Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nden Diyetisyen Hatice Kübra Ekti, Ramazan Bayramı’nda ölçüyü kaçırıp sorun yaşamamak, Anadolu tabiriyle “bayram beyi” olmamak için dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı. Ekti, “Ramazan ayında bir çeşit nadasa bıraktığımız bedenimizi, yavaş yavaş normal düzene alıştırmalıyız” dedi.
“11 Ayın Sultanı” Ramazan bitiyor, şimdi sıra bayramda. Peki Ramazan Bayramı’nda kontrolü kaybedip mide ve bağırsak sorunu yaşamamak, Anadolu’da kullanılan meşhur deyimle “bayram beyi” olmamak için nasıl beslenmemiz gerekiyor? Bu kritik sorunun yanıtını Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nden Diyetisyen Hatice Kübra Ekti verdi.
“Normal düzene yavaş yavaş geçmeliyiz”
Ramazan ayı boyunca oruç ile vücudun bir nevi detoks süreci yaşadığını hatırlatan Ekti, “Bunu, ekip biçilen bir tarlayı bir aylık nadasa bırakmak gibi de düşünebiliriz. Dolayısıyla bayrama metabolizmamız bir nebze yavaşlamış olarak gireceğiz. Bu nedenle vücudumuzu Ramazan haricindeki normal beslenme ve yaşam düzenine kontrollü ve yavaş yavaş alıştırmamız gerekiyor. Tam aksi şekilde, birdenbire yüklenmemiz çeşitli sorunlara yol açabilir” diye konuştu.
“Hafif bir kahvaltıyla başlayın”
Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlamanın isabetli olacağını kaydeden Ekti, “Bayram boyunca 3 ana ve 3 ara öğün gibi, sık ve az miktarlarda beslenerek vücudumuza eski düzen için bir çeşit ısınma hareketleri yaptırabiliriz. Her zaman olduğu gibi besinleri iyice çiğneyerek ve yavaş tüketmemiz en doğrusu olur. Ramazan boyunca azalan su tüketimimizi bu dönemde artırabiliriz. Bunun için de günde 2,5 ilâ 3 litre su tüketmemiz gerekir. Söz gelimi öğünlerden önce 1-2 bardak su içilmesi hem bu açıdan hem de iştahı azaltarak daha az besin tüketme açısından faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Gece yeme alışkanlığından kurtulun”
Sahur nedeniyle edinilen gece yemek yeme alışkanlığının muhakkak bırakılması gerekildiğinin altını çizen Ekti, “Bu alışkanlıktan kurtulmak için, bir süreliğine, gece yatmadan en geç 2 saat önce, meyve veya yoğurt gibi hafif bir ara öğün tercih edilebilir” dedi. Bu süreçte öğünlerin dengeli olmasına ve dört temel besin grubundan da ögeler içermesine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Ekti, “Bu dönemde sebze ve meyve grubuna ağırlık verilmesi halinde kabızlık problemi de yaşanmayacaktır. Her öğünde bu gruptan bir porsiyon tüketilebilir” şeklinde konuştu.
Tatlı, çay ve kahveye dikkat!
Bayramların vazgeçilmez ikramları olan ve Anadolu’da “bayram beyi olmak” olarak adlandırılan mide ve bağırsak rahatsızlıklarına sebep olabilecek olan tatlılar ile ilgili de bilgi veren Ekti, “Bayram sürecinde tatlı, şeker ve çikolata gibi ikramları aşırı miktarda tüketmemeye dikkat etmemiz gerekiyor. Ev sahiplerinin ısrarları karşısında buna dikkat etmek elbette çok zor, ancak, söz gelimi sütlü ve meyveli tatlılar gibi hafif seçenekler tercih edilebilir. Ya da dört dilim ikram edilen baklavanın sadece bir diliminin tüketilmesi düşünülebilir. Çay, kahve ve gazlı içecekler gibi kafein içeren maddelerin tüketiminde de dikkatli olunmalı. Aksi takdirde çarpıntı ve uykusuzluk gibi sorunlar yaşanabilir. Yine bu dönemde yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için Ramazan dönemine göre biraz daha aktif olunabilir, söz gelimi bayram ziyaretlerinde asansör yerine merdiven kullanılabilir” açıklamalarında bulundu. Ekti; diyabet, hipertansiyon ve kalp gibi kronik rahatsızlıkları bulunanların, normal diyetlerine bayram sürecinde de dikkat etmeleri gerektiğini belirterek sözlerini noktaladı.
Yorumlar