Sağlıklı Alıveriş Huzurlu Yaşam
Alışveriş yaparken kazanılmış en kötü alışkanlık; etiketteki ‘içindekiler’ kısmını okumamak. Okuyanların muzdarip olduğu konu; etikette yazılanları anlayamamak. İhtiyacınız ise anlaşılır: pratik bir ‘alışveriş kılavuzu’. Çünkü anlayarak okunan etiketler sağlıklı ve huzurlu bir yaşamı da beraberinde getiriyor…
Market alışverişlerinde özellikle hanımlar birçok noktaya dikkat ediyor. Kaliteli olması, işlevinin fazla olması, taze olması ve fiyatının uygun olması bunlardan bazıları. Gıdaların içeriğine dair edinilen yeni bilgiler de alışverişteki kriterleri değiştiriyor: Sıralama sağlıklı olsun, helal olsun, şüpheli katkı maddeleri bulunmasın… Aldığınız ürünlere yapılan kimyasal, bitkisel ya da hayvansal katkı maddeleri her zaman anlayacağınız bir dille ‘İçindekiler’ bölümünde yazılmayabiliyor. Alışverişlerlerde de bu katkı maddelerine dikkat edebilmek için aldığınız ürünün etiketli olmasına, açıkta satılan bir ürün olmamasına ve markasız bir ürün olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü yiyecekten içeceğe, deterjandan kişisel bakım ürünlerine kadar dikkat edilmesi gereken pratik bilgiler, sağlıklı ve huzurlu bir yaşamı da beraberinde getiriyor…
Bisküvi, hazır kekler, çikolata ve şekerlemeler:
Bu ürünler tatlı sınıfına girdikleri için ilk olarak tatlandırıcılarına, sonrasında da tabaka oluşumunu engelleyen, homojenleştiren ve kıvam artıran katkı maddelerine bakılabilir. Sorbitan adı verilen homojenleştirici madde, gıdalarda E493, E494 ve E495 kodları ile ifade ediliyor. Vücuda verdiği zararlar sebebiyle birçok ülkede bu maddenin kullanımı yasaklandı. Tatlandırıcı olarak Aspartam (E951), Acesulfame K (E 950) ve Sakarin (E954) yapay olarak üretilirler. Bu üç tatlandırıcının hayvanlarda da kansere neden olduğuna dair çalışmalar mevcut. Aspartamın migren gibi ağrıları tetiklediği de biliniyor. Polisorbat ise kıvam artırıcı olarak kullanılıyor. Piyasada E432, E433 ve E434 kodları ile de bilinen bu maddeler sentetik tatlandırıcı olarak da kullanılıyor. Bitkisel ve hayvani yağ asitlerinden üretilen bu katkı maddesinin bazı ülkelerde kullanımı yasak.
Cipsler:
Homojenleştiriciler cipslerde yoğunluklu olarak kullanılan katkı maddelerinden. Mono ve di gliseridler (E471), sodyum stearol ve kalsiyum stearol kullanılan homojenleştiricilerden bazıları. Dinen helalliği şüpheli kabul edilen bu ürün bitkisel ve hayvani kökenli olabiliyor.
Sakızlar:
Tatlandırıcılar ve renklendiricilerde kullanılan katkı maddeleri. Karmin ya da karminik asit (E120) olarak bilinen ve kırmızı renkli olan bu renklendirici, böceklerden elde ediliyor. Dinî hüküm olarak haram kabul edilen bu ürün kozmetiklerde, şampuanlarda, kırmızı elma sularında, şekerlemelerde ve diğer gıdalarda kullanılabiliyor. Sağlık açısından da sakıncalı olan bu ürün, hassas ve asmatik bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Tatlandırıcı olarak yine şekerlemelerde olduğu gibi aspartam vs. kullanılabiliyor.
