Dünya telaşı bitmiyor ve bitmeyecek. Yaşamımızda bizi mutsuzluğa sevk eden sıkıntılardan, yanlışlardan ancak Allah’a (cc) teslim olarak atlayabiliriz. Peki, bunun için Ramazan ayına sayılı günler kala manevi açıdan hazır mıyız?

“Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (Bakara Suresi), 186. Ayet

Ramazan Ayına Manen Hazır mıyız?

Ramazan ayı öncesi Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım. Tüm dünyada ümmet hala kan ağlıyorken, yeryüzünde hala zulüm varken Hak batıla galip gelene kadar elimizden geldiğince çalışalım. Çünkü Tevbe Suresi 20. Ayet’te Allah(cc) buyuruyor; “İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad eden kimselerin mertebeleri, Allah katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta kendileridir.”

Allah’a kul olmak için yaratıldığımızı unutmayalım. Ramazan ayını önümüze dönmek için bir fırsat olarak değerlendirelim. Geçmiş hata ve yanlışlar için üzelmek yerine tövbe kapısından ayrılmayalım. Doğru bir nefis analizi yapabilelim.

“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Nisâ Suresi), 135. Ayet

Gaflete düşüp gevşemeyelim. Ramazan ayını fırsat bilip geçmişte hiç başlayamadığımız nafile ibadetlerin en az birine sıkı sıkı tutunalım. O ibadetlerin ecir ve sevabını düşünüp yaşamımızın bir parçası haline getirelim. Gevşeyip, tembellik yapmak Müslüman için çok büyük bir tehlikedir.

“Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah-akşam zikret ve gafillerden olma.” (A’râf Suresi), 205. Ayet

Mazlumlar için dua edip yardıma koşalım. Gazze, Suriye, Mısır, Arakan, Afrika ve tüm mazlumların Rabbı Allah (cc)’ın rızasını kazanmak için Ramazan ayında sofralarımızı, gönüllerimizi mazlumlarla donatalım. Birlik ve bereberliğin huzur getirdiğini, paylaştıkça çoğaldığımızı hatırlayalım.

“Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.” (Leyl Suresi), 17. Ayet

Akraba ilişkilerine önem verelim. Sıla-i rahim; akraba ve yakınlardan başlayarak bütün insanlara karşı şefkat, merhamet, ilgi, alaka, ziyaret ve onların yardımına koşma gibi çok geniş manaları ifade eden bir tabirdir. O, yakınlardan başlayarak bütün insanlara karşı dinimizin bize yüklediği mesuliyetlerden birisidir. Yüce dinimiz İslam, sıla-i rahim’e çok ehemmiyet vermiş ve bunun karşılıklı sevgi, saygı, dayanışma ve yardımlaşmaya vesile olduğunu bildirmiştir. Ramazan ayında akrabalarımızla muhabbetimizi arttırarak manen çok daha huzurlu olmamız mümkün.

“Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ömrünün uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.” (Buhari, Tirmizi)

Çocukları namaz sevgisinden mahrum bırakmayalım. Anne ve baba olmanın en önemli gerekliliklerinden birisi de hiç şüphesiz ileri yaşlarında onları dualarla yad etmelerine vesile olacak tertemiz bir nesil yetiştirmektir. Namaz ve Kur’an-ı Kerim sevgisi çocukluk yıllarında başladığında İslam’ı anlamak da çok daha güzel sonuçlar doğuruyor. Bu sebeple Ramazan’da çocuklarınızla cami ziyaretlerinde bulunabilir, yaşıtlarıyla hem vakit geçirip hem de ilim öğrenmelerine vesile olacak yaz eğitim programları ile yön verebilirsiniz. Ramazan ayı cemaatle namaz kılmanın verdiği huzuru ifade etmek için teravih namazlarına çocuklarınıza birlikte kılabilirsiniz. Emin olun onca insanın coşkuyla namaza koşması hepimiz üzerinde bıraktığı hissiyat kadar onlarında üzerinde manevi hissiyatlara vesile olacaktır.

“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (Bakara Suresi), 185. Ayet