glamping ile Kamp Arasındaki Farklar Neler?
Hepimizin bildiği gibi normal bir kamp için çadırını sırtlaman, uyku tulumu, sandalyeler, bir masa, yemek pişirmeyi planlıyorsan bir kamp ocağı, kamp ortamında muhafazaya uygun gıda ürünleri, kap-kaçak hepsini ayarlaman gerekiyor. Ve tabii liste uzadıkça doğaya yakın olma isteğide bir o kadar uzaklaşıyor. Ancak glamping de yine doğanın ortasında büyük lüks bir çadır, tüm donanımı ile seni bekliyor. Normal koşullarda belki 10-15 kişinin barınabileceği büyüklükte bir çadır, glamping söz konusuysa en fazla iki kişilik olabiliyor. Son derece konforlu bir yatak, şık oturma alanları, lüks bir banyo…
Favori Glamping Alanları Hangileri?
Doğanın ortasında eşsiz manzaraya karşı hazırlanmış son derece şık ambiyans sunan glamping alanları evde kalmaktan bunalanların yeni gözdesi. Sunduğu ambiyansla en çok tercih edilen glamping alanları ise Hypno Sapanca, Longosphere oluyor.
Yorumlar