Sakınmanız Gereken Bir Takım Mevzular Var!

Her beğendiğinizi giyinemezsiniz ama her beğendiğimizi almak istiyoruz öyle değil mi? O halde birkaç şey söylememe müsaade edin.

Mesleğim gereği görüştüğüm ya da karşılaştığım insanların giyimlerine bakarım. Kusur bulmak için değil elbette ki. Yaptığı kombindeki doğruları ve yanlışlıkları düşünürüm. Misal verecek olursam; şimdi bunu bununla neden giyinmiş, bu bluzu neye uydurdu da giydi, o kolye hiç ona uymuş mu, seni iki kat kilolu gösteren bir şeyi neden giydin ki, çanta, ayakkabı ve şalı birbirine takım edeyim derken kafası karışmış olmalı gibi birçok soru kafamın içinde konuşur durur.

Bazen dayanamayıp söylediğim de olmuyor değil. Belki farkında değildir diyerek girerim mevzuya. “Çünkü ben böyle seviyorum” deyip diklenenler de oldu, “ Uyardığın için çok teşekkür ederim “diyenlerde… Ne tepki gösterene fikri mi söylemekten geri kalırım ne de saygı duyup kendine çeki düzen veren insanla fikrimi paylaşmaktan. Doğru olduğuna emin olduğum fikirlerimi paylaşmak mesleğimin üzerime yüklediği sorumlulukların başında geliyor. Bu sebeple, sizin için belirlediğim birkaç fikrimi faydalı olmak adına paylaşmak isterim;

Her Model Her Beden için Uygun mudur?

İsteyen herkes giyebilsin diye olur olmaz modellerin beden aralıklarını 36-54 beden tutuyorlar. 36 bedende durduğu gibi durmayan 54 beden, sanki başka bir modelmiş gibi olur üzerinize. Kilolu ve zayıf bayanların giyinmesi gerek bazı formlar vardır. Bu formlar vücut şeklinize göre değişir. İlk olarak vücut proporsiyonunuzu çok iyi bilmeniz gerekiyor. Yukarıdaki tabloda gördüğünüz üzere birçok kadın vücut tipi var. Her birinin giyineceği giysi formu neredeyse apayrı. Birde üzerine kiloyu ekledik mi, en hatalı moda görüntülerine davetiye çıkartmış oluyoruz.

Alışverişlerinizde bu detaylara dikkat ederek seçim yapmalısınız. Diyeceksiniz ki; “Kiloluların giyim yelpazesi oldukça kısıtlı hep aynı stilde mi dolaşalım?” Çok haklısınız fakat, giyindiğiniz form sizi olduğunuzdan daha geniş ve kilolu gösteriyorsa, onu nasıl satın alabilirsiniz? Vücudunuz bu kıyafeti taşımaya müsait mi? Kendinize ilk bu soruyu sorun ve öyle alışveriş yapın.

Tarzınızı Belirleyin

Sıkıcı olarak tanımladığınız kombinlerinizden kurtulmak sizin elinizde. Kendinize bir tarz belirleyin ve istikrarlı bir şekilde bunu sürdürün. Ama en başta vücudunuzu tanıyın!

Düşük Bel Kabusu!

En can sıkıcı kısmı da sanırım düşük bel pantolonlar. Hayatımıza girdiğinden beri “beldeki simit “ diye bir tabir oluştu ya da daha bilinir haliyle “üst basen”. Kadının vücut formunu alt üst eden bu pantolonları hemen hemen herkes kullanmakta. Modanın kazandırdığı en tehlikeli yenilik bana göre. Hem kullanımı rahatsız hem sağlığa zararlı olan bu pantolonları kullanmaktan artık vazgeçin. Zayıfı da giyiniyor kilolusu da… Bazen öyle görüntülerle karşılaşıyorum ki kelimeler kifayetsiz kalıyor.

Renk Seçimine Dikkat!

Gelelim renk mevzusuna. Şimdilerde gençlerimizde siyah giyinmek bir tutku halini aldı. Bende severek kullanırım. Bana göre anlamı en kuvvetli renktir ve yakışmayacağı insan yoktur. Ekseriyetle annelerimizden duymaya aşina olduğumuz “gencecik yaşta siyahlara büründün yaşlanınca ne giyeceksin” cümlesine kesinlikle katılmıyorum. Herkes istediği rengi yakıştığı ve kilosu müsaade ettiği sürece giyinebilir. Kilolu bayanların üstüne gitmiş gibi olmak istemem ama tavsiyem açık renkli ve fosforlu renklerden uzak durmaları (Bana kalırsa kimse fosforlu renkleri tercih etmesin. Tehlikeli moda renklerinden biri) Koyulara bürünün de demiyorum sadece dozunu iyi ayarlayın yeter. Açık renklerde dikkat etmeniz gereken nokta ise, giydiğinizde çamaşır izinizin belli olmaması. Şimdi ki tesettürlü hanımların dikkat etmediği, minik gibi gözüken ama aslında çok büyük bir ihmalkarlık! Gördüğünüz yerde uyarmanızda fayda var. Çoğu zaman farkında olunmadan yapılan bu yanlışı belki de fark edilebilir hale getirebilirsiniz.

Çıkan Her Yeniliği Denemeye Kalkışmayın

Ve aksesuar seçimleriniz… Üzerinize giyindiğiniz her ürün aksesuarı kaldırmayabilir. Deseni oldukça karışık bir tuniğin, gömleğin, kazağın vs. üzerine kolye takılmaz hatta bazen saat veya yüzük bile kullanılmaz. Kullanmakta ısrarcı olan, sadece kafa karışıklığına sebep olur. Bunlar ufak ama görünümünüz için önemli olan ince detaylardır. Göze hitap etmek için sadelik ve zariflikten yana olmak gerekir. Göz karmaşasına sebep verecek olursanız beğeni değil eleştiri toplarsınız. Şimdi ki genç kızlarımızın en büyük hatası, o gün giyecekleri kıyafetlerin üzerine bol kolye, bol bileklik, her parmakta yüzük, belde kemer vs. gibi fazlalıkları görünümlerine yük ederek birlikte kullanmaları. Bu bir stil hareketi değildir arkadaşlar. Bu moda değildir. Bu tarz olmak değildir. Çıkan her yeniliği lütfen denemekten kaçınınız. Her zaman söylediğim gibi stil sahibi olmak sezon trendleriyle olacak şey değildir.

Stil sahibi bir insan zamansız parçaların hükümdarıdır. Trendlerin değil!…

Çanta, Ayakkabı, Eşarp Uyumundan Vazgeçin

En büyük hatalardan biri de çanta ve ayakkabıyı bir de eğer tesettürlüyse şalını veya eşarbını takım yapmaya çalışmak. Bu düşünce tam bir fiyasko! Takım yapmaya çalışacağınıza biraz risk alsanız da stil sahibi bir bayan olmaya çalışarak farklı seçenekleri deneseniz. Çoğu ayakkabı ve çanta firmaları takım olarak üretim yapıyor. Ben buna tamamen karşıyım. Yani sana diyor ki; “Al ve herkes gibi ol.” Ben insanlarda bunu görmekten oldukça sıkıldım. Çoğu zamanda sinirleniyorum. Çünkü kendi gibi olmaktansa başkalarıyla aynı olmayı seçen insanları anlamakta güçlük çekiyorum. Bu üçlüyü (çanta, ayakkabı, eşarp) takım yapmanız gereken tek yer desenli parçalarla tamamladığınız kombinlerinizdir.