Bir insanı sevmemiz ya da sevmememiz aslına bakarsanız bilinçaltımızla alakalıdır. Hayatta hiç bir şey tesadüfen olmadığı gibi sevmek de tesadüfen gerçekleşen bir eylem değildir. Bilinç altımızda bizi sevmeye ya da sevilmeye iten sebepleri göremediğimiz için süreç bize mantıksız ve sebepsiz gelebiliyor.
“Eşim beni nasıl sevecek?“, “Ben nasıl sevilen biri olurum?“, “Sevgilim neden beni sevmiyor?” bu ve benzeri sorular hepimizin aklına zaman zaman gelebiliyor. Kendimizi sevdirmenin formülüne geçmeden önce; her zaman tekrarladığım bir cümleyi söylemeliyim. “Birinin sizi sevmesini istiyorsanız, ilk önce siz sevilmeye layık olduğunuz düşüncesine sahip olup, kendinizi sevmeyi öğreneceksiniz.” Fakat bunun yanında araştırmalar karşımızdaki bir insanın bizi sevebilmesi için neler yapmalıyız ile ilgili karşımıza bazı sonuçlar çıkarıyor. Özellikle İlişkilerin ilk başlama safhasında bu formüller çok işinize yarayacaktır.
Nedir Sizi Her Zaman Sevilen Biri Yapan?
1- Çağrışım Yasasını Kullanın
Nedir çağrışım yasası? Şöyle düşünün kendinize çok keyifli gelen bir iş yapıyorsunuz mesela güzel bir tatil planı ve bu keyfin size verdiği uyarıcıyı bir başkası ile eşleştirdiğinizde, karşınızdaki insanda sizi bu duyguyla hatırlar. Yani siz güzel ve size keyif veren bir seyahat planını yaparken çevrenizde kim varsa bu güzel duyguları onunla düşünür ve sonuç olarak o insanı daha çok seversiniz.
Buna aslında ”Anı haritanızı genişletme” de diyebiliriz. Demek ki birinin sizi sevmesini istiyorsanız onun güzel anılarının planlarının içinde olun. Hanımlar eşlerinin kendilerini anlamalarını isterler ama eşlerini heyecanlandıran çoğu şeyi ise saçma bulurlar. Fakat eşinizin sevgisini kazanmanın bir yolu da onu heyecanlandıran anılarının planlarının içinde olmaktır.
2- Tekrarlanan Etkileşimler
Bu madde özellikle ilişkinin başları için etkilidir. Eskilerin bir sözü vardır, “Aşırı samimiyet saygısızlık doğurur” ya da “Fazla samimiyet tez ayrılık getirir” diye. Bu sözler halen kabul görse de çok doğru değildir. Hatta tam tersi diyebilirim. Araştırmalar bir insanla ne kadar yakın olursanız o kadar sizi seveceğinizi gösteriyor. Tabi burada aranızdaki ilk tepki negatif olmadığı sürece… Yalnızca daha çok görünerek bile, bir insanın içinde büyürsünüz. Bu aslında bir önceki maddeyi destekler. Daha fazla mutlu anılar biriktirmek.
Bazen gizemli görünmek, soğuk davranmak yada müsait olmamak gibi yanılgılar ilişkinizi zedeleyebilir. Bunun yerine maskelerinizi çıkarın ve kendiniz gibi olun. Ortak paylaşım alanlarınızı arttırın.
3- Karşılıklı Etkileşimler
Şu bir gerçektir ki; bizi seven insanları sevmeye meyilliyizdir. Bir insanın bizim hakkımızda olumlu düşündüğünü öğrendiğimiz zaman, onu sevmek için içgüdüsel bir karşılık veririz. Bu yüzden sizi sevmesini istediğiniz kişi, sizin onu sevdiğinizi ve saydığınızı bilsin bunu hissetsin. Tabi önemli olan burada sizin onu gerçekten seviyor ve sayıyor olmanız.
Çalışmalarımda sıklıkla değindiğim, eşinize yada sevdiğiniz kişiye içinizden nasıl bir enerji gönderiyorsanız aynen size geri dönecektir. Bu yüzden bütün gün eşi hakkında söylenen bir hanımın eşi, büyük bir öfkeyle sebepsiz işten gelebiliyor. Sevgi istemekten önce ”Siz gerçekten karşınızdakini seviyor musunuz? ” bu soruyu dürüstçe cevaplayın ve cevabınız evet ise bunu karşınızdaki kişiye hissettirin. Muhakkak size verdiğinizden daha büyük bir şekilde dönecektir.
