Sağlığımın kıymetini bir kere daha anladığım, benim için oldukça sıkıntılı bir süreçten geçtim. Vücudumuzdaki en ufak bir aksaklık bile yaşam kalitemizi o kadar düşürüyor ki, çoğu zaman hastalığın yanında psikolojik etmenlerle de mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Babam fizyoterapist demeyi beceremediği için doktor kızım der bana. Her hastalandığımda ‘Sen doktorsun, doktorlar hasta olur mu hiç?’ diye fırçayı basar. Tam da fizyoterapistlerin tedavi edeceği cinsten bir hastalık yakaladı beni. Ancak evde, iş yerinde bir sürü fizyoterapist olunca her kafadan bir ses çıktı. Birinin a dediğine biri b dedi. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır diye boşa dememişler. Velhasıl şanslı bir hasta olarak etrafımdaki bir sürü fizyoterapist tarafından iyileşmeyi başardım. Gelelim hastalığıma…

Telefon kullanırken bir anda sağ elimdeki baş parmağımın çevresinde bir ağrı hissetmeye başladım. Önce çok önemsemedim. Ancak birkaç gün sonra ağrılar şiddetlendi ve bardak bile tutamadım. Baş parmak çevresi etrafındaki kaslarda sertleşmeler vardı. Sağlık dilinde spazm diyoruz bu sertliklere. Doğal olarak ilk etapta kaslardaki spazma bağlı bir ağrı olduğunu düşündüm. 3-4 gün spazma yönelik bir tedavi uyguladık. Nedir bunlar?

• Kas gevşetici merhemle spazm olan bölgeye masaj
• Kas da gevşeme sağlamak için kinezyolojik bantlama
• Hem spazmı dağıtmak hem de ağrıyı azaltmak için elektroterapi
• Spazmı dağıtmak için 1 seans kuru iğneleme

Ancak tüm bunlara rağmen ağrı geçmedi. Ve parmaklarımda uyuşmalar, elimde soğukluk hissi, bileğimde zonklayıcı bir ağrı hissetmeye başladım. Bu bulgular kendini gösterince anladık ki durum basit bir spazmdan ibaret değil. Elimizdeki kasları kontrol eden sinirlerden biri olan median sinirde sıkışma meydana gelmiş. Fakat sinirsel bulgular geç ortaya çıktığı için anlamamız da geç oldu. Bu sefer tedavinin yönü değişti. Uyguladığımız yöntemler;

• Öncelikle sağ elimi hiç kullanmadım.
• Gece sağ kolum üzerine yatmadım.
• Sağ el bileğini desteklemek için dinlendirici bir ortez aldık. Ortezin elimde nasıl durduğunu aşağıdaki fotoğraflarda görebilirsiniz.
• Median sinir zaten agresif bir durumda olduğu için agresif hareket ve egzersizlerden kaçındım.
• Median siniri mobilize etmek için videodaki median sinir mobilizasyon egzersizini, 15 tekrarla ve günde 2 kez olacak şekilde yaptım. Eğer ağrınız çok fazla ise kolunuz gövdenize daha yakınken harekete başlayıp ağrılarınız azaldıkça videodaki pozisyona getirebilirsiniz. (https://www.youtube.com/watch?v=RPG9ZCCxJ9U)
• Kas gevşetici merhemle sinir üzerindeki kas stresini kaldırmak için masaj yapmaya devam ettik.
• Ayrıca elimdeki kaslarda atrofi olmaması için küçük stres toplarıyla bileğim nötral pozisyondayken sıkıp bırakma egzersizini gün boyu yaptım. Elin nötral pozisyonu ortez içinde durduğu pozisyondaki gibi durmasıdır.

15 günlük bir sürecin ardından ağrılarım yok denecek kadar azaldı. Ve günlük aktivitelerimi tekrar yapmaya başladım. Peki, bu sinir durup dururken mi sıkıştı? Kesinlikle hayır. Asrın asıl hastalığı olan teknolojinin sonucu oldu. Akıllı telefonu gün içinde uzun süre kullanmak, bilgisayarı elin yanlış pozisyonlarında uzun süre kullanmak, tabletler, oyun konsolları vs vs. Hızla gelişen teknolojinin farkında olmadan hayatımıza soktuğu bu cihazlar sağlığımızı birçok yönden tehdit ederken, elde gelişen sinir sıkışmaları maalesef ki hepimizi bekleyen büyük bir tehlike. Sinir sıkışmalarının bir de şöyle bir yönü var. Bir kere olduğu zaman nüks etme ihtimali çok yüksek. Bundan dolayı kişi kendini sürekli korumak zorundadır. Yanlış hareketler, yanlış pozisyonlar daha da şiddetlenmiş bir sinir sıkışmasıyla tekrar karşımıza çıkar.

Gün içinde median siniri mobilize eden egzersizi en azından bir kere olsun yapmak bilhassa uzun süreli masa başında çalışanları oldukça rahatlatacaktır. Kendimizi günlük koşturmaya öyle bir kaptırıyoruz ki vücudumuza ne yaptığımızın farkına bile varmıyoruz. Sağlığımızın kıymetini anlamak için kaybedeceğimiz günü beklemeyelim.