Günlük yaşantıda karşılaşılan pek çok zorluklar var. İşlerimiz, ilişkilerimiz, çözemediklerimiz, şehir hayatı, maddi zorluklar,… birer stres üreticisi. Ne yazık ki tüm bunları günlük yaşantıda yok etmek mümkün değil. Tam da bu durumda doğru olan yaklaşım; stresle başa çıkmanın yollarını öğrenmek ve stresi yönetmeyi bilmek. Çünkü stres ve üzüntüyü yönetmek, kiloyu yönetmenin ilk adımlarından birisi.
Stres ve üzüntüde vücudun savunma hormonu olan kortizol salgısının artmasıyla birlikte, yemeye karşı dur dememizi sağlayan leptin hormonun etkisi ise azalmakta. Vücutta yaşanan bu durumda, stresli günlerimizde karşımıza iştah artışı olarak çıkıyor.
Stres, vücutta insan bedeninin doğal morfini ve ağrı kesicisi olan ve iyilik hissi, keyif hali hatta mutluluk veren endorfin düzeyini arttırdığı için de elimiz o an lahana, brokoli ya da yoğurt yerine; şeker oranı yüksek yiyecekler olan çikolata, pasta ve bisküvi tarzı hazır gıdalara gidiyor değil mi? Bununla birlikte pasta ve çikolatalar hep mutlu anlarda yendiği için de bu yiyecekler mutluluğa çağrışım yaptığı düşünülüyor.
Stresten en çok etkilenen organların başında beynimiz gelir çünkü beynimiz, metabolizma ve beslenme bakımından çok daha aktif bir organ. Yemeyi düşünme veya açlığı ve tokluğu yönetme ve pek çok yeme davranışı beynimiz ile şekillenmekte.
Beynin bazı işlevlerini yerine getirmesinde besinlerin önemli etkileri var. Beyin sağlığı besinlerdeki karbonhidrat, protein ve yağ miktarından, hatta alınan yağın cinsinden bile etkilenir. Bu durumda da bazı besinler farklı durumlarda beyinde farklı yanıtlar oluşturabilmektedir. Örneğin; acılı ve baharatlı yiyecekler endorfin salgılamasını hızlandırmaktadır.
Stres ve kilo yönetimi ile ilgili püf noktalar:
- Strese girdiğinizde kendinize ‘ilk yapılacak şey’ kuralı koyun ve bu kural asla mutfak ya da yemekle ilgili olmasın. Çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı arayıp onunla konuşabilirsiniz. Çünkü acılar ve üzüntüler paylaştıkça azalacaktır.
- Açık havada yürümek en iyi terapilerden birisi. Fiziksel aktiviteniz ne kadar yoğun olursa, kendinizi o kadar iyi hissedersiniz. Bu yüzden her gün en az 30 dakika yürümeyi ihmal etmemekte fayda var.
- Kendinize bir bitki çayı demleyip içebilirsiniz. Ihlamur, papatya, melisa, kuşburnu, tarçın ve karanfil gerginliğinizi alacaktır.
- Ruhsal durumumuzu etkileyen en önemli kimyasallar serotonin ve dopamindir. Bu kimyasalların yapı taşı ise B gurubu vitaminlerdir. Tam tahıl ürünleri, yumurta, muz, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlar B gurubu vitaminleri açısından zengindir ve günlük beslenme rutinimizde bulunması gerekir.
- Süt, yoğurt, ayran ve kefir içerdiği laktik asit sayesinde vücudu gevşeterek sakinlik sağlayacaktır.
- Yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak), kuşkonmaz, ananas, muz, çilek ve avokado gibi mutlu eden sebze ve meyvelere günlük beslenmenizde yer verin.
- Günde 1-2 fincan kahve, yanında 1 parça bitter çikolata ile size iyi gelecek iken, fazla tüketiminin stresi artıracağını unutmayın.
- Cips ve bisküvi gibi paketli gıdalar, salam, sucuk, sosis gibi şarküteri ürünleri içerdikleri yüksek karbonhidrat ve tuzdan dolayı kan basıncınızı artırır. Artan tansiyon da dolaylı olarak strese neden olur.
Mübarek 3 aylara girdiğimiz şu günlerle, stresten uzak ve maneviyat dolu günler geçirmenizi dilerim…..
Diyetisyen Kübra Bal’dan randevu almak için www.kubrabal.com adresini ziyaret edebilir veya 0216 428 36 84’ü arayabilirsiniz.
Yorumlar