Seni de Vururlar ey Acı!

Seni de Vururlar ey Acı!

Zeynep Karaca Yazıları Gazze

Seni de vururlar ey acı dediğime bakma ‘seni de vursunlar artık ey acı’ diyorum artık.

Siz nasıl hissediyorsunuz bilmiyorum ama bende artık dünya bana göre bir yer değil gibi bir düşünce oluştu. Kendi kendimi ‘nasıl.. nasıl oluyo..nasıl olur’ derken yakalıyorum sık sık. Sahi nasıl oluyordu?

Muharrem ayının acısı zaten kahrolmaya yeterliyken bir de üstüne şimdi Gazze ateş altında. Dünyada bu kadar ‘kötülük’ olmasını kaldıramıyorum, hazmedemiyorum, anlayamıyorum. Anlamak istediğimi sanmıyorum.

Zeynep Karaca Yazıları Gazze

Gazze ateş altında, çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, yaşlılar ölüyor en zayıflar en önce söyleniyor. Etkisi oluyor mu? Zulmün şiddetini anlatmaya katkı sağlıyor mu? Cumhurbaşkanı açıklıyor; ölen kadınlardan biri hamileymiş karnında ikiz bebekleriyle beraber can vermiş. Bunu umursayan var mı? Umursayan olsa bir -dur!- diyen de olurdu değil mi? Ama Obama, başkan seçilir seçilmez açıklıyor İsrail’in savunma hakkını destekliyoruz. Savunma hakkı? Siz Amerikalılar nasıl diyor bilmem ama biz burada ona saldırı diyoruz.

Zeynep Karaca Yazıları Gazze

Gazze ateş altında, televizyon kanallarını ‘Ortadoğu uzmanları’, gazeteciler, bilirkişiler sarıyor, hemen bir tartışma meclisi kuruluyor çok bilenler bildiklerini ortaya dökmek için yarışıyor. Bana ne! Umurumda mı benim. Daha önce de söyledim; ben ne bunca kötülüğün sebebini bilmek istiyorum, ne de durumu anlamak istiyorum. İnsanın insana yaptığı kötülük hakkında filozofların ne dediği de siyasetçilerin ne dediği de din adamlarının ne dediği de (gerçi onlar pek suskun bu konuda) umurumda değil. Kaynağını sebebini bilmek mantıklı bir açıklama sahibi olmak mazluma ihanet gibi geliyor onun için kulaklarım tıkadım artık.

Zeynep Karaca Yazıları Gazze

Deli gibi kendi kendime konuşuyorum, içimden neyse ki… Genel seyri şöyle:

Birhan Keskin diyor ya ‘ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata’ diye o misal ben daha dilimi damağımı kurutan içimi yakan kerbelayı anlayamadım ki atlatamadım ki. Müslüman müslümana nasıl bunu yapmıştı, nasıl olmuş da çok sevdikleri Peygamber’in (sav) ahirete irtihalinden çok denebilecek bir zaman geçmeden torununa kıyabilmişlerdi? Ben bu soruya cevap bulamıyorum ki bugün Gazze’de olanı biteni İsrail denen terör devletinin yaptığını anlayayım. Ben neye şaşıracağımı bilemiyorum. Her şey birbiri üstünde duruyor, birbiri üstüne yığılıyor bense çok sulugözüm. Ama biliyor musunuz Yahudiler, ben size de çok ağladım ben Yahudilerin katledilmesiyle alakalı ne kadar film izledimse ağladım ne okudumsa ağladım, bakma kızgın olduğuma şimdi olsa yine ağlarım. Hayat Güzeldir filminde sevimli oğlu için çırpınan baba, dışarıda insanlar öldürülüyorken üzülmesin diye oğluna tozpembe bir masal anlatan o baba şimdi olsa yine ağlatır beni. Ama siz o noktadan buraya nasıl geldiniz?

Zeynep-Karaca-Yazıları-Gazze

Siz ki acı çekmenin en kralını bilirsiniz. Yerinden yurdundan edilip ülkeden ülke sürülmeyi, tek tek öldürülmeyi, topluca öldürülmeyi… Biliyorsunuz bunları, yapmayın. Hadi, yapmasanıza! Ne olur!

Siz ki acı çekmenin en fiyakalısını bilirsiniz, sizin siyah beyaz acılarınız bizim bağırsakları dışarı çıkmış çocuklarımız var. Olmasa…

Ama kim o, akıtan Hüseyin’in kanını!
Medet yâ ciğerpâre- yi Fatıma!

Yorumlar

“Seni de Vururlar ey Acı!” için bir yanıt

  1. ismmiye dedi ki:

    piyanist filmini izlediğim zaman bende çok üzülmüştüm..dediğiniz gibi yine izlesem yine üzülürüm..ama müslümanlara yapılan haksızlıklar da asla kabul görülemez..hele ki bu zulmleri yaşayan bir millet tarafından yapılması çok üzücü..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir