Yaz aylarını geride bıraktığımız şu günlerde tatilin tadı damağında kalanlar veya hiç tatile gidemeyenler için sonbahar tatil programı çok güzel bir alternatif olabilir. Sonbaharın hüzünlü ve ılık havasını, eğlenceli bir tatil programı ile dağıtabilirsiniz.

Kurban bayramı bu programı yapmak için çok iyi bir fırsat olabilir. Güvenilir bir tur şirketinin indirimli programları arasından seçim yaparsanı, size sadece bavulunuzu hazırlayıp gün saymak kalır.

Peki nereye gideceksiniz? İçinizdeki çocuk sonbahar tatili için eğlenceli bir seçenek arıyorsa ona dopdolu bir Disneyland gezisi armağan edebilirsiniz. Hatta tatilinizi biraz uzun tutup, Paris’i de sokak sokak gezerek içinizdeki hanımefendiyi de ziyadesiyle memnun edebilirsiniz.

Hem çocukların hem içinizdeki çocuğun hayali

Türkiye’deki lunaparklar artık sizi kesmiyorsa daha eğlenceli ve gerçekçi oyun alanları ile Disneyland’ı keşfetme zamanı gelmiş demektir.

Karayip Korsanları ile tanışmak, hızlı tren ile Indiana Jones’a selam vermek, maden tünellerinde nefesinizi tutmak veya 19. Yüzyıl Amerikan kasabalarında ve Main Street’te gezintiye çıkarak, sayısız fotoğraf çektirmek için tek yapmanız gereken Disneyland tatilinizi planlamaya başlamak.

Disney karakterlerinin sevimliliğini yakından görünce, dünyanın bütün derdini kederini oracıkta bıraktığınızı hissedebilirsiniz. Eğer bilimkurguya meraklıysanız yıldız savaşlarının en gözü pek savaşçısı olmak üzere uzay gemilerine binebilirsiniz.

Disneyland’a gitmişken, bu muhteşem tatili ölümsüz kılacak alışverişler yapabilirsiniz. Disneyland’da bulunan alışveriş mağazalarında, dünyada başka hiçbir yerde bulamayacağınız koleksiyon parçalarını bulabilirsiniz.

Disneyland bonusu: Paris turu!

Disneyland’da enerjinizi attıktan sonra, biraz dinlenmek ve romantizmin tadını çıkarmak için kendinizi Paris sokaklarına atabilirsiniz. Birçok Disneyland turu programında Paris gezileri de bulunmaktadır.

Eyfel Kulesini karşınıza alıp kahvenizi yudumlamak, dünyanın en ünlü alışveriş caddelerinden biri olan Champs-Elysées‘te alışveriş yapmak, Louvre Sarayında bir solukta okuduğunuz Dan Brown kitaplarının izlerini aramak, Alexandre III Köprüsünden dünyanın en romantik şehrini selamlamak, Tuilleries Bahçelerinde cenneti izlemek, Concorde Meydanında iliklerinize kadar özgürlüğü hissetmek, Parfüm Müzesinde başınızın dönmesine izin vermek, Seine Nehrinde tekne gezintisine çıkmak ve fünikülere binerek Ressamlar Tepesinde bohem yaşamların arasında kaybolmak için ve gözünüze kestirdiğiniz usta bir ressama portrenizi yaptırmak için Paris gezisine mutlaka zaman ayırın.

Hazırlayan: Hümeyra Yabar