4- Benzerlikler Önemlidir
”Zıt kutuplar birbirini çeker” evet bu kutuplar içindir doğrudur. Fakat ilişkiler için doğru değildir. Farklı kişiler bize anlık çekici gelse de, bizler bize daha çok benzeyen insanları severiz. Karşılıklı sevgiyi körükleyen etkenler, ortak yanlar ve benzerliklerdir. ”Benzerlik benzerliği çeker”. Sizi sevmesini istediğiniz kişi ile konuşurken her ikinizin de konuşmaktan zevk alacağınız konuları seçin. Hayatın gidişatını değiştiren durumlarla birlikte mücadele veren kişiler arasında güçlü bağlar oluşur. Benzer deneyimler kişileri birbirine yakınlaştırır.
Hayatta ortak yanları olması kişilerin karşılıklı ”O beni anlıyor” izlenimini verir. Sonuçta hepimiz anlaşılmak isteriz. Ve bizi anladığını hissettiğimiz insanları severiz.
5- Onu Nasıl Hissettiriyorsunuz?
Bir insanın sizin hakkınızda ne hissettiği sizin onu nasıl hissettirdiğinizle doğru orantılıdır. Onun sizi sevmesi ya da hakkınızda olumlu düşünmesi için bütün gününüzü harcayabilirsiniz, fakat asıl önemli olan siz o kişinin etrafındayken ona kendisini nasıl hissettirdiğinizdir. Samimi sıcakkanlı ve iltifatlar eden bir insanın etrafında olmak ne kadar hoştur değil mi? Aynı şekilde devamlı her şeyde kusurlar bulan sizi devamlı eleştiren biri ile beraber olmakta 5 dakika bile katlanması zor bir durumdur. Bu tarz insanlar sizi tüketirler. ”Birinin sizi sevmesinde en önemli etken onlara kendilerini iyi hissettirmenizdir”. Küçük iltifatlar, takdirler bile ilişkiyi başkalaştırır.
6- Anlayış
Anlayış aranızda psikolojik bir köprü kurmanızı sağlayan güveni oluşturur. İki insan aynı dili konuştuğu zaman aralarındaki diyalog daha pozitif ve rahat geçecektir.Tıpkı ortak ilgi alanlarımız aynı olan insanları sevdiğimiz gibi, karşımızdaki insan ”bizim gibi olduğu” zaman yine iç güdüsel olarak onu sevmeye başlarız. Yani bir insan bizim yaptığımız jestleri yaptığında yada bizim kullandığımız sözleri kullandığında onu sevme eğilimi gösteririz.
“Eşinizin Sevgi Dilini Keşfedin” yazımı tekrar okumanızı tavsiye ederim. Aynı dili konuşmak önemlidir. Sevdiğinize onun anlayacağı dille cevap vermekte sizi sevilen bir insan yapar.
7- Size Yardım Etmesine İzin Verin
İnsan doğası üzerinde yapılan araştırmalarda insanların birbirine zarar verdikten sonra birbirlerini daha az sevdiği görülmektedir. Bilinçaltı; “Ben bu insana neden zarar verdim neden bunu yaptım?” diye kendine sorduğunda, şöyle bir kılıf uyduruyor: “Sanırım bunun sebebi onu gerçekten sevmiyor oluşum ve bunu hak ettiği. Yoksa düşüncesiz ve umursamaz bir insan olurdum ve ben böyle değilim“. Tam tersi durumda da sistem aynı işler. Bir insan için iyi bir şey yaptıktan sonra onu çok severiz. Birine iyilik yapıyorsak ona karşı pozitif duygular besleriz.
Eğer size karşı küçük bir iyilik yapmasını sağlayabilirseniz, bu size karşı iyi duyguları harekete geçirebilir. Genellikle kendimizi sevdirmeye çalışırken onun için bir şeyler yapma yanılgısına düşeriz. Karşınızdaki sizin iyi niyetinizi takdir ederken, her ne kadar jestleriniz sizi daha sevilesi bir insan yapsa da bu onun sizi daha çok sevmesini sağlamaz. Sizi sevmesi ancak sizin için bir şeyler yapmasını sağlayarak elde edilir onun için değil.
8- Pozitif Olun
Daha öncede söylediğim gibi kendimize benzeyen insanları severiz. Ancak bu kuralın bir istisnası vardır hiç kimse mutsuz, genelde öfkeli ve karamsar bir insanla zaman geçirmek istemez. Hepimiz pozitif, mutlu ve neşeli hayatla barışık insanları arar, sever ve beğeniriz. Neden mi? Çünkü bizimde tek istediğimiz budur. Karşımızdaki kişide bu arzu edilen ruhu sevmek onu daha çok sevmemize sebep olur.
Birde yaşamımızda etrafımızda görmeye katlanamadığımız insanlar vardır. Bu kişiler ya sürekli bir şeyler hakkında şikayet ederler ya insanlar hakkında negatiftirler ya her şeyde bir kusur buluyorlardır. Bu tarz davranışlar çevremizdeki kişileri uzaklaştırırken pozitif tutum ise; tıpkı güven gibi hayata karşı pozitif bir bakış açısı sizi, insanları kendisine çeken ve sevmelerini sağlayan bir mıknatısa dönüştürür.
Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.
Yorumlar