Gül, tarih boyunca en çok sevilen çiçeklerden biri olmuştur. Sadece kokusu ya da güzelliği değil bayılmalara, ateş düşürmeye, sindirim sistemine, ağız enfeksiyonuna iyi geldiği, ferahlık verdiği için gül, Osmanlı mutfağında ayrıca önem taşır.

15. yüzyıldan beri de gül şerbeti en sevilen şerbetler arasında yerini almıştır. Bu nedenle Osmanlı döneminde gül yetiştirilmesine özel bir itina gösterilmiştir. Saray halkına ve gelen misafirlere ikram edilen gül suyu da zamanla köşklere ve buradan halka yayılarak İstanbulluların hoş kokusu halini almıştır.

Sarayda yapılan gül şerbetinin gülleri, günümüzde de gülüyle meşhur olan Isparta ve civarından temin edilmiştir. Öyle ki saraya gelen yabancı konuklar, sofrada bulunan bütün yemeklerin içinde gül şerbetini ve yemek sonrası ellerinin yıkadıkları gül suyunu çok beğendiklerini söylerlermiş. Böylece gül şerbeti ve gül suyunun namı dünyaya da yayılmış.

Saray mutfağında gül şerbetini kolayca hazırlayabilmek için gül zamanı, taze güllerin dip kısmını keserek, yapraklarını 1 kase şekerle gülün suyu çıkana kadar güzelce ovup, sonra cam kavanozlara ağzını sıkıca kapatarak koyarlar ve bu karışımı 1 yıl boyunca soğuk yerde muhafaza ederlermiş. Bu karışım gül şerbetinin mayası olup, gerektiğinde şeker ve su ilavesi ile misafirlere ikram edilirmiş.

Osmanlı mutfağının bu nefis tadına Ramazan sofralarınızda yer vermek isterseniz gelin sarayın meşhur gül şerbetinin nasıl hazırlandığına birlikte bakalım…

Saray Mutfağı Gül Şerbeti Tarifi

Malzemeler:

• 6 yemek kaşığı kurutulmuş gül yaprağı ya da 1 yemek kaşığı gül mayası
• Yarım limon suyu
• 6-7 yemek kaşığı toz şeker
• 8 su bardağı su

Hazırlanışı: Suyu ve gül yapraklarını bir tencereye koyup, 10 dakika kaynatıyoruz. Sonra yapraklarını süzüp, içine şeker ve limonu ilave ediyoruz. Bir taşım kaynayan şerbeti ocaktan alıp, soğumaya bırakıyoruz. Buzdolabında da beklettikten sonra servis ediyoruz.

Afiyetler olsun…