Kadınlar, dünya islamiyetle tanışmadan önce büyük haksızlıklara uğruyorlardı. Dünya İslam‘la şereflendikten sonra ise geniş haklar elde etmişlerdir. İslam dini kadınları itibar ve saygı yönünden erkeklerin düzeyine çıkarmıştır. Peygamber Efendimiz (sav) hayatı boyunca kadın haklarını savunmuş ve;
Cennet anaların ayağı altındadır
buyurarak onları saygı ve sevgiye layık kişiler seviyesine yükseltmiştir. (Keşf’ül Hafa, 1/335, Hadis: 1078)
Kadınlar dini emir ve yasakları doğrudan kendisinden öğrenmek için Hz. Peygamber‘e başvurmuşlar ve kendilerine özel bir gün ayrılmasını talep etmişlerdi. O bu isteği kabul etmiştir. Bu görüşmelerde kadınlar tüm sorularını Hz. Peygamber’e açıklıkla ve cesaretle sorarlardı. Hz. Peygamber’de onların sorularına aynı açıklıkla cevap verirdi.
Müslüman erkekler ise bu duruma ve özellikle Hz. Peygamber‘in hoşgörüsüne hayret ederlerdi. Hz. Peygamber kadınların doğasındaki inceliği ve kalplerindeki yumuşaklığı dikkatle değerlendirir ve onların duygularını zedelemekten özellikle kaçınırdı.
Eşlerine karşı son derece saygılıydı. Onların hak ve hukukunu gözetirdi. Geceleri ibadet etmek istediği zaman dahi onlardan izin alma inceliği gösterirdi.
Eşleri ile oturup konuşmaktan mutluluk duyardı. Aile yaşamı son derece düzenliydi. Aile içi anlaşmazlıkları anlayışla karşılardı. Onlara karşı uyarılarını incitmeden yapardı.
(İslamda eşlerin birbirlerine karşı hak ve sorumlulukları konumuzu okudunuz mu?)
Yorumlar