Deterjanlar ve diş macunu:
Başlıca kullanılan katkı maddesi alkol ve türevleri. Ayrıca flor katkılı kimyasalların vücuda fazla alınması büyüme bozukluklarına kadar varan sağlık problemlerine sebep oluyor. Diş macunlarında kullanılan gliserin ve sodyum florid de sağlığa zarar veren şüpheli katkı maddelerinden bazıları.
Dondurma:
Dondurmalarda da E471 kodlu mono ve di gliserid katkı maddesi ile tatlandırıcı olarak aspartam ve sakarin kullanılabiliyor. Kıvam artırıcı olarak kullanılan E441 kodlu jelatinin vücuda fazla alınması alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Tamamı yurtdışından ithal edilen bu katkı maddesi hayvansal bir ürün. Kesimi ve hangi hayvana ait olduğu konusunda kesin bir bilgi olmadığı için dinen de sakıncalı kabul ediliyor.
Dondurulmuş yiyecekler:
Dondurulmuş gıdalarda E210 kodlu benzoik asit, koruyucu olarak kullanılıyor. Astıma, sinirsel bozukluğa ve çocuklarda hiperaktiviteye neden olabilir. Potasyum nitrit (E240) koruyucu katkısı da dondurulmuş et ürünlerinde kullanılıyor. Nitritler nefes daralması, baş dönmesi ve baş ağrısı ile sonuçlanabilecek rahatsızlıklara sebep olduğu gibi potansiyel kanserojendir. Ayrıca monosodyum glutamat dondurulmuş gıdalarda ve konservelerde katkı maddesi tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Çocukların tükettiği yiyeceklerde kullanılması yasaklanan bu ürünün, astım hastalarında da yan etkileri görülüyor.
Ekmekler, unlu mamuller ve pastalar:
Ekmeklerde kıvam artırıcı olarak kullanılan polisorbatlar (E432, E433, E434, E435 ve E436) bitkisel ve hayvani yağ asitlerinden elde edilen bu ürün, sentetik tatlandırıcı, köpük önleme ajanı ve hamur şartlandırıcı olarak kullanılır. Bazı ülkelerde kullanımı yasaklanmıştır.
Kola, gazoz, nektar ve toz içecekler:
Bu ürünlerde de tatlandırıcılar, renklendiriciler ve tabaka oluşumunu engelleyen homojenleştiriciler katkı maddesi olarak kullanılıyor. Koruyucu olarak kullanılan E220 kodlu sülfür dioksit, kömür katranından elde ediliyor. Kullanımı sınırlandırılan sülfürlü ilaçların tamamı zehirlidir. Kolalarda renklendirici olarak E150 kodlu karamel kullanılıyor. Bu ürünün çocuklar tarafından kullanılması ise oldukça sakıncalı. E102, E110 ve E129 kodlu toz içeceklerde kullanılan renklendiricilerin tamamı kanserojen ve sentetik ürünler.
Hazır çorba, et suyu, bebek maması, puding, hamur kabartma tozları, krem şanti ve kahve kreması:
Monosodyum glutamat bu ürünlerin birçoğunda tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Kıvam artırıcı olarak mono ve digliseridler ve renklendirici olarak E160 kodlu annatto isimli ürünün kurdeşene sebep olduğu biliniyor ve dinen sakıncalı kabul ediliyor. Bu renklendiricinin birkaç türevlerinin kullanımı bazı ülkelerce yasaklandı.
Margarin, ketçap, mayonez, peynir ve yoğurt:
Benzoik asit koruyucusu, monosodyum glutamat tatlandırıcısı ve sodyum benzoat (E211) koruyucusu kullanılıyor. Bu ürünün, astımı ağırlaştırıp, kurdeşene sebep olduğu biliniyor. Yoğurtta E441 kodlu jelatin kullanılabiliyor. Peynirde ise E235 kodlu natamisin kullanılabiliyor ki bu katkı maddesi de bulantı, kusma ve ishale neden olabiliyor.
Kaynak: Zaman
Yorumlar