Kış geldi mi; yağmur, kar, fırtınaya hazır olmalıyız. Havanın sıcaklık derecesine göre giyinmeye çalışırken, bazen yağmurun geleceğini kestiremeyiz. Onun için yağmur bastırdı, yağmura yakalandık cümlelerini de sık sık kullanır dururuz.
Tam da bu mevsimlerde yağmura yakalanmamak için hazırlıklı olmak gerek. Elbette kış şemsiyesiz, yağmurluksuz olmaz, yağmurlu havada da şemsiyesiz ve yağmurluksuz dışarıya çıkılmaz. Ne varki günümüzde aniden yağmura yakalananlar, yolda, meydanda birkaç liraya satılan naylon şemsiyelerle geçici olarak ihtiyacını giderebilir.
Oysa şemsiye, yağmurlu havalarda kışlık kıyafetlerimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bere ve atkı kadar şemsiye ve yağmurluk da stil giyinen kıyafetinde titizlik gösteren kadınlar için bir aksesuardan ziyade, aynı zamanda görsel ve estetik bir imajdır.
Kadınlar zevklerine, stillerine göre yağmurluklarını seçerken, şemsiyelerini de o ölçüde kıyafetine yakışacak olanlardan seçmeli. Siyahı, mavisi, kırmızısı ya da yedi renk yelpazelisi olmak üzere çeşit çeşit şemsiyelerden söz etmemiz mümkün. Sanatçı ruhlu ve tarz sahibi olan kadınlar, renkli şemsiyeleri seçerler. Özellikle kırmızı bir şemsiye ya da yedi renk yelpazeli şemsiye onların favorisidir. Aynı şekilde cıvıl cıvıl enerjik ruhlu olanlar yağmurluklarını da o ölçüde belirlerler.
Yağmurluklar genellikle sportif ya da apoletli, metal düğmeli su geçirmeyen sentetik kumaş olmakla birlikte, naylon cinsinden üretilen çeşit çeşit yağmurluklara rastlayabiliriz. Son zamanlarda, çoğu kadının, kışın kar çizmeleri giydiği gibi, yağmurlu havalarda da plastik çizme trendine uyduklarını görüyoruz.
Stil giyinen kadınlar hiç olmazsa renk bakımından biri açık, biri koyu iki tür yağmurluğu ve iki tür de şemsiyeyi bulundurmalı. Kombinlerinin renk ahengine göre yağmurluk ve şemsiyeler seçilmelidir. Gerektiğinde aynı şemsiye ve yağmurlukları, sonbahar kış sezonunda hatta Nisan yağmurlarında da kullanabilmelidir.
Yorumlar