İnsanların Mevlid Kandili için toplanıp Kur’an okumaları, Hz. Peygamber (sav)’in doğumuyla ilgili konulardan bahsetmeleri ve bu münasebetle ikramda bulunmaları güzel bir bidattır. Çünkü, bu toplantılarda Hz. Muhammed (sav)’e karşı saygı ve onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur.
Müslümanlar, her sene Rebiü`l-evvel ayının on ikinci gecesini Mevlid Kandili olarak ihyâ eder, camiler de bu niyetle dolar, taşar…
Müslümanlar olarak bu geceyi, hem kendi açımızdan, hem de çocuklarımız açısından düşünüp, değerlendirmeliyiz de. Kendi açımızdan bakıldığında; nafile ibadetler, konu komşuya yardım, hısım akraba ziyareti gibi aslında her zaman yapmamız gerekenleri böyle gecelerde daha çok idrak edip, yerine getirmeye çalışmalıyız. Çocuklarımız açısından baktığımızda da; onların hatırlarında bu gecenin ve diğer kandillerin güzel izlerle kalması çok önemlidir. Bu gecede çocukların seveceği yemek, hediye, artık ne hoşlarına gidiyorsa İslami ölçüler çerçevesinde onu yaparak bu güzel geceyi idrak etmeli ve çocuklarımıza da bunu aksetmeliyiz.
Mevlid Kandili İlk Ne Zaman Kutlanmıştır?
İslâm dünyasında mevlid merasimi ilk defa, Mısır’da hüküm süren Fatımîler (910-1171) tarafından tertiplenmiştir. Bu merasimler saraya ait olup, sadece devlet erkanı arasında cereyan etmekte idi. Fatimîler, Hz. Ali (r.a.) ve Fatıma (r.anha.)’ın doğum günlerinde de mevlid merasimleri tertip ederlerdi.
Sünnî Müslümanlarda ilk mevlid merasimi, Hicri 604 yılında, Selahaddin Eyyubî’nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddun Gökbörü tarafından tertiplenmiştir. Uzun hazırlıklarla düzenlenen merasimler, bütün halkı kapsayan bir şekilde düzenlenirdi. Muzafferuddin, çevre bölgelerden fakıh, sûfi, vaiz ve diğer alimleri Erbil’e çağırır ve kutlamalar gayet debdebeli bir şekilde cereyan ederdi.
Daha sonra, değişikliğe uğrayarak, Mekke’de de mevlid merasimleri tertiplenmeye başlanmıştır. Mekke ve Medine’den sonra mevlid merasimleri, İslam coğrafyasının her tarafında birbirinden farklı şekillerde tertiplenmeye başlanmış ve bu, bugüne kadar sürekliliğini korumuştur.
Osmanlılar tarafından mevlid, ilk defa III. Murat zamanında, 1588’de resmi hale getirildi. Merasimler, belirlenmiş teşrifât kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir, ayrıca, önceleri Ayasofya Camii’nde, sonraları ise Sultan Ahmed Camii’nde yapılan merasimlere, devlet erkanıyla birlikte halk da katılırdı.
Bu merasimlerde, önce müezzin tarafından Kur’an-ı Kerîm okunur, bunun peşinden de vaazlar verilirdi. Daha sonra mevlidhân kürsüye çıkar ve bir bölüm okuduktan sonra iner, hediyesini alır ve ikinci mevlidhan kürsüye çıkarak, okumaya devam eder ve belirlenmiş kaideler çerçevesinde mevlid kutlamaları son bulurdu.
Mevlid Kandili Kutlamaları ile İlgili Kaynak: Asım Köksal İslam Tarihi
Yorumlar